Sezeryan Çeşitleri ve Sezaryen Yöntemleri
Birincil ve İkincil Kesi
Birincil sezaryen (primâre sectio caesarea) doğum sancılarının başlamasından ya da döl suyunun gelmesinden önce planlanan ve yapılan sezaryendir. Bunun tam tersine, ikincil sezaryen (sekundâre sectio caesarea) doğum süreci başladıktan sonra gündeme gelir. Bu durumda ya döl kesesi artık yırtılmış, ya da kasılmalar rahim ağzı en azından kısmen açılacak kadar şiddetlenmiştir.
Sezaryenin bu iki biçimi arasında çok önemli bir fark vardır. Pek çok araştırmadan açıkça ortaya çıktığı gibi, birincil sezaryende komplikasyon oranı epeyce daha düşüktür. O nedenle bu ameliyatın günü, sancıların başlamasından ve su kesesinin patlamasından olabildiğince önceki bir tarihe alınmalıdır. Ama bu karar her zaman çok kolay değildir. Çok erken bir sezaryen, çocuğun olgunlaşması olasılıkla henüz optimuma ulaşmadığı, dolayısıyla yapay bir erken doğum yaptırıldığı için sakıncalıdır. Öte yandan geç kalmış bir sezaryen de, sözgelimi bir preeklampsi halinde, bazen anneyle çocuğun tehlikeye atılması anlamına gelir, dolayısıyla, optimum ameliyat tarihini belirlerken yarar ve zararların enine boyuna tartılması gerekir
Geleneksel sezaryen, Gebelik Sezaryen
Geleneksel sezaryen ameliyatında karın örtüsü edep yeri kılları sınırı hizasında yaklaşık 12-14 santimetrelik uzun bir kesiyle kaldırılır. Keşi doğrultusu edep yeri kılları sınırına paralelldir. Bunun ardından, altta yer alan altderi yağdokusu ve bağdokusu gibi tabakalar enine kesilerek açılır. Bu sırada genellikle pek az kanama olur; bu da zaten, elektrokoter denen ve elektrik akımıyla ısıtılan bir pens yardımıyla hemen durdurulur. Daha sonra lifler doğrultusunda ortadaki karın kası ve aynı şekilde onun altındaki karın zarı açılır. Bu yolla cerrah karın boşluğuna ulaşmış olur.
Rahim meydana çıktı
Büyümüş, öne doğru enikonu şişmiş rahim artık rahatça görülmektedir. Şimdi dikkatle iç karın zarı, sonra da döl-yatağı açılır ve idrar kesesini korumak için biraz aşağıya çekilir. Dölyatağındaki yaklaşık iki santimetre genişlikteki kesik, bir U şeklini alıncaya kadar parmaklarla iki yana genişletilir. Çocuğun başı ve gövdesi bu açıklıktan geçebilecektir. Sonra döl kesesi de açılır ve döl suyu dışarı boşatılır. Cerrah elini hafifçe çocuğun başının etrafina yerleştirir ve kafayı dölyatağındaki açıklıktan dışarı çıkarır, hemen arkasından gövde de gelir.
Bebekle ilk temas
Ardından doktor çocuğu kısa bir süreliğine annenin karnı üstüne koyar, sonra emme aletiyle çocuğun solunum yolu açılır. Belki anne şimdi çocuğunun ilk, çoğunlukla da henüz biraz gurultulu çığlığını duyacaktır. Bunun üzerine artık göbek kordonunu kesmek gerekmektedir. Kordon iki kıskaçla sıkıştırılarak bunların ortasından kesilir. Çocuk doğmuştur ve bundan sonraki bakımı ebeye devredilir. Lokal uyuşturma (peridüral anestezi) yapılmışsa anne çocuğuyla ilk teması kurmuştur bile. Artık çocuğun çocuk dok torunun ilk muayenesi için ameliyat salonundan çıkarılması gerekmektedir. Ardından sıra etenenin çıkarılmasına gelir. Bunun için cerrah ellerinin kenarıyla eteneyi dölyatağının iç duvarından ayırır ve tümüyle çıkarır. Sonra elini bir kez daha dölyatağı boşluğu içinde gezdirerek dölyatağı boşluğunda plasenta kalıntısı kalıp kalmadığını kontrol eder.
Adım adım: Yaranın kapatılması, Sezeryan Yapanlar
Rahim tekrar dikilir ve o arada dikişte kanama olup olmadığı da kontrol edilir. Doktor dölyatağının üstündeki iç karın zarını yeniden diker ve karın boşluğundaki kanları temizler. Bu sayede karındaki diğer organları, özellikle de kör bağırsağı, yumurtalıkları ve yumurta kanallarını iyice
inceleme fırsatını bulur. Bunlarda bir tuhaflık fark ederse, daha ileri mikroskopik tetkik için hemen doku örnekleri alabilir, ya da başka bir ameliyat gerektiğini ameliyat protokolüne geçirir. Dölyatağı ve iç cinsel organlar sezaryenin hemen ardından henüz maksimum derecede kanla doludur. O nedenle bu sırada hâlâ komplikasyon tehlikesi vardır. Mümkünse, müdahale "ufak tefek şeyler" yüzünden genişletilmemelidir.
Doktor, karın boşluğunu iyice inceledikten sonra dış karın zarını ve karın kasını da kapatır. Her adımda, hemen dikişle ya da elektrokoterle kapatmak üzere olası kanama kaynaklarını arar. Kasın kapatılmasından sonra, sırada bağ dokusunun, altderi yağdokusunun ve karın örtüsünün kapatılması vardır. Bu sonuncusu ya dikişle ya da pensle yapılır. Son olarak, derinin dezenfekte edilmesinin ardından ameliyat yarasının üstü sargı ya da bantla kapatılır. Müdahalenin kendisi yaklaşık 20-30 dakika sürer. Narkoz verme ve hastayı hazırlama süreleri buna dahil değildir. O nedenle kadınla eşinin, ameliyat salonunda kalınacak toplam süre olarak dolu dolu bir saati hesaba katmaları gerekir.