Premedikasyon Nedir
Ameliyata bir adım kala yapılan son anestezi hazırlığıdır. Hastanın" hastaneye yatışı ile başlar. Psikolojik premedikasyon ve farmakolojik premedikasyon olmak üzere iki bölümden oluşur.
Psikolojik premedikasyon anestezi uzmanının hastayı ziyareti ile başlar. Bu ziyaret hastanın hastaneye yatış zamanına göre en erken bir zamanda yapılır. Hastalara büyük huzur veren onların heyecanlarını azaltan bu ziyaret sırasında anestezi uzmanı hastanın daha önceden hazırlanmış olan tıbbı dokümanlarını içeren dosyasını kontrol eder, hasta ve hasta yakınları ile tanışır ve hastayı sakinleştirici konuşmalar yapar. Varsa hastanın sorularını cevaplar ve hastanın kendisine olan güvenini tazeler.
Farmakolojik premedikasyon ameliyattan yarım saat-1 saat önce veya daha önce ağız, damar, adale yoluyla anestezi uygulaması sırasında ortaya çıkması beklenen olumsuz tepkileri önlemek amacıyla belli ilaçların kullanılmasını içeren bir tedavi yöntemidir. Böylece anestezi ve ameliyat için en elverişli, en güvenli ortamın oluşturulması sağlanmaya çalışılır. Bu amaçla Anksieteyi (bunalım) önlemek, sedasyon (sakinleşme sağlamak) için günümüzde çocuklar da dahil olmak üzere en yaygın olarak benzodizepin türevi ilaçlar bunlar arasında da Diazem (diazepam) ve Dormicum (midozolam) kullanılır. Hastaların gergin ve tedirgin olmaları sempatik sinir sistemini aktive eder. Bu aktivasyon anestezi açısından istenmez ve sedasyon ile önlenebilir. Kullanılan ilaçlar bir yandan hastayı huzura kavuştururken öte yandan arzu edilmeyen sakıncalı bir etkiyi de önlemiş olur.
Amnezi (hatırlama yeteneğinin kaybı) için yine aynı Dormicum çok etkili bir ilaçtır. Hastalar bu ilacın etkisi ile kendileri için yabancı ve ürkütücü olan ameliyathane ortamını, ameliyata gidişini vb. olayları sonradan hatırlamazlar.
Analjezi (ağrı dindirici) için dormicumun yanına genellikle kısa etkili bir opioid grubu ilaç eklenir. Bu ilacın aynı zamanda sedasyon etkisi de vardır. Bu nedenle ameliyat türüne göre bazen dormicum yerine veya birlikte Morfin, Dolantin, Fentanyl gibi ilaçlar da kullanılır.
Bulantı ve kusmayı önlemek için de bir takım ilaçlar kullanılır. Anestezi gelişip derinleştikçe kusma ve bulantıya eğilim de önlenemez bir şekilde artar. Kusma mide artıkları aç kalmakla önlenmiş olsa bile mide sıvısının akciğerlere kaçma olasılığına sebep olur. Bu nedenlerle ameliyat öncesinde özellikle midenin boşalmasını engelleyen hastalıklar varsa bulantı-kusmayı önleyici ilaçlar ile mide asidinin pH sim arttırıcı, mide boşalmasını hızlandırıcı bir grup ilaç bir arada veya ayrı olarak kullanılır.
Anti-vagal ve anti-sialog etki için bir takım ilaçlara bazen gerek duyulabilir. Eğer tükrük salgılanmasına yol açabilecek ağız içi işlemler yapılacak ise anti-sialog etkili ilaçlar kullanılmalıdır. Anestezi işlemleri ve cerrahi keşi sırasında bazen zararlı sayılacak refleksler faaliyete geçer. Bunlar arasında en önemli olan Vagus adlı sinirin uyarılması sonucu ortaya çıkan bradikardiye (kalbin atım sayısının azalmasına) yol açan refleks etkidir. Her iki etki atropin veya hyoscine adlı ilaçlar ile önlenebilir.
Anestezi ilaçlarının dozunu azaltmak için kullanılan ağrı kesiciler veya sedatifler aynı zamanda anestezi ilaçlarının daha az kullanılması açısından yarar sağlarlar. Anestezi ilaçları ne kadar zararsız da kabul edilseler tıbbın en sakıncalı ve riskli ilaçlar grubunu oluştururlar. Ağrı kesiciler ve sedatifler anestezi ilaçlarının etkilerini arttırırlar. Bunun sonucu aynı etkiyi daha az dozda ilaç kullanarak sağlamak mümkün olur. Bu etki de anestezide istenen bir etki olup premedikasyonun ana amacının oluşturan bir etkidir.
Anestezi uzmanı premedikasyon amacıyla hangi ilaçların ne zaman uygulanacağını ya hastaneye yatmadan önceki hazırlık döneminde size söyler veya yattıktan sonra hastayı ziyareti sırasında anestezi kayıtları ile ilgili evraka yazar. Bu işlem yapıldıktan sonra hastaların ameliyata hazırlıkları tamamlanmış olur.