Metastatik Hastalık Tedavisi Nedir
Mide kanserli birçok hasta (%20-%30) evre IV olarak başvurmakta ve önce lokalize hastalık zannedilen edilen hastaların bile tam bir evreleme sonrasında, ek %28-37’sinin metastatik olduğu saptanmaktadır. Evre IV hastalar için beş yıllık sağkalım sıfıra yakındır. Böylece, yeni tanı konulan birçok hasta kür şansını kaybetmiş bulunmaktadır (39). Kemoterapi, ilerlemiş mide kanserinde en iyi destek bakımla kıyaslandığında, yaşam kalitesini iyileştirmekte ve sağkalımı uzatmaktadır (42). Metastatik hastalıkta genelde en iyi destek bakımla sağkalım 3-6 ay, kemoterapi uygulaması ile 9-11 aya kadar uzatılabilmektedir. Bu nedenle kemoterapinin uygulanması düşüncesi standarttır.
Mide kanserinde birçok kemoterapötik ajan kullanılmıştır. Mide kanserinde kemoterapi rejimlerinin köşe taşı 5-FU’dur. Tek ajan, cevap oranları yaklaşık %20-%30’lardadır. Major yan etkileri mukozit, diyare, miyelosupresyon ve devamlı infüzyon şeklinde kullanıldığında el ayak sendromudur. Mide kanseri tedavisinde kullanılan diğer aktif tek ajanlar mitomisin C, antrasiklinler (doksorubisin, epirubisin), cisplatin ve etoposittir. Bu ajanların cevap oranları %6-30 arasında değişmektedir.
Palyatif kemoterapilerle, bugün mide kanserli hastalarda hem progresyonsuz sağkalım hemde genel sağkalım süreleri anlamlı olarak uzamıştır. Daha önceki yıllarda FAM, FAMTX gibi şemalar kullanılırken, son yıllarda cisplatin, epirubisin, 5-FU’dan oluşan ECF şeması veya dosetaksel, cisplatin, 5-FU’dan oluşan DCF şeması kullanılmaktadır (43). ECF en aktif ve iyi tolere edilebilen rejimler arasında yer almasına rağmen, 5FU/cisplatin aktivitesini artıran dosetaksel ise belirgin bir şekilde daha toksiktir
1997’de Webb ve ark. ECF (n = 126) ile FAMTX (n = 130) rejimlerini randomize ettiler (55). FAMTX ile karşılaştırıldığında ECF ile daha iyi sağkalım oranları (%21, %45 sırasıyla, p = 0.0002), daha yüksek ortalama sağkalım (5.7 ay, 8.9 ay sırasıyla, p = 0.0009) ve ortalama hastalıksız sağkalım süresi (3.4 ay, 7.4 ay sırasıyla, p = 0.00006) elde edildi. DCF ile CF (cisplatin, 5FU) tedavisinin karşılaştırıldığı faz III v325 çalışmasında, progesyona kadar geçen süre (5.6 ay – 3.7 ay, p<0.001, risk azalımı %32), en iyi cevap oranı (%37 - %25 p = 0.01) ve ortalama sağkalım (9.2 ay – 8.6 ay p = 0.02) DCF lehine daha iyi bulunmuştur (41,56). Ancak CF’ye dosetaksel eklenmesi özellikle hematolojik: grade 3/4 nötropeni ve febril nötropenide toksisite artışına neden olmuştur. V325 çalışması ile metastatik mide kanseri hastalarında klinik yarar (57) ve daha iyi hayat kalitesi (QoL) elde edilmiştir
REEL-2 çalışmasında ise 5-FU’nun yerine capecitabine’in ve cisplatinin yerine oxaliplatinin konulmasının etkinliği düşürmediği gösterilmiştir (59). Faz I-II çalışmalarda irinotekan da tek başına veya cisplatinle kombinasyonda kullanılmıştır. Kabul edilebilir toksisiteyle, sırasıyla %23 ve %41’lik yanıt oranları bildirilmiştir. S-1, tegafur (5-FU ön ilacı), potasyum oksanattan (gastrointestinal toksisite önleyicisi) ve 5-kloro-2.4 dihidroksipridinden (5-FU yıkım inhibitörü) oluşan yeni bir oral floroprimidin türevidir. Faz II çalışmada %53.6’lık, retrospektif bir çalışmada ise %32’lik bir yanıt oranı göstermiştir. Cetuximab, panitumumab, bevacizumab ve trastuzumabın kemoterapi ile kombine kullanımı deneysel olmasına rağmen klinik çalışmalarla araştırılmaktadır