Mide Kanseri ve Neoadjuvan tedavi Nedir
Neoadjuvan kemoterapinin tedavideki rolü, bugün en fazla araştırma yapılan alanlardan biridir. Neoadjuvan tedavinin başlıca avantajları, cerrahi sırasında etrafa daha az tümör hücresi saçılması ve birde tümörün kemoterapiye olan duyarlılığının ölçülmesidir. Dezavantajı ise erken evre tümörlerin gereğinden fazla tedavi edilmesidir.
Cunningham ve ark. yaptığı İngiliz MAGIC (UK Medical Research Council Adjuvant Gastric Infusional Chemotherapy) çalışması, standartları değiştiren bir yaklaşım olmuştur (51). Opere edilebilir mide kanserli hastalarda, tedaviye 3 siklus kemoterapi (ECF: Epirubicin, Cisplatin, 5-FU) ile başlanması ardından hastanın opere edilmesi ve postoperatif üç siklus (ECF) daha kemoterapinin verilmesi ile 5 yılllık genel sağkalımda %23’ten %36’ya yükselmekte (GA: 0.60–0.93; p = 0.009), ve daha iyi progresyonsuz sağkalım elde edilmektedir (GA: 0.53–0.81; p < 0.001). Bu çalışma da, çalışma sonuçlarını etkileyebilecek distal özefagus kanserli hastaları içermesi, ayrıca endoskopik ultrasonografi ve evreleme laparaskopisi yapılmaması nedeniyle evrelemenin suboptimal olduğu nedeniyle eleştirilmektedir.