Kapalı
Teknik Burun Ameliyatı
Burun cerrahisinde
açık teknik popüler olmadan önce yıllarca kapalı teknikle burun ameliyatları
yapılmıştır. 1800’lü yılların sonunda John Roe Burun ameliyatlarında kapalı
tekniği tariflemiştir.
Günümüz rinoplastinin
öncülerinden olan Jacques Joseph 1900’lü yılların başında kapalı tekniği
kullanmasından sonra bu teknik popülarite kazanmıştır.
Kapalı
Tekniğin Uygulanışı
Kapalı teknikte farklı
insizyonlar kullanılabilmektedir. Transfiksiyon insizyonu, transkartilajinöz insizyon,
interkartilajinöz insizyon, infrakartilajinöz, marjinal rim insizyonu kapalı
teknikte kullanılan insizyonlardır.
Her insizyonun
bölgesel olarak faydası vardır. Septuma müdahale edilmesi planlanıyorsa
cerrahiye transfiksiyon insizyonu ile başlanır. Nazal tipe müdahale edilecekse
transkartilajinöz insizyon kullanılabilir. Ancak nazal tipe müdahale
düşünülmüyorsa ve sadece alar kıkırdak eksizyonu yapılacaksa interkartilajinöz
insizyon yeterli olabilir. Kapalı tekniği açık teknik burun ameliyatlarından
ayıran en önemli özelliği transkolumellar insizyonun olmamasıdır. Bu insizyonun
olmaması beraberinde kolumellar skarın da olmaması anlamına gelmektedir. Kapalı
teknik ameliyatları tekniğin uygulanışı açısından iki çeşittir.
Bu yöntemler;
Marjinal, interkartilajinöz ve transfiksiyon insizyonları kullanılarak alt
lateral kartilajların ortaya çıkarıldığı delivery yöntemi ile transkartilajinöz
insizyon kullanılarak alt lateral kartilajların yerinde bırakıldığı
non-delivery yöntemidir. Eğer burun tipine yönelik girişimler ağırlıklı ise
delivery yöntemi kullanılır. Yetersiz tip projeksiyonu, bülböz burunlarda bu
yöntem uygulanabilir. Ancak geniş ve sert burunlarda, yüksek projeksiyonlu
burunlarda ise non-delivery yönteminin uygulanması daha uygundur. Alt lateral
kıkırdaklara cerrahi müdahale düşünülüyorsa, delivery yönteminin kullanılması
daha uygun olur.
Nazal travmaya bağlı
veya geçirilmiş cerrahiye bağlı aşırı skar dokusunun olması, alar
kıkırdaklardaki deformitenin aşırı olması, ileri derecede tip asimetrisinin
mevcut olduğu durumlarda kapalı teknik rinoplastiden kaçınılması önerilir.
Kaynak; http://zehirlenme.blogspot.com