Parmak Ucu
Yaralanmasi Tedavisi
Parmak
ucu yaralamalarının tedavisinde yaranın granüle olarak kendi kendine
iyileşmesine müsade etmek en basit ve genelde en iyi yöntemdir. Greft ve bazı fleplere göre daha geç iyileşmesine rağmen duyu,
fonksiyon ve kozmetik sonuçları genelde daha iyidir Parmak ucu yaralanmalarında
konservatif yaklaşım endikasyonları tartışmalıdır. Yara lokalizasyonu ve
büyüklüğü, derin yapıların ekspozisyonu, yara kontaminasyonu, yaş, meslek gibi
faktörler önemlidir. Bazı yazarlara göre distal, temiz, ekspozisyonun olmadığı
yaralanmalarda, bazilarına göre ise küçük kemik ekspozisyonun olduğu
yaralanmalara da konservatif yaklaşmak gerekir. Bazı yazarlar da pulpanın
basınç gören bölgelerinin sekondere bırakılmaması gerektiğini savunurlar, kötü
skarın parmak disfonksiyonuna yol açacağını düşünürler. Yapılan çalışmalar
göstermiştir ki oklusiv ya da semi-oklusiv yara örtüleri kullanılarak bir
cm’den büyük yaralarda, hatta kemik ve tırnak yatağı yaralanmalarında bile
kullanıldıklarında güzel sonuçlar elde edilmiştir.
Sekonder
iyileşmede granulasyon, yara kontraksiyonu ve epitelizasyon gelişir. Tüm bunlar
ortalama 3-4 haftada gerçekleşir. Bu yöntemin komplikasyonları genelde minördür
ve zamanla düzelir. Hastaların 1/3’ünde travmayla ilişkili olarak soğuk
intoleransı gelişebilir. xxviAncak bu komplikasyonun diğer yöntemlerde daha yüksek oranlarda geliştiği gösterilmiştir. Doku
kaybı, pulpa instabilitesi, duyu kaybı, eklem sertliği geliştiği de rapor
edilmiştir İlginç olarak işe başlama süreleri, primer kapatılan veya greft
konulan hastalardan farklı değildir.
Primer
Kapama
Primer
kapama genelde kemik kısaltılmasını gerektirir. Ancak birkaç milimetrelik
kısaltma kabul edilebilir. Eğer büyük miktarlarda canlı doku rezeksiyonu
gerekecekse veya kapatma gergin olacaksa kontrendikedir. Bu hastaların%50 sinde
ağrı ve bazı fonksiyonel bozukluklar gözlenmiştir Distal falanks
kısaltığında tırnak yatağının desteği azalır, yara kontraksiyonu sonucu tırnak
çekilip ‘hook nail’ deformitesine yol açabilir. Bu komplikasyon tırnak
yatağının kemik güdüğünün 2 mm proksimaline kadar eksize edilmesiyle
önlenebilir. Eğer distal falanks lunula seviyesi veya proksimalinden
hasarlanırsa kalan tırnak yatağı beslenmesi bozulur ve deformiteye yol açar. Bu
durumda germinal matriks yakılmalı, kemik gerektiği kadar kısaltılmalı ve doku
kapatılmalıdır. Ayrıca kısaltma işlemi tendonların yapışma yerine
ulaşmamalıdır. Aksi takdirde sadece uzunluk değil, DİP eklem fonksiyonu da sakrifiye
edilmiş olur. Açıkta kalan sinir uçları da nöroma oluşumunu engellemek için
kesilmelidir.
Kaynak; http://zehirlenme.blogspot.com