Astımın
Tanı ve Sınıflandırma
Çocuklarda astım tanısı, hastanın yakınmaları ile
birlikte öz ve soygeçmişini içeren ayrıntılı bir öykü ve fizik inceleme ile
konur. Laboratuvar testleri ve tedaviye yanıt ile tanı desteklenir. Astım
tanısında nöbetler halinde gelen öksürük, hışıltı, nefes darlığı ve göğüste
sıkışma hissi gibi yakınmaların tekrarlayıcı olması dikkat çeker.
Özellikle çocuklarda bu yakınmaların viral ÜSYE sırasında ortaya çıkması “gribin göğse inmesi” olarak
tanımlanmaktadır. Allerjik astımlı hastalarda aynı yakınmalar allerjenle temas
sonrasında da oluşacağı için, öyküde mevsimsel tekrarlar yer alır. Aile
öyküsünde astım/atopi varlığı tanıya her zaman yardımcıdır. Daha önce
bronkodilatör ve kortikosteroid tedavisine iyi yanıt alınması da tanıyı
destekler.
Astımda fizik muayene bulguları hasta atakta değilse
tamamen normal olabilir. Hasta atak döneminde ise hışıltı ve ronküsler en sık
saptanan fizik muayene bulgusu olup, havayolu obstruksiyonu sonucu ortaya
çıkarlar.
Astımlı hastaların muayenesinde astıma eşlik eden
alerjik rinit, kronik sinüzit, atopik dermatit bulgularının saptanması da tanı
koymada yardımcıdır. Laboratuvar testleri klinik tanıyı desteklemek, ayırıcı
tanı yapmak, hastalığın ağırlık derecesini saptamak, komplikasyonları saptamak,
tedavinin etkinliğini ortaya koymak ve izlem için kullanılır. Solunum
fonksiyonlarının ölçümü ve özellikle solunum fonksiyon bozukluğunun geri
dönüşümlü olduğunun gösterilmesi astım tanısını büyük oranda doğrular.
Bronş provokasyon testleri; astımda tam olarak tanı
konulamayan durumlarda başvurulan testlerdir. Metakolin, histamin, adenozin,
mannitol ve soğuk hava kullanılarak ya da egzersiz ile provokasyon yapılarak
tanı doğrulanmaya çalışılır.
Atopi astım için en önemli risk faktörüdür. Küçük
çocuklarda saptanması astım tanısını destekler. Çevre kontrol önlemlerini
sağlıklı belirliyebilmek için de önem taşımaktadır. Atopiyi değerlendirmek için
epidermal deri testleri ile in vivo, radioallergosorbant test (RAST) ile in
vitro olarak allerjenlere özgül IgE araştırılır.
Sınıflandırma
Astım şiddeti, düzenli koruyucu ilaç kullanmayan
hastalarda; semptomların sıklığı, atakların sıklığı ve solunum fonksiyon testi
kullanılarak intermittan, hafif persistan, orta persistan ve ağır persistan
olarak sınıflandırılır
Ancak, ilaç kullanan hastalarda bu yöntemle
sınıflama yapmak karışıklığa neden olmaktadır. Bu nedenle son yıllarda tüm dünyada
kullanılan astım tanı-tedavi rehberleri, ilaç kullanmakta olan hastaların
yukarıda ifade edilen şiddet sınıflamasına göre izlenmesi yerine, hastalığın
kontrol altında olup olmadığına göre sınıflandırılarak izlenmesini önermektedir.
Bu öneriye göre; yakınmalar göz önüne alınarak kontrollü, kısmi kontrollü ve
kontrolsüz astım olarak sınıflandırma yapılmaktadır.