Su Tedavisi, Suyun Tedavi Amacıyla Kullanılması
Suyla yapılan çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Suyun dolaysız ve en etkili temas ettiği yer deridir. Deriyle iç organlar arasındaki yakın ilişki ve kan dolaşımı ile sinir sistemi aracılığıyla tüm organizmada suya karşı bir tepki görülür.
Suyla uygulanan tüm tedavi yöntemleri her şeyden önce kan dolaşımını hızlandırır. Suyun ısısı, tedavi edilecek hastalığın cinsine göre sıcak, soğuk ya da ılık olarak ayarlanır.
Suyun ısısı, soğuk olarak uygulanan tedavilerde normal, ılık tedavilerde 16-25 derece, sıcak tedavilerde 36-37 derece ve çok sıcak tedavilerde 38 derecenin üstünde olmalıdır. En etkili su tedavi yöntemi değişken ısılı suların kullanılmasıdır. Suyun ısısı giderek yükselen ısı derecelerine göre ayarlanmalıdır. Her sıcak ya da çok sıcak banyodan sonra ısınan vücudu üşütmemek için soğuk duş yapılmalıdır.
Su Tedavi Genel kurallar: Banyo ısısı 18 derece olmalıdır. Bütün ya da kısmi vücut banyosu ve duşlar, bazı durumlar dışında, yemeklerden bir iki saat önce ya da sonra yapılmalıdır. îki banyo arasındaki süre de yine bir iki saat olmalıdır. Her soğuk duş ya da banyodan önce vücudun sıcak olmasına dikkat etmelidir. Gerekli vücut ısısı hafif idman hareketleri ya da yatak dinlenmesiyle sağlanabilir. Giysiler banyoya girmeden hemen önce çıkartılmalı, banyodan sonra da vücut ısısını kaybetmemek için idman hareketleri yapmalı ya da yatak dinlenmesi uygulanmalıdır. Kadınlar, âdet süreleri içinde yalnız kısmi banyo ile yetinmelidir.
Silinme: Su ile tedavi yöntemleri içinde en hafifi silinmedir. Silinmeyle kan dolaşımı harekete geçirilerek iç organların etkilenmesi sağlanır. Aynı zamanda tedavinin uygulandığı kişi de rahatlatılmış olur. 15-20 dakikalık aralarla tekrarlanan, bütün ya da vücudun üst bölümüne uygulanan silinmeyle ateşli hastalıklar sırasında hiç zorlanmadan hastanın terlemesi sağlanır. Silinme, ateşli hastalıkların ve nezle durumlarının ilerlemesini önleyerek tedavi etmek amacıyla uygulanan bir yöntemdir.
Vücudun silinmesi: Baş dışında tüm vücudu kapsar. Silinmelerin hepsi ayakta uygulanmalıdır. Silme işlemi el parmaklarının uçlarından başlar. Kol önce omuza, omuzdan parmak uçlarına, sonra yine omuza kadar silinir. Boyun ve boğaz silindikten sonra bu kez silme işlemi omuzdan başlayarak göğüsten geçer ve ayak parmaklarına doğru iner, tekrar yukarıya doğru çıkar ve göğüsün iç kesiminde son bulur. Aynı işlem vücudun silinmeyen tarafına da uygulanır ve en son ayaklar silinir. Yatalak hastaların vücutlarının önce üst bölümleri, sonra bacakları silinmeli, silinmeyen bölgeler örtülmelidir.
Vücudun üst bölümünün silinmesinde silme işlemi elin üstünden başlar. Kolun önce dış kesimi omuza, iç kesimi omuzdan parmak uçlarına, alt kesimi avuç içinden koltuk altına kadar silinir. Sonra göğüs ve sırt bölgesi omuzdan başlayıp aşağı yukarı doğru hareketlerle silinmelidir. Bu silme yöntemi solunum yollarının akut ve kronik hastalıklarında, bronşit, akciğer zarı (plevra) iltihaplarında ve kalp zayıflıklarında uygulanır.
Vücudun alt bölümünün silinmesi kalçayı ve bacakları kapsar. Silme işlemi, ayağın üstünden başlayarak bacağın dış kesiminden kalçaya, kalçadan ve bacağın iç kesimi üzerinden topuklara, topuklardan da butlara kadar çıkarak tamamlanır. Bu yöntem varislerde, ayak soğukluklarında, idrar yolları ve idrar torbası iltihaplarında, felçlerde, karın organlarındaki aşırı kan birikimlerinde uygulanır. Bölgesel silinme vücudun çeşitli bölgelerine uygulanır. Eklem romatizmaları, tüberküloz (verem), migren, nezle gibi hastalıklar için elverişli bir silme yöntemidir.