Alzheimer Hastalarına Gündüz Bakımevi, Alzheimer Vakfı
Alzheimer konusunda dünyaca tanınan bir uzmansınız. Türkiye'de de Alzheimer Derneği'ni kurdunuz. Alzheimer ile ilgili olarak toplumu doğru adrese yönlendirmek gerekiyor. Bu bağlamda ne söylemek istersiniz?
Alzheimer Derneği, Türkiye'de 1997'de kuruldu. Kuruluşundan itibaren, bir numaralı amacı bunun bir hastalık olduğunu vurgulamaktı. Onun için Alzheimer Derneği kendine bir slogan edindi: "Bunama, yaşlılığın doğal sonucu değildir. Bunama, yaşlılığın kaderi değildir." Bu sloganla toplumda hastalık bilincini yükseltmeyi amaçladık ve büyük ölçüde de sağladık. Bununla beraber Alzheimer ve diğer bunama hastalarına ve onların yakınlarına mümkün olduğu kadar daha iyi bir hayat kalitesi sağlamayı amaçlıyoruz. Dernek olarak tüm hastalara tıbbi ve maddi destek sağlamak mümkün değil. Yapmak istediğimiz ilk şey, hasta yakınlarını bilgilendirmek. Bu amaçla broşürler, kitaplar, kitapçıklar çıkarttık. Zaman zaman hasta yakınları seminerleri, eğitimleri, bakım kursları organize ediyoruz. Bunun yanında, hasta yakını destek" grubu dediğimiz, çok faydalı bir etkinliğimiz var: On-on beş hasta yakını bir araya geliyor, uzman bir psikologun gözetimi altında birbirleriyle konuşuyorlar, sorunları, sıkıntıları ve buldukları çözümleri paylaşıyorlar.
Nerelerde şubeleriniz var? Alzheimer Bakım
Merkezimiz İstanbul'da. Bugüne kadar Bursa, İzmir, Ankara, Adana, Eskişehir ve Denizli'de şubelerimiz açıldı. Mersin ve Samsun şubelerimiz kurulma aşamasında. Bazı şubelerimiz, örneğin Denizli, çok sayıda hasta yakınını başlangıçtan itibaren dernek çalışmalarının içine çekip çok yararlı ve başarılı çalışmalar yaptılar. Eskişehir şubemiz belediye başkanının yardımıyla, bir apartman dairesini gündüz bakımevi haline dönüştürüp hizmet vermeye başladı. Ankara şubemiz Sosyal Hizmetler Bölge Müdürlüğü ile işbirliği içinde bir gündüz bakımevini devreye soktu. Derneğin kurulmasından üç yıl sonra 2000'de Alzheimer Vakfı'nı kurduk. Alzheimer Derneği ve Alzheimer Vakfı el ele çalışan iki tane kuruluş. Merkez şubemiz Alzheimer Vakfı'na destek sağlayarak Koşuyolu'nda Türkiye'nin ilk Alzheimer Hastalığı Bakımevi'nin açılmasına katkıda bulundu.
Önümüzdeki yıllarda öncelikli olarak binası kendimize ait bir kalıcı bakımevi kurmak istiyoruz. Bir bağışçımız sağ olsun söz verdi, yerini birlikte belirleyeceğiz. Bunun dışında hem yerel yönetimlerle, hem de devlet kurumlarıyla işbirliği içinde gündüz bakımevlerinin çoğalmasını istiyoruz. Çünkü bizim kültürümüzde hasta yakınları hastalarını kalıcı bakımevlerine bırakmaktan çekiniyorlar. Bunun arkasında 'cismen, "Beni suçlarlar mı, annesini veya babasını yaşlanınca başından attı, bakımevine yolladı derler mi acaba" endişesi var. Halbuki bakımevinde kalan hastaların hayat kalitesi çoğu kez evde bakılanlardan daha iyi olabiliyor. Gene de böyle yerleşik bir kaygı olduğu için hasta yakınları gündüz bakımevine daha sıcak bakıyorlar. Onun için Türkiye'nin her yerinde yeterli sayıda gündüz bakımevinin açılması gerekli.