Bakteriyel Postpnömonik Plörezi
Bu tür vakalarda genellikle önce pnömoni gelişir. Bunu, bir komplikasyon olarak plörezi izler. Post-pnömonik plörezi bir kez oluşunca giderek ilerler ve ampiyeme dönüşebilir. Ancak pnömoni nedeniyle vakalarda antibiyotik tedavisine başlanacağından çok kez ampiyem önlenir.
Bu hastalarda öksürük, balgam ve ateş gibi pnömoni klinik belirtileri ani ve akut bir başlangıç gösterir. Plörezi komplikasyonu olunca dispne ve göğüs ağrısı bu belirtilere eklenir ve çok kez pnömoni belirtilerini maskeler. Böyle olunca hastalığa sebep pnömoni gözden kaçarak, plörezi primer hastalık sanılır. Ancak pnömoni bölgesinde railerin duyulması ve diğer klinik, radyolojik ve laboratuvar bulguları postpnömonik plörezi tanısını doğrular. Plevrada sıvı oluşması viseral plevranın pnömoni infiltrasyonu veya plevranın bakteri istilası ile ilgilidir. Akciğer infeksiyonu iyileşince sıvı absorbe olur ve hastalık belirtileri kaybolur. Bazı vakalarda özellikle streptokok kökenli postpnömonik plöreziler akciğer hastalığı iyileştikten sonra da devam edebilir.
Torasentezle alınan sıvı sarı veya saman sarısı renginde bir eksüdadır. Çok kez berrak olmayıp bulanık ve dumanlı gibidir. Plöreziye sebep olan pnömoni için antibiyotik tedavisi yapılmışsa sıvıda bakteri görülmez. Sıvıda 5.000- 10.000/mm3 lökosit bulunur, çoğu polimorf çekirdeklidir. Bu bulgu postpnömonik plörezi tanısı için özel niteliktedir. Tedavi edilen bazı vakalarda lökosit sayısı az ve formülde lenfositler fazla olabilir. O zaman, tüberküloz plöreziden kuşkulanılır. Plevra biyopsisi de aydınlatıcı olmayabilir. Klinik bulgular ve hastalığın gidişi tanıya yararlı olur.