Akciğerler ve soluk alıp verme
Soluk alıp verme, akciğerlerin genişlemesi ve daralmasına bağlı olarak gerçekleşir. Akciğerler iki yoldan genişleyip daralabilir. Bunlardan biri; diyaframın aşağı ve yukarı hareketi, diğeri ise kaburgaların öne ve arkaya doğru hareketleridir. Diyafram hareketiyle göğüs boşluğu dikey yönde genişler. Kaburga hareketi ise göğüs boşluğunu önden arkaya doğru çapını büyütür. Bu hareketlere bağlı olarak plevra ile diyafram ve kaburgalara bağlı olan akciğerlerin de hacmi genişler ve iç basınç atmosfer basıncına göre azalır. Bu nedenle solunum havası yüksek basınçtan alçak basınca doğru akarak akciğerlere dolar. Buna soluk alma denir. Bu sırada enerji harcanır. Hava keselerindeki solunum havasında bulunan oksijen kana, kandaki karbondioksit ise hava keselerine geçer.
Soluk verirken, kaburgalar arası kaslar ve diyafram kası gevşer. Diyafram göğüs boşluğuna doğru kubbeleşir. Göğüs boşluğunun hacmi azalır ve iç basınç atmosfer basıncından yüksek olur. Böylece keselerdeki hava dışarı verilir. Bu olaya soluk verme denir. Soluk vermede akciğerlerin geri yaylanma basıncı da etkilidir. Bu akciğerlerin dokusunda bulunan elastik lifler ve plevra boşluğunda bulunan sıvının yüzey geriliminin bir sonucudur.
Solunumun kontrolü: Soluk alıp verme dakikada 15-18 kez tekrarlanır. Soluk alış veriş hızını omurilik soğanındaki ve beyindeki solunum merkezleri düzenler. Düzenlenmede etkili olan kandaki karbondioksit miktarıdır. Oksijen solunum hareketlerini etkili değildir.