Selulit Cozumu ve Beslenme

Selüliti Azaltıcılar: Gerçekten Fark Yaratan İçerikler

Selülit Çözümü ve Beslenme


Marketlerde selülit için birçok çözüm ve ürün içeriklerinde fazla sayı­da aktif madde vardır. Bu durum kalabalık içerisinde kaybolmanıza neden olabilir. Sürekli insanların yeni sihirli içeriklerden oluşan mu­cize kremlerini satmaya çalıştıklarını duyarsınız. Neyin işe yarayaca­ğını ve neyin yaramayacağını nasıl bileceksiniz? Gerçekten bu malze­melerin selülitlerinize nasıl bir fayda sağladığını, tabi-i eğer sağlıyorsa, öğrenmenin bir yolu var mıdır? Birçok selülit tedavi seçeneğini problem çözme kabiliyetleri bakımın­dan inceledim, içerikleri bileşenlerine ayrıştırarak bu ürünlerin selüli-tinize ne şekilde yöneldiklerini ve ne kadar etkili olabileceklerini araş­tırdım.
Ancak şimdiye kadar yok denecek kadar az ürün yüzeysel uygulama­dan ileri gitmeyi başarabilmiş ve selülit tedavisinde tek başına etkili olabilmiştir. Vitamin, bitkisel özler, mineral ve antioksidanlar içeren birçok krem alabilirsiniz. İyi olanlar cildi yumuşatır, pürüzsüz, sağlık­lı bir hale getirir ve kendini onarabilmesini sağlar. Daha iyi olanlar antioksidan, anti enflamatuvar ve kan dolaşımını hızlandıran maddeler içerir.

Selülit sorunu olan bölgeler nemsiz kalma eğilimi içindedir, hasar görmüştür ve nemlendirme, koruma ve hızlanmış kan dolaşımının sağlayacağı fazladan faydaya şiddetle ihtiyaç duyar. Etkilenen bölge­nin nemi artırılarak, selülitin görünürlüğü geçici olarak azaltılabilir. Selülite baktığınızda sadece çukurlaşmalar görmezsiniz. Ayrıca selülite eşlik eden hasarlı ve kuru bir cilt görürsünüz ve bu durum koşul­ları daha da kötüleştirir. Bu kuruluk ve hasarı tedavi edebilirseniz se­lülitin görünümü en aza inecektir. Ancak hasarın kendisi ve ciltteki kaygan yağ hücreleri kısmen tedavi edilmiş olacaktır. Bildiğiniz gibi selüliti ve çatlakları tam olarak ele alabilmek için kusurları hem içeriden hem de dışarıdan tedavi etmek gerekir.

Sıklıkla yüzeye uygulanan kremler birkaç hafta ya da aylık kullanı­mın sonunda atık suyun depolandığı etki bölgesini nemsiz bırakırlar. Bu durum kısa bir süreliğine basenlerdeki selülit odacıklarma etki eder ve bölgeyi küçültür. Bu sebeple kusurda bir iyileşme olduğunu sanırız. Herhangi bir selülit ürününün "Ürünümüz basen çapınızı tam olarak 2,54 cm düşürerek selülitlerinize çözüm bulacak" diye sa­tıldığına rastladınız mı? Bildiğiniz gibi vücut kütlenizin var olan selü­litlerinize herhangi bir etkisi yoktur. Gerçekte atık su miktarını düşür­mek tedavi edilen bölgenin boyutunu değiştirip; gelecekte meydana gelecek hasarları ve çukurlaşmaların artmasını önleyebilir ancak selü-liti tedavi ederek tersine çeviremez. Ayrıca boyut olarak küçülmüş selülitli bölgeler su içildiği anda tekrar büyüyecektir. Yüzeye uygulanan selülit kremleri oldukça faydalıdır ama tek başına kullanıldıklarında yeterli etkiyi gösteremez. Kremler hasarın çoğunun meydana geldiği dermise kadar nüfuz edemez. Kremler ve losyonlar sadece cildin en üst tabakası olan epidermise ulaşabilir. Selülit tedavi­lerinin çoğu selülitin dış görünümünü tedavi etmeyi hedeflediği için başarısız olur. Hasarla tamamen hasarın bulunduğu yerde savaşamazlar.

Artık yüzeydeki çukurlaşmanın gerçek sebebini bildiğinize göre çu­kurları ve şişkinlikleri yüzeysel olan tedavilerle değil daha derine iş­leyen tedavilerle yok etmek gerektiğini görüyorsunuzdur. Zamanı tersine çevirebilmek ve hasarı geri alabilmek için cildin en de­rin yerlerine ulaşmanız gerekir. Dâhili kullanılan ürünler ve teknoloji tüm değişime katkıda bulunur. Basit yüzey kremlerinden öteye gide­rek bilim ve doğanın tüm cephaneliğini selülit ve çatlakları vurmakta kullanmanızı öneriyorum.

Teknosötik kavramım etkili yüzey ürünleri, görünür sonuçlar elde et­meye yarayan teknolojik olarak gelişmiş tedavi ve formüllerin karışı­mından ibarettir. Ayrıca buna gıda takviyeleri ve hasarı onarmaya ya­rayan temel besinlerden oluşan bir beslenme programı da eklenir. Bu tam kapsamlı yaklaşım selülit ve çatlakları onarıp, tedavi etmenin tek etkili metodudur.

Selülit ve çatlakların etkili şekilde onarılması için dokuz gidiş yolu vardır. Bu bölümde bu metotların hepsine ışık tutacağım ve çeşitli se­lülit ürünlerinde bunların hangisinin kullanıldığını tanımlayacağım. Bazıları selülite sadece bir gidiş yolundan saldırırken bazıları dokuz yolu birden kullanır. Unutmayın bu metotlar birbirleri ile birlikte ha­reket eder. Bunların ne kadarım kullanırsanız selüliti azaltmak, önle­mek ve hatta yok etmekte o kadar çok yol kat etmiş olursunuz.