Kanser ve Beslenme
Kanser oluşumunda çok çeşitli faktörler rol oynamaktadır. Etiyolojik olarak multi faktöriyel olan bu hastalıkta beslenme ve diyet faktörü konusunda bir çok toplumda epidemiyolojik incelemeler yapılmakta ve çok sayıda hayvan deneyleri ile diyet ve kanser arasındaki ilişkiler saptanmaya çalışılmaktadır. Diyetler ile vücuda giren bazı maddelerin kanserojen olduğu ya da ön maddelerinin (prekürsör) kanserojen oldukları tespit edilmiştir. Gıdalar içindeki besin unsurları (karbonhidrat, yağ, protein, vitamin, mineral md. vs.) ile posanın kendi başlarına herhangi bir karsinojenik etki yapmadığı, ancak bu besinlerden bazılarının yetersiz, dengesiz ve aşırı miktarda vücuda alındığı durumlarda vücuda girmiş olan karsinojen maddelerin etkisini inhibe (durdurucu) edici ya da arttırıcı yönde rol oynadıklarına ilişkin bulgular tespit edilmiştir.
Besinler içindeki en çok kanser yapıcı kimyasal maddeleri taşıyan yağlar, yağlı etler, yumurta ve yağlı tohumlar gibi yağı çok olan besinlerdir. Fazla yağ tüketimi ve şişmanlık ile deri ve meme kanserleri insidensindeki artış paralellik göstermektedir. Pek çok epidemiyolojik çalışmada yüksek miktardaki A vitamini ön maddesi (prekürsörü) P-karoten içeren diyetler tüketildiğinde akciğer, larinx, ağız boşluğu, servix uteri ve mesane epitel kanserleri riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. C vitamininin de çeşitli yollarla vücuda giren birçok kimyasal karsinojeni etkisiz duruma getirdiği bilinmektedir. Örneğin günde içilen bir paket sigara C vitaminini yok eder. Bu nedenle başta sigara içenler ve kimyasal karsinojenlerle doğrudan teması olanlar daha fazla C vitamini almaları kanser riskini azaltıcı bir etki yapar. Yine E vitaminide bazı toksik -zehirli- maddelerin- etkilerini azalttığından kanserden koruyucu maddeler içinde yer alırlar.