Tükrük Bezi Tümörleri, Tükrük Bezi İltihabı Hastalıkları
Tükrük bezlerinin tümörleri baş boyun bölgesinin tümörlerinin çok küçük kısmını oluşturur. Büyük glandlar daha fazla tümör üretebilirler. Minör tükrük bezleri ise daha az, ancak daha habis tümör oluştururlar.
Tükrük Bezi Kanseri
Pleomorfik adenom: (Selim mikst tümör) En sık rastlanan tükrük bezi tümörüdür Sert, mobil, asemptomatik bir kitledir. Psödokapsulü vardır. Lokal olarak invazif karakterlidir. Yüzeyel parotidek-tomi (parotiste en sık görüldüğü için • veterli tedavidir.
Warthin tümörü (Kistadenomalenfomatozum): Kistik yapılı selim bir tümördür. 40 yaşın üzerinde erkeklerde görülür. Bilateral olma eğilimi vardır (%10-15). Kısmen parotidektomi yeterlidir.
Mukoepidermoid karsinom: Majör tükrük glandlarının en yaygın habis tümör; ıdür. Noninva-zif karakterlidir. Tedavisi geniş rezeksiyondur.
Adenokistik karsinom: Minör tükrük bezinin en yaygın habis tümörüdür. Perinöral, hematojen ve direkt invazyonla yayılır. Lenfatik metastazı yoktur. Çok uzun yıllar sonra nüks edebilir.
Malign mikst tümör: En malign tumörlerinden-dir ve erken dönemde boyunda metastaz yapabilir. Eski lezyondan veya yeni olarak başlayabilir. Hızla büyür. Ağrı ve fasial sinir tutulma bulguları vardır.
Bunların dışında birçok tümör vardır. Fakat seyrek görülürler. Tükrük bezi tümörlerinin tanısı anamnez ve fizik muayene ile değerlendirilir. Görüntüleme yolu ile boyutu, yeri, invazyonu kolayca anlaşılır. İnce iğne aspirasyon biopsisi ile tanı konulabilir. Insizyonel biopsi gerekli olmaz.
Tedavileri tümörün çıkarılması ve gerekirse fasi-al sinirin alınması (adenokistik karsinomda) şeklindedir. Bazı malign tümörlerde radyoterapi gerekebilir. AIDS-ilgili lenfomalarda kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanır.
Maksilla Tümörleri
Maksillanm tümörleri çok seyrek görülür. Tüm vücut tümörleri içinde %0,2 kadardır. Maksillar sinüs tümörleri tüm sinüs tümörleri içinde %80 kadardır. 60-70 yaş arasında sık rastlanır. Japonlarda ve bazı Afrika ülkelerinde daha sıktır.
Etiyolojisi bilinmemektedir. Ancak nikel ve kroma] sanayide, mobilya sektöründe, mustard gazı fabrikalarında çalışanlarda 800 kat daha sık görülür. Ayrıca burun polipleri, kronik sinüzitler, hipertrofik değişiklikler tümöre neden olabilir.
Klasifikasyonunda dört ana grup izlenir. Karsi-nom, sarkom, odontojenik tümörler ve diğerleridir. Maksilla tümörlerinin tanısı zordur. Ya ilerleyince tanır yada tesadüfen çekilen çeşitli grafilerde ortaya çıkar. Ağrı, duyu bozukluğu, dışarıdan fark edilebilecek şişlikler, nazal obstrüksiyon erken bulgular değildir. Genellikle üç yerleşim yeri görülür; bunlar alt, orta, üst bölgelerdir. Bu yerleşim bölgesi tedavi açısından önem taşır. Bilgisayarlı tomografi retrofa-ringeal lenf ganglionlarınm durumu hakkında bize bilgi sağlar. Kesin tanı biopsi ile konulur. Bu tümörler lokal olarak bölgesindeki hayati organlara invaz-yon yaparlar. Göz, sfenoid kanatlar, kafa tabam gibi bölgeler değerlendirilmelidir.
Tedavisi tümörün yaygınlığı ile ilgilidir. Parsiyel maksillektomiden, egzentrasyon ve bilateral maksil-lektomi + radikal boyun diseksiyonu (ileri dönemlerde) gibi birçok modalite vardır. Geniş tümörlerde radyoterapi ve kemoterapi yardımcı olmaktadır. Defektlerin kapatılması, deri defektleri veya büyük fleplerle olabilir. Üst dişlerin protezine tutturulmuş akrilik aparatlar önemli yardımcıdır. İmplantlar son yıllarda sıkça kullanılmaktadır.