Emzirmenin Önemi ve Faydalari
Dünyanın birçok ülkesinde bebekler ve çocuklar sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerle beslenme yetersizliklerine maruz kalmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenme çocuklarda büyüme gelişme gerilikleri ile ölümlere neden olmaktadır
Anne sütü ile beslenmenin, çocuklara yaşam için en iyi başlangıcı sağlayarak, hastalıkların önlenmesinde koruyucu bir etki oluşturduğu, bebek mortalite ve morbidite oranlarını azalttığı, bebeklerin uygun beslenme, büyüme ve gelişmelerini sağlamada diğer tüm beslenme şekillerinden üstün olduğu bilinmektedir
Günümüzde pek çok ulusal ve uluslar arası kuruluş emzirmeyi desteklemektedir. Özellikle Amerikan Pediatri Birliği ilk 6 ay sadece anne sütü önermektedir. DSÖ ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu), her bebeğin doğumdan sonraki ilk yarım saat ile bir saat içinde emzirmeye başlamasını, ilk 6 aya kadar yalnızca anne sütü ile beslenmesini tavsiye etmektedir. Araştırmacılar bundan sonraki dönemde de ek besinlerle birlikte olmak koşulu ile en az 2 yaşına kadar anne sütü ile beslemenin devam ettirilmesinin önemine dikkat çekmektedir
Emzirmenin Bebeğe Faydaları
Anne sütünün yararları diğer gıdalarla karşılaştırılamayacak kadar fazladır. Bebekler için emzirme; akut ve kronik hastalıkların gelişmesine karşı koruyucu olmasının yanısıra büyüme ve gelişmeyi de olumlu yönde etkilemektedir. İlk anne sütü (kolostrum) yoğun antikor içerdiğinden yenidoğanı enfeksiyonlara karşı korur. Erken neonatal ölüm nedenlerinden olan, özellikle düşük doğum ağırlıklı ve prematür bebeklerde rastlanan hipoglisemi ve hipotermi riskini azaltır. Anne sütü alan bebeklerde anne sütü almayanlara göre geç neonatal periyodda ölüm nedeni olan sepsis, akut solunum yolu enfeksiyonu, menenjit, omfalit, otitis media ve üriner sistem enfeksiyonları gibi hastalıkların görülme sıklığının daha düşük olduğu gösterilmiştir.
Anne sütünün salgılanmaya başlaması ve devamı açısından doğum sonrası ilk bir saatte emzirmeye başlamak önemlidir. Erken emzirme ile annede; doğum sonu kanamalar daha çabuk kesilir (uterus kasılmasını sağlayan oksitosin hormonunun yapımını uyararak) ve mastit olma riski azalır.
Chua’nın doğum sonrası uterin aktivite üzerinde meme ucu masajının ve emzirmenin etkileri adlı çalışmasında; emzirmenin oksitosin hormonunun salınımını artırdığı ve uterusun kasılmasını sağlayarak postpartum hemorajiyi önlediği, uterusun gebelik öncesi haline daha çabuk ulaştığı belirtilmektedir.
Bazı epidemiyolojik çalışmalar da, menapoz öncesi meme kanserinin emziren annelerde, emzirmeyenlere göre daha az görüldüğü belirlenmiştir. Zheng’in 608 meme kanseri olgusu ile laktasyon ve meme kanseri arasındaki ilişkiyi incelediği vaka kontrol araştırmasında uzun süre emziren kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı saptanmıştır.