Kemik Sintigrafisi Nedir

Kemik Sintigrafisi Nedir


Kemik sintigrafileri teşhis ve evrelendirmelerde faydalanılan önemli bir tanı aşamasıdır. Kemik tümörlerinde tümörün aktivitesini göstermede kemik sintigrafisi son derece duyarlıdır. Sintigrafide radyofarmasötik ajan olan teknesyum 99m metilen difosfat (Tc99m-MDP) kullanılır. Sintigrafide lezyonun ve çevresindeki kemik dokunun metabolik aktivitesini saptandığı için kemik içinde metabolik aktiviteyi arttıran her türlü neden aktivite artışı olarak görülecektir. Dolayısıyla sintigrafi her ne kadar duyarlılığı yüksek olan bir tarama yöntemi olsa da özgüllüğü düşüktür.


Kemik tümörlerinin incelemesinde kullanılan yöntem üç fazlı kemik sintigrafileridir. Üç fazlı incelemede ilk faz arter kan akımıdır. Bu faz tümörün hemodinamisi ve vaskülaritesi hakkında bilgi verir. Đkinci faz kan havuzu fazıdır. Bu ilk fazın bitiminden üçüncü ve beşinci dakikalarda elde edilen kısa süreli bir görüntüdür ve ekstravasküler alan ve yumuşak dokunun tanımlanmasında kullanılır. Enjekte edilen maddenin %60 kadarı birinci saatin sonunda kemik tarafından tutulur ve tutulmayan maddenin atılımı için bir süre beklenir. Üçüncü saatin sonunda tüm vücut taraması yapılır ve ardından statik görüntüler elde edilir. Kemik tümörlerinde üç eksenli olarak tümör sınırlarının değerlendirilmesi için radyonükleid tomografi olarak değerlendirilebilecek Spect görüntüler alınabilir.


Üç fazlı kemik sintigrafisinde malign tümörler üç fazda da benign tümörlere oranla radyonükleid tutar. Bu durumun istinaları arasında osteoid osteoma yer alır ki bu tümörde sintigrafide çok yoğun bir tutulum olmasına rağmen benign karakterdedir. Bu durumun karşıtı olarak malign bir tümör olan multipl myelomanın sintigrafik olarak tutulumu çok azdır. Bu nedenle normal bir kemik sintigrafisi primer tümörün benign olduğu göstermek bakımından faydalıdır (72). Ancak benign/malign ayrımı yaparken özellikle klinik değerlendirme gereklidir.


Kemik tümörlerinde sintigrafinin en önemli faydaları arasında; tümörün kanlanmasının araştırılması, lokal yayılımının değerlendirilmesi, bilinmeyen ve skip metastazların tespiti, nükslerin belirlenmesi ve tedavi yanıtın gösterilmesi yer alır. Bilhassa, ameliyat sonrası dönemde cerrahiye bağlı radyonükleid tutulumların değerlendirilmesinde sintigrafinin hasta kliniği ve radyolojisi ile değerlendirilmesi önemlidir.


Biyolojik rekonstrüksiyonların değerlendirilmesinde üç fazlı sintigrafi kullanılabilir. Distraksiyon osteogenezinde konsolidasyonun değerlendirilmesi ve vasküler pediküllü otogreftlerle biyolojik rekonstrüksiyon uyguladığımız olgularda cerrahi sonrasında vasküler pedikülün fonksiyonlarınını kemik sintigrafisiyle değerlendirmek mümkündür (73). Sintigrafide otogreftte radyonükleid maddenin havuzlanması otogreft vasküler pedikülünün çalıştığını gösterir.


http://zehirlenme.blogspot.com