Nabız Dalgası
Nabız
dalgası (ND), kan dolaşımında gözlemlenen kompleks fizyolojik bir olaydır. Kalp
sistolü sırasında belli miktarda kan aortaya doğru pompalanır. Pompalanan kan
potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşmesiyle damarlarda ilerlemektedir.
Nabız
dalgasının ilerlemesinden etkilenen arter segmentinde birbirleriyle uyumlu üç
adet fenomen gözlenmektedir. Bunlar kan akımı, kan basıncında yükselme ve
hacimde artıştır. Kan dolaşımı biyofiziği mekanik bir sistem üstünden
açıklanabilir. Bu sistem piston ve içi sıvı dolu elastik bir hortumdan meydana
gelmektedir. Piston (kalp
modeli) belli miktarda sıvıyı (kan) hortuma (arter modeli) pompalar. Eğer
hortumun yapısı sert ise, sıvının tamamı hareket edecektir. Ama hortumun
elastik yapısı varsa ancak belli bir miktar sıvı hareket edecektir. Basınç
artışıyla birlikte hortumda lokal genişleme olacak ve lokal olarak sıvı
birikimi olacaktır. Elastik duvarın genişleyen kısmındaki tansiyon (gerginlik),
basınca neden olarak, sıvıyı hortumun diğer kısmına itecektir. Aynı şekilde
hortum genişleyecek ve basınç artacaktır. Bu süreç hortum boyunun sonuna kadar
devam eder. Tanımlanan süreç hortum boyunca ilerleyen nabız dalgası şeklindedir.
İlerleyen
dalga perifere doğru ilerler ve burada kaybolmaz fakat santral vasküler sisteme
doğru geri yansır. Retrograd ilerleme sonucunda tekrar kan basıncında yükselme
olur ve sabit dalga oluşur. İleri (forward) dalga ile yansıyan dalga arasındaki
etkileşim sonucunda aortik nabız dalgası ortaya çıkar. Bu oluşan son dalga
vasküler sistemde ilerler ve periferde nabız olarak algılanır. Bu iki komponent
farklı faktörlerden etkilenmektedir. İleri doğru olan (forward) dalga ventrikül
fonksiyonu ve aortanın elastik özelliğinden etkilenirken, yansıyan (retrograd)
dalga ise bütün vasküler ağacın elastik özelliğinden etilenir.
Kardiyovasküler
fizyolojide arteryal sertlik anahtar faktördür. Arteryal sistemin sertliğini
değerlendirmek için kullanılan nabız dalga hızı ölçümü (NDH), invazif olmayan basit
bir yöntemdir (13). NDH arteryal nabız dalgasının kalbin kanı aortaya
pomplamasıyla oluşan ve arteryal sisteme doğru ilerleyen dalganın hızı olarak
tanımlanır. Birbirlerine belli uzaklıktaki iki arter (karotis-femoral,
brakiyal-radiyal arterler gibi) bölgesi üzerindeki cilt üzerine yerleştirilmiş
iki ultrason ya da basınca duyarlı algılayıcılar arasındaki ölçülen mesafe
(metre), iki nabız dalgası arasında ayaktan-ayağa ölçülen nabız geçiş zamanına
(saniye) bölünmesiyle NDH hesaplanır (54,55). PPG yönteminde ise NGZ ölçme
noktası ile suprasternal çentik arasındaki mesafenin saptanan NGZ’ye bölünmesi
ile NDH hesaplanabilmektedir. Bu yöntemde EKG’deki R dalgası piki ile nabız
dalga ayağı arasındaki hesaplanan süre nabız geçiş zamanı olarak kabul edilir.
Damar
ile ilişkili elastikiyet katsayısı, duvar kalınlığı, damar çapı ve kan
yoğunluğu gibi parametrelerle Moens ve Korteveg formülü kullanılarak NDH
hesaplanabilir. Ancak bu parametreleri canlı bir dokuda değerlendirmek zordur.
Moens ve Korteveg formülüne göre NDH; arter duvar kalınlığı ve elastik modül
katsayısının karakökü ile doğru, arteryal lümen yarıçapı ve kan yoğunluğunun
karekökü ile ters orantılıdır. Bu eşitliğe göre diğer faktörler sabit kalmasına
rağmen damar çapı azalırsa (sempatik-vazokonstriktor etki) NDH artar.