Şizotipi
Nedir
Şizotipi,
şizotipal kişilik, şizotipal bozukluk ile igili genel bilgiler
Bleuer, şizofreni hastalarının yakın akrabalarının
sıradışı kişiler olması gözleminden yola çıkarak; şizofreni belirtilerinin bu
akrabalarda örtük bir biçimde var olabileceğini öne sürmüştür (20). Dikkat
çeken bu örtük fenotipi tanımlamak için geçmişte şizoidi,.
Rado’nun görüşünden yola çıkan Paul Meehl ‘şizogen’
adını verdiği genin merkezi sinir sisteminde ‘hipokrisi’ ye yol açarak
‘şizotaksi’ oluşturduğu şeklinde bir şizotipi gelişim modeli oluşturmuştur.
Kuramda hipokrisi nöronların bir uyaran karşısında hızlıca etkinleşip
ateşlenmesini tanımlanmak için kullanılmakta; hızlı nöron ateşlenmeleri ile
uyarılma seçicilikten uzaklaşmakta ve duyusal entegrasyon ile duyu-motor eş güdümü bozulmaktadır (30). Meehl’e
göre şizotaksi, çevresel ve poligenik faktörlerle etkileşime girerek hafif bir
klinik tablo olan şizotipi ya da şiddetli kliniği olan şizofreni ile
sonuçlanır. Meehl şizofreni yatkınlığının taksonik özellikte olduğunu;
yatkınlık derecesinin olamayacağını; yatkınlık geninin merkezi sinir sisteminde
yol açtığı kalıtsal nörolojik kusurun bütün nöronları etkileyecek kadar yaygın,
ancak merkezi sinir sisteminin temel işlevlerini bozmayacak kadar hafif
olduğunu öne sürmüştür.
‘Şizofreni belirtileri genetik yatkınlık
taşımayanlarda da ortaya çıkıyor, şizotipal özellikler gösteren her insan
şizofreni için genetik yatkınlık taşımıyor, şizotipal kişilerin her birinde
şizofreni ortaya çıkmıyor’ eleştirileri ile derinden sarsılmasına rağmen
Meehl’in kuramı, şizofreni araştırmalarına yeni bir bakış getirmiş, şizofreni
endofenotip adayları olarak şizotaksi, şizotipi ve şizotipal bozukluğu
nörobiyolojik çalışmaların gündemine taşımıştır.
Başta Eysenck olmak üzere dönemin kişilik
kuramcıları Meehl’den devraldıkları şizotipi bayrağını o dönemde daha çok bir
kişilik boyutu içinde açıklamaya çalışmıştır. Kuramcılara göre şizotipi kavramı
daha genel anlamda özgün olmayan ‘psikoza yatkınlığı’ ya da ‘psikotizmi’
düşündürmektedir (32,33). Yüksek kendini aşma, düşük iş birliği yapma ve düşük
kendini yönetme şizotipal kişide sıkça görülen olağan dışı fikir ve çarpık
algılar ile ilişkili davranışlardan sorumlu tutulmuş; ‘şizotipal kişilik’ temel
olarak aşağıdaki dört özellik ile açıklanmaya çalışılmıştır.
Olağan dışı deneyimler: Olağan dışı algısal ve
bilişsel deneyimleri büyülü ya da batıl yorumlamaya eğilim.
Bilişsel düzensizlik: Düşüncelerin düzensiz,
teğetsel olması ya da raydan çıkmasına eğilim.
İçe dönük anhedoni: Sosyal ve fiziksel stimülasyon
içinde zevk hissetme yeteneği eksikliği ile ilişkili içe dönük duygusal düz ve
asosyal davranış eğilimi.
Dürtüsel uygunsuzluk: Özellikli veya sosyal kurallar
ile ilgili kararsız ruh hali ve davranışa eğilim.
Şizotipinin, Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tanı
sistemine dönemin kişilik kuramcılarının etkisinde kalınarak bir kişilik
bozukluğu şeklinde alınmıştır. Şizotipi kliniğinin, bir kişilik bozukluğu kategorisi
içinde ele alınması tartışmalı bir konudur. Dünya Sağlık Örgütü şizotipiyi,
kişilik bozukluğundan ziyade şizofreni ile ilişkili bir örüntü olarak ele
almakta ve tanı sistemi içerisinde ‘Şizotipal Kişilik Bozukluğu’ yerine
‘Şizotipal Bozukluk’ tanımını kullanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanı sistemi içerisinde
‘Şizotipal Bozukluk’; şizofreniye benzer eksantrik davranış, anormal düşünce ve
affekt ile karakterize bir kliniği olan fakat kesin ya da karakteristik
şizofrenik anomalilerin görülmediği, kişide baskın ya da belirgin bir
rahatsızlığa yol açmayan belirtiler ile tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık
Örgütü’ne göre ‘Şizotipal Bozukluk’ diyebilmek için aşağıda listelenen
özelliklerin dördünün en az 2 yıl boyunca, sürekli olarak veya uzun süre mevcut
olması beklenmektedir
Uygunsuz ya da kısıtlı affekt
Eksantrik, tuhaf ya da garip görünüm veya davranış
Bozulmuş uyum
ve sosyal içe çekilme eğilimiKültürel normlar ile açıklanamayan inanç ya da
düşünce sistemlerinin etkilediği davranış örüntüsü
Şüpheci veya paranoid düşünceler
İç direnç ile karşılaşmadan gelen dismorfofobik,
cinsel ya da agresif içerikli ruminatif obsesif düşünceler
İlüzyon, depersonalizasyon ya da derealizasyonu da
içine alan olağandışı algısal deneyimler
Net bir tutarsızlık olmadan garip konuşma veya başka
şekillerde tezahür eden, mecazi, aşırı ayrıntılı ya da basmakalıp düşünce
sistemi.
Zaman zaman meydana gelen ilüzyonlar, işitsel ya da
diğer varsanılar ve sanrısal fikirleri barındıran psikoz benzeri yaşantılar