Astım
Tanısı ve Klinik Tanı
Astım tanısında anamnez çok önemlidir. Tanısal
testlerin pozitif olması tanıyı destekler ancak negatif olması tanıyı dışlamaz.
Tanı, nöbetler halinde gelen nefes darlığı, hışıltı, öksürük ve göğüste baskı
hissi gibi semptomların varlığı ile konur. Semptomların gün içinde veya
mevsimsel değişiklik göstermesi, sis, duman, çeşitli kokular veya egzersiz gibi
nedenlerle tetiklenmesi, geceleri artış göstermesi ve uygun astım tedavisine
yanıt vermesi astım tanısını destekler. Ailede astım öyküsü ve atopik
hastalıkların varlığı da, anamnezde sorgulanması gereken özelliklerdir.
Asemptomatik hastalarda solunum sistemi muayenesi
normal bulunabilir. En sık rastlanan muayene bulgusu hava yolu obstrüksiyonunu
gösteren hışıltı ve ronküslerdir. Fizik muayene sırasında her derin inspirasyon
sonrasında öksürük gelişmesi hava yolu duyarlılığının indirekt göstergesidir ve
astımı düşündürür.
Ciddi astım atakları sırasında ileri derecede
azalmış hava akımı nedeniyle ronküs ve hışıltı duyulmayabilir (sessiz akciğer).
Bu durumdaki hastalarda siyanoz, uykuya meyil, konuşma güçlüğü, yardımcı
solunum kaslarının kullanımı ve interkostal çekilmeler, taşikardi gibi fizik muayene
bulguları gözlenebilir.