Androjen eksikliği sendromu
Bazı yan etkiler basitçe doğal olarak oluşacak androjen eşikliği fenomeninin hızlanması olarak anlaşılabilir. Elli yaşından sonra erkeklerde testosteron düzeyi ve biyoyararlanımm da azalma ve SHBG, LH, FSH da ise artma görülür. Andropoz olarak da adlandırılan bu değişiklikler libido ve potenste azalma, anemi, yağ kitlesinde artış, kas kütlesindeki azalmaya bağlı olarak da yorgunluk, güçsüzlük ve osteoporoza neden olur
Libido ve seksüel fonksiyon
Çeşitli çalışmalar yaşa bağlı olarak libido ve potensin azaldığını göstermiştir. Karşılaştırmalı çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, birlikte prostat kanseri varlığı potens oranlarında daha da düşmeye neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada tedavi almayan prostat kanserli 342 erkek benzer yaş grubundaki prostat kanseri olmayan 314 erkek ile karşılaştırılmış, kanserli hastalarda libido ve erektil fonksiyon kaybı % 75-90, kanseri olmayan grupta % 55-77 olarak bulunmuştur (39). Asemptomatik metastatik prostat kanserli ve antiandrojenle monoterapi alan erkeklerde yapılan randomize bir çalışmada seksüel fonksiyonlar araştırılmış, incelenen 249 erkekten %46.9'u çalışmaya alındıkları anda cinsel aktivitede bulunabilir halde ya da antiandrojen ile tedavi esnasında bu yeteneklerini geri kazandıkları anlaşılmıştır (25). Kastrasyondan sonra bile seksüel fonksiyonların nasıl korunabildiği izah edilememektedir. Yapılan hayvan deneyleri verilerine göre potens ve seksüel davranışların, androjenlerle değil testosteronun östrojene aromatizasyonu ile belirlendiği düşünülmektedir
Osteoporoz
Gittikçe artan sayıdaki veriler osteoporozun bir andropoz fenomeni olduğunu ve kastrasyonla ciddi oranla arttığını göstermektedir. Yapılan bir çalışmada prostat kanseri nedeni ile orşiektomi yapılan erkeklerde kemik mineral dansitesinde belirgin kayıp olduğu gösterilmiştir (43). Ayrıca orşiektomiden sonra prostat kanserli hastalarda spontan osteoporotik kemik fraktür riskinin arttığı belirtilmiştir.
Anemi
Bazı araştırmacılar, hormonal tedavi altındaki prostat kanserli erkeklerde sık görülen solukluğun hemoglobinde düşmeye bağlı olduğunu destekleyen veriler sunmuşlardır. Yapılan bir araştırmada M AB tedavisi alan erkeklerde 1, 2 ve 3. aylarda ve daha sonra belirgin anemi bulunmuştur. Hemoglobindeki düşüklük % 10-25 arasında değişmektedir. Weber ve arkadaşları hormonal tedavi esnasında gelişen aneminin immunoreaktif eritropoetin düşmesi ile ilgili olduğunu ve geri dönebildiğini göstermişlerdir