Böbrek Parankim Tümörleri
Benign Tümörler
Bunlar arasında Adenoma, Onkositoma, Angiomyolipoma, Leiomyoma, Lipoma, Hemangioma ve Juxtaglomerüler hücreli tümör sayılabilir.
Adenoma
Adenoma’lar en sık görülen benign parenkim tümörü olup, asemptomatiktir. Lezyonların çapı çoğu zaman 5 mm ‘den küçüktür. Tümörlerin morfolojik yapısı düşük grade’li papiller renal karsinomalara benzer ve bu iki lezyonu birbirinden ayırtedilmesi çok zordur ve bu nedenle adenomlar malign böbrek tümörü gibi düşünülüp tedavi edilmelidirler.
Metanefrik Adenoma
Renal metanefrik adenoma benign olduğu düşünülen bir tümördür. Tümörü oluşturan hücreler ileri derecede olgun ve farklılaşmıştır. Bu nadir tümörler tübül ya da tübüler papiller yapılar oluşturan uniform, ufak epitelyal hücrelerden oluşmaktadır. Makroskopik olarak tümörler iyi sınırlı, nodüler, ten rengi-pembe renktedirler. Bu tümörün Wilms tümörünün benign formu olduğu ileri sürülmektedir.
Onkositoma
Bu tümörler granüler, eozinofilik sitoplâzması olan büyük epitelyal hücrelerden oluşmuştur. Lezyon boyutları 1-20 cm arasında değişebilir, ortalama yaş 26-94 yaş arasında değişmektedir(20). Adrenal, tiroid bezi ve paratiroid ’de benzer onkositoma’lar gelişebilir. Santralinde fibröz skar mevcuttur. Genelde benign olan onkositoma, bazen malign de olabilmektedir. Bu tümörler de çoğunlukla asemptomatiktir ve rastlantısal olarak tanı konulur.
Angiomyolipoma
Böbreğin nadir rastlanılan benign bir tümörüdür. Prevelansı %0,3-3 arasında değişmektedir(21). Erişkinlerde nadiren tuberous skleroz ile birlikte görülebilir ve bu olgularda bilateral tutulum olabilir. Matür yağ hücreleri, düz kas hücreleri ve kan damarları’ndan oluşan bu tümör benign olup ender olsa da rüptüre olup retroperitoneal kanamalara yol açabilmektedir. Bunun dışında asemptomatiktir. Tanıda USG ve BT çok değerlidir. BT’de tipik olarak iyi sınırlı, kortikal yerleşim gösteren ve çoğunlukla -20 ile -140 HU arasında makroskopik yağ içeren kitleler olarak izlenirler. Klasik olarak angiomyolipom sonografik incelemede ekojenik ve egzofitik bir lezyon olarak izlenmekle birlikte, özellikle 3 cm’den küçük RHK’ların %30’unun da bu morfolojide izlenebilecekleri akılda tutulmalıdır(22). Histolojik incelemeye gerek kalmadan radyolojik olarak bu tümörler teşhis edilebilir ve sonuçta rüptür olmamışsa cerrahi girişime gerek kalmaz. Diğer benign böbrek tümörleri daha ender rastlanılan türdendir.