Arter Kan Gazi ve Solunum Asidozu

Arteryal Girişim ve Arter Kan Gazlarının Değerlendirilmesi

Arteryal Girişim


Arteryal kan gazı analizi, hastanın solunum fonksiyonlarını de­ğerlendirmede kullanılan en önemli testtir. Arteryal kan gazı anali­ziyle hastanın pH, pC02 (parsiyel karbondioksit basıncı), p02 (par-siyel oksijen basıncı) ölçülür. Bu veriler doğrultusunda hastanın asit-baz dengesi akciğer fonksiyonu değerlendirilir.

Kan gazı örneği almak için kullanılan arterler: 1) Radyal arter 2) Brakiyal arter 3) femoral arter kullanılır.

Arter seçiminde; arterin kolay saptanabilirliğine, kolay girile-bilirliğine, kolleteral dolaşımın olmasına, sinir ve venlere yakın ol­mamasına, beslediği alanın çok geniş olmamasına dikkat edilmelidir. Bu kriterlere en uygun arter radyal arterdir ve her zaman ilk se­çim olmalıdır. Ayrıca daha az kullanılan elin radyal arteri olmalıdır. Çok zorunlu kalmadıkça femoral arter kullanılmamalıdır.

Kan gazı alırken gereken malzemeler: 2-5 mi lik enjektör, alkollü veya betadinli gazlı bez, kuru gazlı bez, heparin, buz torba­sı, enjektörün ucunu kapamak için stoper, hasta kimliğini yazmak için etiket.

İşlemin uygulanışı: Enjektör kanın pıhtılaşmasını önlemek için heparin ile yıkanır. Böylece enjektörün ölü boşluğunu doldura­cak kadar ortalama olarak 0.05 mi heparin enjektörün içinde kalır. Enjektörde daha fazla heparin olması kanı dilüe eder ve kan gazı sonucunu değiştirir.

Heparinlenmemiş kan koagüle olur, kan gazı sonuçları yanlış çıkar ve aynı zamanda kan gazı aletinin bozulma­sına neden olur. Hastaya işlem anlatılır. El antisepsisi sağlanır. Hasta rahat bir pozisyonda ve sakin olmalıdır. Hastanın bileği hipe-rekstansiyona getirilir. Bilek altına rulo bir havlu yerleştirilir. Böy­lece arter daha yüzeye gelir ve tespiti kolaylaşır. Radyal arter iki parmakla palpe edilir. Girişimden önce kolleteral dolaşımın olup ol­madığını tespit etmek için "ALLEN TESTİ" uygulanır: Hastaya avucunu yumruk yapması söylenir. İşaret ve orta parmaklarla ul-nar artere ve radyal artere bası yapılır. Hastaya avucunu açması söylenir, avuç ve parmaklann solgun olduğu görülür. Ulnar artere yapılan bası kaldırılır. En fazla 15 saniye içinde parmaklar ve avuç içi önceki pembe rengine dönerse, ulnar arter çalışıyor demektir ve Ailen Testi pozitiftir. Radyal arter kullanılabilir. Eğer test negatif ise, diğer elin radyal arteri için aynı test uygulanır. Radyal arter bölgesi alkollü veya betadinli gaz ile silinir. Enjektör kalem tutar gi­bi tutularak 45 derece açı ile artere girilir (brakiyal arter için 70-80 derece, femoral arter için 85-90 derece ile). Eğer başarılı olunmaz­sa, iğne deri yüzeyine kadar çekilerek tekrar damar yolunda ilerle­tilir. Yine başarılamazsa iğne çekilir ve daha tecrübeli birinden yar­dım istenir. Özel kan gazı enjektörü kullanılıyorsa kan arter basın­cıyla enjektör içine dolar. 2 mi kan alındıktan sonra iğne çekilir. Da­mar üzerine en az 5 dakika kuru gaz ile bası yapılır. Hasta heparinize ise 20 dakikaya kadar bası yapmak gerekebilir. İğne ucunun çıktığı yerin alt tarafında pulsasyon olup olmadığı kontrol edilir. En­jektör iyice karıştırılarak heparinin homojen bir şekilde dağılması sağlanır. Enjektör içindeki hava çıkartılır, enjektörün ucuna stoper takılır. Kanın içindeki hava kabarcığı kanın p02'nı arttırır. PC02'nı azaltır. Kan 10 dakika içinde analiz edilmelidir. Eğer uzak bir labo­ratuara gidecekse buz torbasına koyulur. 45 dakika içinde analiz edilmesi en doğru olsa da 2 saat sonrasına kadar önemli bir deği­şiklik olmaz. Kanın gerektiğinden uzun süre bekletilmesi kandaki p02'nı azaltırken pC02' m arttırır. İşlem bittikten hasta rahatlatılır. Etiket üzerine hasta ile ilgili bilgiler ve kan gazının hangi durumda alındığı (hastanın oksijen tedavisi alıyorsa nasıl ve ne kadar aldığı) kaydedilir. Hipotansiyon veya ileri düzeyde anemi, iğne içinde kan pıhtısı, arteryoskleroz varsa artere girilemeyebilir.

Solunum Asidozu


Hipoventilasyon sebebiyle oluşur. KOAH, havayolu tıkanması, status astmatikus, ciddi pulmoner ödem, Myasteni gravis, Gullian barre gibi nöromuskuler hastalıklar, morfin gibi ilaçlarla oluşan santral sistemi depresyonuna bağlı hipoventilasyon olur.

Tedavi: Nedene yönelik tedavi yapılır. Örneğin sekresyon faz­laysa aspire edilir, respiratöre bağlı ise, tidal volüm ve dakika solu­num sayısını arttırmak gerekir.

Solunum Alkoluzu

Hiperventilasyon sebebiyle oluşur. Ağrı, hipoksi, anksiyete his­teri, pulmoner emboli, pnömotoraks, ateş, sepsis, kafa travması, beyin lezyonları gebelik özellikle 7.8.9. aylarda aşın mekanik ven-tilasyon hiperventilasyona yol açar.

Tedavi: Nedene yönelik tedavi yapılır. Sedasyon, respiratöre bağlı ise tidal volüm ve hızını azaltmak gerekir.

Metabolik Asidoz
Solunum dışında anormal miktarlarda asitlerin birikmesi veya anormal miktarda HC03 kaybı sonucu oluşur. Böbrek yetmezliği, laktik asidoz, diyabetik ketoasidoz, açlık, salisilat kullanımı, ciddi diyare, pankreatik sıvının drenajı, diamox tedavisi (diazomit; kar­bonik anhidrtaz inhibitörüdür. Diüretik amaçlı kullanılır) metabolik asidozayol açar..

Tedavi: Nedene yönelik IV/PO HC03 verilir.

Metabolik Alkaloz
Vücutta fazla miktarda HC03 bulunması veya üst gastro intestinal sistemden aşın miktarda H+ kaybolması yoluyla oluşur. Nazogastrik as-pirasyon, diüretik tedavisi, ciddi kusmalar, IV/PO aşın miktarda HC03 alınması, aşın transfiizyon, kronik steroid tedavisi kronik hiperkapninin hızlı olarak giderilmeye çalışılması sonucu metabolik alkaloz görülür.

Tedavi: Nedene yönelik; dehidratasyonu düzeltme, hipokale-miyi düzeltme, diamox (diazomid) tedavisi HC03'ın böbrekler yo­luyla atılmasını sağlar.