Diyabetik Ketoasidoz Tedavisi

Diyabetik Ketoasidoz (DKA)

Diyabetik Ketoasidoz: İnsülin eksikliğinin yarattığı ağır bir metabolik bozukluktur. Bilinç değişik derecelerde bozulabilir. Bilinç seviyesinin bozulması ile "diyabetik ketoasidoz koması" terimi kullanılabilir. Bu terimin kullanılması her zaman bilinç bozukluğu­nun "koma" derecesinde olduğunu göstermez. Derin koma ve beyin sapı belirtileri çok seyrek olarak görülür. Koma bu dereceye vardıy-sa, önce organik koma nedenleri ortadan kaldırılmalıdır. Tip 1 diya­betin %20-30'unda ilk belirti olarak ortaya çıkar. Vakalann %25'lik bölümünde neden enfeksiyonlar, %25 kadar vakada neden insülin kullanmamak veya değişik bedenlerle insülin kullanmayı kesmek bunların dışında diğer nedenler daha seyrektir, %10-20'lik bir oran­da da neden bulunamaz. Klinikte tedavi edilen vakalarda mortalite oranı %5-20 arasında değiştiği halde kliniğe ulaşamayanlarda ve yaşlılarda mortalite oranı çok daha fazladır.

Hastanın Değerlendirilmesi

Dikkatli bir öykü alınır. Daha önceden diyabeti teşhis edilmemiş olabilir. Diyabetikse; insülin veya oral antıdiyabetik (OAD) ilaçları­nı azaltmış veya kullanmamış olması ve varolan şikayetleri sorgu­lanır; Fizik muayenede yaşam bulguları, bilinç durumu, cilt rengi ve nefes kokusu değerlendirilir.

Diyabetik Ketoasidoz Belirti ve Bulgular

DKA' da ortaya çıkan belirti ve bulgular; poliüri ve polidipsinin yol açtığı ozmotik diürez sonucu ortaya çıkar.

Tanı

Ketoasidoz belirtileri ile gelen hastada kan şekerinin yük­sekliği (300-800 mg/dl; direk olarak keton asidozun ağırlığıy­la ilgili değildir), idrarda orta-ağır derecede (++, +++) aseton saptanması ile konur. Bilinç kaybı gelişmemiş (komaya girme­miş) diyabetlide yakın takip ve tedavi ile DKA iyileşir ve has­taneye yatma gereksinimi olmaz. DKA koması geliştiğinde ise hastanın yoğun bakımda izlenmesi gerekir. Ayrıca diyabetik hastada ilk saptanan laboratuvar bulguları arasında HC03: 0-15mEq/l, pH:6.8-7.3, Na düşük, normal ya da yüksek olabilir. Fosfat normal veya hafif yükselmiştir. BUN, kreatinin; hafif ar­tabilir. Lökosit enfeksiyon yokken bile; lökosit yükselebilir. Amilaz, hemoglobin, hematokrit genellikle artar. SGOT, SGPT, LDH hafif yükselebilir.

Diyabetik Ketoasidoz Tedavisi ve Bakım

Komaya girmemiş DKA' lu hastaların izlenmesinde 4 saatlik ara­larda kan şekeri ve idrarda aseton testi yapılır. İnsülin kesilmez. Hastanın günlük kullandığı insülin dozunun %10'u veya vücut ağır­lığının 1/10'u kadar kısa etkili insülinden (kristalize) IV veya İM ola­rak ek insülin yapılır. Hastanın izlenmesi sırasında asetonüri geçmi­yor, ilerliyorsa, ek belirtiler ortaya çıkıyorsa mutlaka hastanede kal­ması gerekir. DKA koması gelişen hastada tedavi ve bakımın ama­cı; sıvı ve elektrolit dengesini sağlamak asidozu düzeltmek, dehidra-tasyonun tedavisi ve koma nedenlerini tedavi edebilmektir.

Bu amaçla:

Hava yolu açıklığı sağlanır, gerekirse 02 verilir.
IV damar yolu açılır, ilk verilecek sıvı %09'luk NaCİ olmalıdır.
Kristalize insülin sürekli infüzyon halinde (500 mi serum içine 100 ünite, saatte 25 mi verilir. İnsülin tedavisine başlarken ba­zen 10 Ü'lik bir bolus yapılabilir.

İnsülin perfüzyonu yerine kristalize insülin İM olarak da verile­bilir. Bu yol seçilirse, ilk doz olarak 10-20 Ü yapılır. Daha son­ra 4-8 Ü İM kristalize insülin 2 saatte bir yapmak yeterli olur.
İlk 4 saatin .sonunda başlangıç gliseminin en az %20 azaldığı tespit edilemezse, dozlar arttırılır. Genellikle insülini perfüze şe­kilde göndermek daha emin ve kolay kontrol edilebilir yöntem­dir ve tercih edilmelidir.

Gerekli olursa; potasyum, fosfor ve pH < 7.1 ise; metabolik asi­dozu önlemek için bikarbonat verilir.
Aspirasyonu önlemek için nazogastrik tüp takılır, mide lavajı ge­rekebilir.
Yaşam bulguları, kan şekeri, kan gazları, elektrolitler, aldığı-çı-kardığı sıvı kontrolü, EKG ritmi sürekli kontrol edilir.