Soğuğa Bağlı Acil Durumlar
Çevre ısısı genellikle 0°C'ye kadar düştüğünde, vücut ısısı belirli bir düzeyde tutulabilmektedir. Daha düşük derecelerde ise beyindeki ısı düzenleme merkezi görevini tam yapamaz, ısı kaybını önlemek, damarlardaki büzülme ve ısınmayı sağlamak için kas gerilme gücü azalır. Tiroid, böbreküstü ve pankreasın iç salgı bezlerinin çalışması bozulur. Karaciğer, eklemler, bronş ve akciğer hava kesecikleri etkilenir. Kolayca ruhsal çöküntü ve panik olur. Vücut dış ısısı donma noktası (0°C) altına düşmeden de soğuk, nemli, rüzgarlı ve karanlık ortamlarda vücut ısısı 35°C ye bile düşse (hipotermi) vücut besinleri yakarak, kas ve damarları çalıştırarak yeterince ısı yapamadığı ve bunu beyin gibi yaşamsal organlara yeterince dağı-tamayacağı için vücudun uç kısımlarında donma (burun, kulak, kol ve bacak gibi) veya vücutta genel olarak donma gelişir. Vücudun bir kısmında gelişen olaylar nekroza kadar gider, vücudun tümünde olanlar ise ölümle sonlanabilir.
Soğuğa Bağlı Lokal Yaralanmalar
1. Chilblains (Soğuk ve Nemden El ve Ayaklarda Meydana Gelen Kızarıklık ve Şişlik)
Soğuk ve nemli iklimlerde görülen donmanın hafif bir şeklidir. Kulaklar el ve ayak parmaklarında lokalize kaşıntı, ağrı, kızarıklık ve tekrarlayan ödem görülür. Ellerin koltuk altlarına sokulması, burnun avuç içlerine alınması yarar sağlar.
2. Immersion Foot (Soğuk Suda Kalmış Ayak/Asker Ayağı)
Su geçirmeyen bot giyilen ayaklarda, ayağın yeterince havala-namamasına bağlı olarak oluşan derinin buruşması, nem ve soğukluk halinin bir de soğuk hava ile teması sonucu kangrene kadar varabilen durumdur. Daha çok asker ve avcılarda görülür. Başlangıçta soluk, soğuk ve nemli olan cilt nekroza kadar gidebilir. Tedavide: Donan kişi ılık bir ortama alınır. Donan bölgedeki veziküller patlatılmaz. Ilık havayla giderek ısıtılır, bacaklar 37-38°C ılık suya daldırılır veya ılık suya bandırılmış bezlerle sarılır. Ilık çay şekerli su içirilir. Donan yer ovuşturulmaz, masaj yapılmaz.
Hiportermi
Vücut ısısının 35°C nin altına inmesidir. Vücut yeteri kadar ısı üretemez. Genel sağlık durumunda bozulma, beslenme, ilaçlar, alkol gibi nedenlerle vücudun ısıya yanıtı etkilenir. Hipotermiye başlangıçta sempatik yanıt; titreme, vazokonstrüksiyon, taşikardi, metabolizmada hızlanma, kan şekerinin yükselmesi şeklinde olur. Başlangıçta artmış olan solunum hızı azalır, C02 birikimine bağlı hipoksi gelişir. Kardiyovasküler sistemde başlangıçta taşikardi, sonra bradikardi olur. Kardiyak output düşer, kalp adalesinin hassasiyetine bağlı disritmiler görülür. Soğuk diürezinden dolayı böbreklerde ve organlara giden kan azalır. Başlangıçta yükselen kan şekeri kullanılır ve hipoglisemi ortaya çıkar. Hipotermiyle karşı karşıya kalman yer ve süresi (6 saatten az ise akut, 6 saatten fazla ise kronik hipotermi), başlangıçta ne olduğu ve kişinin neler hissettiği, özgeçmişi, travma öyküsü sorgulanır.
a) Hafif hipotermi: 32-35°C (93-95°F) ; Önceleri taşikardi olur. Rektal olarak ısı kontrolü yapılır.
b) Orta dereceli hipotermi: 30-32°C 86-89°F) ; Yaşam bulguları kontrol edilir, bradikardi olur.
c) Ciddi hipotermi: 30CC (86°F)' den daha düşük; atriyal ve ventriküler aritmiler olur. 30°C nin altında ventriküler fıbrilasyon, 15°C nin altında asistoli görülür.
Belirti ve Bulgular: 35°C nin altında her 1°C ısı düşmesiyle %6 oranında beyin perfüzyonu bozulur. Başlangıçta; apati konfüz-yon, koordinasyon bozukluğu, orta hipotermide; oryantasyon bozukluğu, konuşma güçlüğü, ciddi hipotermide; bilinç kaybı ve koma görülür. Nöromusküler sistemde; başlangıçta hiperaktif titremeler oluşur. 30°C nin altında ciddi hipotermilerde titreme kaybolur. Eğer hasta 30°C nin altında gelmişse 32°C ye kadar ısıtılır ve KPR öyle yapılır. Refleksler; 32 "C ye kadar alınır. 26°C nin altında tamamen kaybolur. Pupillalar; ışık refleksi 23°C ye kadar alınır. 20°C de pupillalar fiks dilate olur.
Hiportermi Tedavi ve Bakım
Hastanın giysileri çıkartılır. Hasta boyun ve başıyla beraber ısı kaçırmayan 40°C bir battaniyeyle sarılır. Ilık bir odada tutulur. 40°C de ılık banyo yapılır. Saat başı 0.5-2°C ısıtılır, yaşlılarda daha yavaş ısıtma yapılır. Damar yönünden zengin alanlara ısıtıcılar (40-45°C lambalar) yerleştirilir. Ancak hipotermide ve-nöz göllenme sık olarak ortaya çıkacağından dikkatli olunur. İnter-nal ısıtma kullanılır; 40-45T ısıtılmış nemlendirilmiş %100 konsantrasyonda 02, IV olarak ılık sıvılar (dekstroz ve izotonik verilir) ve lavaj kullanılır. Aritmilere yol açmamak için entübasyondan kaçınılır. Hafif hipotermide ılık glikoz oral yolla verilebilir. Orta ve ciddi hipotermide hareket ve uyarıcılardan kaçınılmalıdır. Defibrilas-yon gibi elektriksel uygulamalar 28°C nin altında etkili olmayacakları için resüsitasyona başlamadan 32 °C ye kadar ısıtılmalıdır.