Eklem İltihabi İlaclari Corticosterodis

Eklem İltihabı İlaçları, Eklemlerde İltihaba karşı ilaçlar

Ağrıları azaltmak tedavinin önemli bir parçası ol­duğuna göre, görevleri iltihapla savaşmak ve böyle­ce ağrıları azaltıp şişkinlikleri indirmek olan ilaçlar­dan hemen hemen bütün hastalar yararlanabilir. Ne var ki, bu ilaçlar, hastalığın altında yatan nedenleri ortadan kaldırmaz.
İltihaba karşı ilaçlara en iyi örnek "aspirin"dir. Bu ilaç, başağrısı ve öbür önemsiz ağrılar için çok kul­lanıldığından, hastaların sık sık "doktor sadece aspi­rin yazdı!" diye söylendiğini duyarız. Ne var ki aspirin, yeteri kadar büyük dozlarla alınırsa, romatizmal arterit tedavisinde çok etkili olur. Hazımsızlık ve mi­de ülserinden şikâyetçi olanlarda yol açtığı yan etki­ler rahatsızlık verici olabileceğinden, onların özel ola­rak hazırlanmış aspirinleri kullanmaları daha iyi olur. Yeni çıkan aspirin ve paracetamol karışımı bir sıvı­nın bu tür yan etkilerinin daha az olması ihtimali yük­sektir. Ne var ki, bu ilaçların, etkisini şu veya bu öl­çüde gösteren bir dezavantajları vardır. Bunlar, mi­de ve bağırsaklardaki kan miktarının azalmasına ne­den olur ve vücutta demir eksikliği ya da anemiye yol açabilir. Ancak bu anemi türü demir tabletleri ya da iğneleriyle kolayca atlatılabilir.

Denemelerin, aspirin kadar iyi olduklarını göster­diği başka ilaçlar da vardır. Bunlardan biri olan indomethacin, Indocid kapsülü, ya da fitil olarak kolay­lıkla bulunabilir. Gece yatmadan önce alınıp daha sonra bir şey yenmezse, romatizmal arteritin sabah­ları vücutta yol açtığı tutukluğa karşı çok yararlı olur. Ancak, gün içine bölünmüş dozlarla da alınabilir. İla­cın bazı hastalarda başağrısı, başdönmesi ve hazım­sızlık gibi yan etkileri vardır.
Geçitiğimiz beş yılda iltihaplara karşı, bunların dı­şında da ilaçlar çıkmıştır. Bu ilaçlar, aspirin ve indo-methacin gibi, arteritlerin romatizmal biçimleriyle başka türlerinde ve romatizmaların tedavisinde kul­lanılır. Örnek olarak naproxen (Naprosyn tabletleri ve fitil halinde bulunabilir) ve fenoprofen'i (Fenoprofen tabletlerini) gösterebiliriz.

Corticosterodis, Eklem Hastalıkları İlaçları

Daha çok kısaltılmış adlarıyla (steroids) bilinirler ve kortizon türü ilaçları ihtiva ederler. Eklemlerdeki iltihabı azaltmada kullanılan en etkili ilaçlar bunlardır. Ağızdan alman prednisone ve prednisolone en sık salık verilenleridir. Ne var ki, steroidlerin, uzun süre yüksek dozlarla alınmalarının yarattığı ciddi yan etkilerin taşıdığı risk yüzünden, 10-15 yıl öncesine gö­re bugün daha az popülerdir ve artık daha dikkatli bir biçimde kullanılmaktadırlar.


Ancak, steroidlerin salık verildiği özel durumlar davardır. Eğer, prednisolone tabletlerinin dozu müm­kün oluduğu kadar düşük tutularsa, yan etkilerin yaratabileceği risk azalır. Ne olursa olsun, bu tür has­taların bir "steroid kartı" ya da gördükleri tedaviyi gösteren başka bir şey taşımaları gerekir. Böylece, ciddi bir hastalık ya da kaza geçirmeleri durumunda kendilerine müdahale eden doktor, durumları hakkın­da bilgi sahibi olacak ve geçici bir önlem olarak ken­dilerine daha fazla steroid verecektir. Steroid teda­visi, vücudun kendi kortizon üretimini düzene koy­duğu için, operasyondan önce yapılmalıdır. Aksi tak­dirde vücut, ihtiyaç duyduğu zaman gerekli kortizo­nu sağlayamaz. Arterit birdenbire alevlenebileceği için, hastalar, ilaç tedavisini birdenbire kesmemeleri gerektiğini bilmelidirler. Uzun bir süredir kullanıl­mıyorsa, doz mutlaka yavaş yavaş azaltılmalıdır.

Arteritlerin yukarda anlatılan ciddi etkileri orta­ya çıkmaksızın sık sık kullanıldıkları bir durum var­dır. Steroidlerin doğrudan doğruya ağrılı ekleme ya da iltihaplı telon kılıfına enjekte edilmesi, geçici fa­kat çok büyük bir rahatlık sağlar.

Uzun dönem etkili ilaçlar

Buna en iyi örnek gold'dur ve vücuda enjeksiyonla verilmelidir. Bu ilacın bir markası myocrisin'dir. 50 yıldan fazla bir süredir romatizmal arteritlerin tedavisinde kullanılan bu ilaç, yeniyetme müzmin arteriti olan çocuklara da verilmeye başlamıştır. İlacın vü­cutta yavaş yavaş toplandığı ve hastaların ilk enjek­siyondan sonra geçen ilk 10-12 hafta içinde hiç ya­rarlanamadıkları bilinmekteyse de, doktorlar, ilacın vücutta nasıl çalıştığını tam olarak hâlâ ortaya çıkartamamışlardır. Hastalar ancak bu süre geçtikten son­ra yarar görür. İltihaba karşı kullanılan ilaçların ter­sine, gold, yavaş ve kısım kısım etki yapar. Doktor, önce küçük bir deneme dozu verir, sonra, haftada bir olmak üzere 20 haftalık bir enjeksiyon programı uy­gular. Eğer her şey iyi gidiyorsa, enjeksiyonun uygu­lama aralığı değiştirilir, örneğin, bir aya uzatılır ve te­davi, hasta aktif arteritten kurtarılıncaya kadar sür­dürülür.

Gold, hastaların aşağı yukarı üçte ikisinde iyi so­nuç verir ve genellikle öbür tedavi biçimleriyle birlikte uygulanır. Hasta bir kez ilaca cevap verdikten sonra doktor öbür ilaçların azaltılmasına, ya da durdurul­masına karar verebilir. Eklemlerde zaten var olan ze­delenme ve deformasyonları daha da artırmayacağı için, vücudun tedaviye cevap verip vermemesi o ka­dar da önemli değildir. Son zamanlarda, gold'un, as­lında, çöküntüye uğramış eklemleri de iyileştirdiği ko­nusunda tartışmalar yapılmaktadır ama, bu konuda kanıt bulmak zordur.

Romatizmal arterit tedavisinde kullanılan ve pi­yasaya son zamanlarda çıkartılmış daha başka uzun dönem-etkili ilaçlar da vardır. Bunlar, (marka adı Distamine olan) penicillamine ve (marka adı Imuran olan) azathioprine'dir. Bu ilaçlar, vücuda enjeksiyonla ve­rilen gold'un tersine, tabletler halindedirler ve diğer bütün özellikleriyle gold'a benzerler; etkili hale ge­çebilmeleri haftalar sürer, tıpkı gold gibi hastalığın temelinde yatan nedenleri kontrol altına alıyormuş gibi görünürler. Tedavide başarılı olma oranları ve yan etkileri de, bunların ayrıca hazımsızlığa yol açmaları dışında, gold'unkilerle aynıdır. Bundan ötürü titiz bir tıbbi kontrol altında uygulanmaları gerekir ve hami­le kadınlara tavsiye edilmez. Penicillamine çocuklar ve gençlere verilebilirken, azathioprine, taşıdığı jenetik tahribat riski yüzünden gelişme dönemindeki çocuklara verilmemelidir.

Cerrahi tedavi

Geçtiğimiz son 10 ya da 20 yılda cerrahi teknik­ler alanında büyük ilerlemeler gerçekleştirilmiştir. Ya­pay bir eklemin, elden ayaktan kesilmiş bir arteritliyi yeniden hayata döndürebildiğini herkes duymuş­tur. Fakat sözünü ettiğimiz ilerlemeler bunun çok öte­sindedir. Cerrahın başlıca amaçları, genel olarak söylersek, aktif haldeki eklem iltihabını kontrol altına al­mak, şekil bozukluklarını önlemek ya da düzeltmek, harap olmuş eklemleri değiştirmek ve bütün bunla­rın hepsinden önemli olarak, hastasının eski haline gelmesine yardımcı olmaktır. Ameliyat kararı, diye­lim romatizmal arteritli bir hastanın ameliyat edilmesi kararı, tercihan fizik tedavi uzmanıyla cerrahın kar­şılıklı görüşmelerinden sonra alınmalıdır. Tek eklem, örneğin diz ya da bilek sürekli bir şekilde ağrıyor ve şişiyorsa, synovectomy (irileşmiş, iltihaplanmış ek­lem astarının değiştirilmesi) bir-iki yıl için önemli bir ferahlama sağlayabilir. Bu tür bir müdahalenin par­mak tendonları üzerine uygulanması da yararlı ola­bilir; böylece tendon kılıfları temizlenecek ve parmak­lar daha rahat hareket edebilecektir.
Şekil bozukluklarını, örneğin parmaklardaki şekil bozukluklarını önlemek ya da düzeltmek için çok de­ğişik ameliyatlar yapılmaktadır. Bu ameliyatlarda ya tendon nakli, ya da tendon onarımı amaçlanır. Bilek­te ya da ayak parmaklarında uygulandığı gibi, ağrıyı azaltmak için bazen küçük kemik parçacıklarının yer­lerinin değiştirilmesi gerekebilir. Bunyon operasyon­ları kemiklerin nasıl törpülendiğine ve eklemlere na­sıl yeni bir-biçim verildiğine iyi bir örnektir. Bazen de, artık işe yaramayan bir eklemi, bulunduğu yerde sabitleştirmek için, bilekte ya da dizde yapıldığı gibi, iki eklemi birbirine raptetmek gerekli olabilir.

Bu konuda söylenebilecek daha çok şey varsa da, son olarak, plastik ve metal eklemlerin, arteritten acı çekenlere yeni bir yaşama sevinci verdiğini söyleye­biliriz. Bu alandaki ilerlemeler zaman zaman gazete­lere manşet haber bile olmaktadır. Yapay eklem ko­nusunda bugüne kadar kazanılmış en büyük başarı, romatizmal, arteritli, osteoarteritli yada anklioza yol açanspondylitisli hastaların kalça eklemlerini yapay eklemlerle değiştirmek ve böylece bu eklemleri eski işlevlerine kavuşturmak olmuştur. Piyasada bundan başka diz, ayak bileği, omuz, dirsek, el bileği ve par­maklar için de yapay eklemler bulunmaktadır. Bu ek­lemler birçok durumda yalnızca birkaç tecrübeli dok­tor tarafından takılır.