Bulaşıcı Hastalıklar Nelerdir

Bulaşıcı hastalıklar

Organizmanın mikroplar veya virüsler ta­rafından istilası sonucu ortaya çıkan enfek­siyon hali olup, bir kişiden diğerine bulaşa­bilir ve salgınlara yol açar.

Bu hastalıklar çocuklarda sık görülmek­le birlikte, büyüklere de bulaşabilir. Doğru­dan doğruya, bir insandan diğerine geçebilir: Bu tehlikeyi atlatmak için en iyisi tecrittir. Hastalık dolaylı olarak, dirençli bir mikrop­la, su veya mikrop bulaşmış diğer maddeler­le de başkasına geçebilir. Bu durumda dezen-feksiyon, en etkili yöntemdir.

Enfeksiyon birine bulaştıktan sonra, ku­luçka dönemi başlar. Hastalığın türüne göre kuluçka dönemi süresi değişiktir. Sonra or­taya çıkar.

Bu aşamada, şu belirtiler görülür: Ateş yükselmesi, başağrıları, ihtilâç hali, nezle, ök­sürük, boğaz ağrıları, gözlerde akıntı, deri­de döküntüler (kabarcık, kızarıklık), bezler­de şişme.


Bu belirtiler ortaya çıkar çıkmaz, dokto­ru hemen haberdar.edin. Hastayı yatırın, tec­rit edin. Ateşini ölçüp, yazın. Doktor tavsi­yesi olmadan da hiçbir ilaç vermeyin.
Bu tür hastalıklar aşıyla önlenebilir; an­cak uyanlara rağmen, anne-babalar çok kez rapel aşılarını yaptırmayı ihmal ederler. Aşı tekrarları, ilk aşı kadar önemlidir. Bu aşıla­rın bazıları, bebek dünyaya geldikten sonra yapılmak üzere zorunlu kılınmıştır.

Resmi makamlara bildirilmesi zorunlu hastalıklar

Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de bazı bulaşıcı hastalıkların resmi makamlara duyurulması zorunludur. Bilgi, il sağlık mü­dürlüğüne veya çocuk okullu ise, devam et­tiği okul müdürlüğüne duyurulur. Okul da milli eğitim ve sağlık müdürlüklerini haber­dar eder. Doktorlar da bu hastalıkları bildir­mekle yükümlüdür.
Okullarda da bulaşıcı hastalıklardan biri görüldüğü zaman, hasta çocuğun devamı sü­reli olarak kısıtlanır ve diğer öğrenciler ara­sında da aşı kampanyası başlatılır.

AŞAĞIDAKİ LİSTEDE BAŞLICA BULAŞICI HASTALIKLAR GÖSTE­RİLMİŞTİR. BUNLARIN YANINDA ÇARPI (X) İŞARETİ OLANLARIN DUYURULMASI, ZORUNLUDUR:

Şarbon (x), Kolera (x), Boğmaca(x), Difteri (x), Basilli dizanteri, Sarı humma, Tifo ve paratifo (x), Cüzzam (x), Menenjit

Yanık Yanıklar Yanık Tedavisi

Yanıklar ve Yanık Tedavileri

Bu deri kazaları, çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Isı (katı, sıvı, buhar), güneş, elektrik, kimyasal maddeler vb. Nasıl davranılacağı, yanığın türüne ve genişliğine göre değişir. Fakat en büyük tehlike, daima enfeksiyon olasılığıdır. Bu rizikoya karşı derhal önlem almak gerekir.

Yanığın ciddiliğinin ölçütleri

Yanıkların tedavileri, ciddiyet durumları­na göre değişiktir. Bu da çeşitli etkenlerden kaynaklanır: Yanığın genişliği, derinliği, ye­ri ve sebebi.

Genişlik

Yanıklar ne kadar genişse, o kadar ciddi ve ağır demektir. Hayati bir teşhis koymak mümkündür: Yanan deri yüzeyiyle kazazede­nin yaşının yüzdesi toplanır, 75 göstergesinin altında, yaşama şansı yüksektir. 75-100 ara­sında yaşama şansı daha azdır; 100'ün üstünde ise kazazedenin kurtulma şansı çok zayıf­tır ve acil durum doğmuş demektir.

Küçük çocuklarla yaşlılarda ve hastalıklı kişilerde (şeker hastaları, veremliler, alkolik­ler) tehlike, daha büvüktür.

Derinlik

Yanık yarasının kapanması, buna bağlı­dır: Birinci derece yanıkta bir kırmızılık var­dır; ikincisinde kabarcıklar görülür; üçüncü derece yanıkta dokular da berelenmiş olabi­lir, hatta yanık kemiğe kadar işleyip gerçek bir karbonlaşmaya varabilir.

Yeri

Bu da yanığın ciddiyetini tespitte önemli bir ölçüttür. Bedenin doğal açık yerlerine ya­kın (ağız, makat) yerlerdeki yanıklar, çok da­ha kolay enfeksiyon kapabilir ve daha güç kapanır. Boyun ve ellerdeki yanıklar da önemli izler bırakabilir. Bir de özellikle duyarlı böl­geler (örneğin cinsel organlar), yüz, yanıkla­ra karşı aşırı duyarlıdır.

Sebep

Yakıcı madde içmekle (asitler, çamaşır su­ları, kostik soda) meydana gelen kimyasal ya­nıklar ve bazı elektrik yanıkları, bazen organizma açısından büyük önem taşır; çünkü iç yanıklara sebep olabilirler.

Her yıl ülkemizde yaklaşık 20.000 kişi yanmakta, bunların büyük bir bölümünü de çocuklar oluşturmaktadır. Modern tedavi yöntemlerine rağmen, pek çoğu ölmekte ve­ya hiç de estetik olmayan yaralarla sakat kal­maktadır.

Bazı basit önlemler almakla, özellikle ço­cuklarda yanık kazaları önlenebilir.

— Çocukları asla alevli bir cismin yandığı odada yalnız bırakmayın: Özellikle bebekle­ri sandalyeleri ile mutfakta bırakmayın. Ocak yanma yerleştirmeyin.

Çocuğun elini uzatıp yetişebileceği bir ye­re kaynar su dolu bir kap veya kızgın ütü bı­rakmayın.

— Yürümeye başlayan bir çocuğun uzanıp çekmesi ihtimaline karşı, kapların ve tavala­rın sapını duvara çevrili bırakmayı alışkan­lık edinin.
Birinin giysileri alev almışsa, öncelikle koşmasını engelleyin, yerde yuvarlamaya bı­rakmayın (enfeksiyon tehlikesi). Bunun ye­rine üzerine bir halı atmayı deneyin. Alevleri söndürdükten sonra da, temiz giysiler giydi­rin.

— Elektrik kordonu uzatmalarına dikkat edin: Küçük bir çocuk,prize takılı iken, fişi ağzına alabilir.Yangın halinde nasıl davranılacağı konu­sunda, 121'inci sayfadan sonra itfaiye tavsi­yelerini okuyun.

Deniz Anasi Deniz Kestanesi isirmasi

Denizanası Isırması

Genellikle fırtınalardan sonra kumsallar­da, sular arasında görülen bu hayvanlar, Üzer­lerine dokunulduğu zaman ürtikere, deri ka­barmalarına, yanmalara sebep olurlar. Fakat bunlar uzun sürmez, kendiliğinden geçer.

Deniz kestanesi Batması

Bu yaratığın yarattığı sorun da, dikenle­rinin teker teker çıkartılması zorluğudur. Bu ancak bir cımbızla yapılabilir.

Kuyruklu vatozlar
Isırması

Yan yanya kuma gömülü yaşadıklan için, görülmeden üzerine basıldığında kendilerini savunmak için sokabilirler, ancak bu ender rastlanan bir kazadır. İğneli kuyruğuyla çar­par ve yaralar. Açtığı yara, olaydan iki saat sonra doruğuna varan şiddetli, bir ağrıya se­bep olur.

İskorpitler

Özellikle balıkçıların ağları boşaltmaları sırasında kazalar meydana gelebilir. Zehiri; acıya, şişmelere ve sindirim bozukluklarına sebep olur.

Trakunyalar Isırması

Trakunya çok saldırgan, küçük bir balıktır. Bazı hallerde insana dahi saldırdığı görülmüştür. Sırt yüzgeçlerinde bulunan dikenleri, keskin ve katıdır. Kazalar, genellikle ağları çekerken veya ıslak kumsal üzerinde yürürken başa gelebilir. Sokmasından sonra, şiddetli bir ağrı verir, şişme görülür

Tedavi ve yapılması gerekenler

Bu tür sokmalarda acıyı hafifletmekiçin yara emilip, zehir tükürülebilir. Daha sonra antiseptik bir solüsyonla, yara denezfekte edilmelidir. Bazen sıcak su kompresi yapılarak da ağrı geçirilebilir. Genelde ıstırabın çok çabuk geçmesi gerekir.

Komplikasyonlar

Ender rastlanan olaylar sırasında bazı çok duyarlı kişiler alerjik bünyeleri yüzünden birçok yerlerinden sokuldukları takdirde şok durumuna girebilir. Yüzleri sararır, bayılıp titremeye başlar parmak uçları soğur ve terlerler.

Kuduz Aşısı ve Kuduz Tedavisi

Kuduz

Isıran hayvanın kuduz aşısı olup olmadığını öğrenmeye çalışın. Hayvan aşısız ise, yakalanıp müşahede altına alınmalı ve kuduz belirtisi gösterip göstermeye­ceğı izlenmelidir. Davranış bozuklukları gösterdiği içirı vurulan bütün hayvanlar, bir uzman tarafından mutlaka tetkike alın­malı, kuduz teşhisi konursa, onunla temas eden veya ısırılan kişiler aşı için aranma­lıdır

Kuduzdan koruyucu tedavi,bir dizi iğne gerektirir. Hepsi özenle yaptırılmalı­dır. Doktor veya en yakın hastane, izle­nek yolu gösterecektir.

Isıran hayvan hakkında hemen bilgi alınma­lıdır: Aşısının olup olmadığı, davranışları Isırmanın ciddiyeti ayrıca ısırılan şahsın ge­nel sağlık durumuna göre de çok değişebilir.

Kuduz Tedavisinde Yapılması gerekenler

Yarayı temizleyin; Bunun için bir antiseptik veya sabunlu su kullanın.

Kazazede özellikle tatanoza karşı aşılı değilse, hemen bir doktora başvurun .
Hayvan davranışlarıda şüphe veriyorsa (tanımıyorsanız, salyaları akıyorsa, vb.) kuduz aşısı yaptırın.

Gaz Zehirlenmesi

Gaz Zehirlenmeleri

Gaz, buhar ve dumanlar, yakıcılıkları nedeniyle gözleri, solunum yollarını tahriş ederek ürkütücü bir etki yaratabilir, kesik ve boğucu bir öksürükle birlikte, kazazedeyi boğacak hale getirip, bu nefes alınamayacak ortamdan tek başına çıkamayacak kadar sarsabilir.

Göz yaşartıcı bombaların gazları, klor ga­zının yayılması (önceden soda konan bir tu­valet küvetine asla çamaşır suyu dökmeyin), plastik maddelerden yayılan dumanlar, teh­likeli ve boğucu olabilir.

Bazı gazlar da, oksijen taşıyan kan alyu­varları için zehirlidir: Renksiz ve kokusuz bir gaz olup, yanma iyi gerçekleşmediği takdir­de yayılan karbon oksidi gibi. Rölantide ça­lışan araba motorları, kömür sobaları, ocak­lar, iyi kurulmamış gazlı su ısıtma aygıtları, apartmanların alt katlarındaki çatlak boru­lar vb. aynı gazı yayabilirler.

Bu olayda zehirlenme, baş ağrıları ve kus­malarla başlar; besin zehirlenmesi izlenimi ve­rir. Ardından kazazedenin üzerine, yerinden kalkıp yardım istemesini engelleyecek kadar şiddetli bir yorgunluk çöker. Bazen bütün aile bireylerinin ölümüne bile sebep olan bu zehirlenmeler, bazı kimseler üzerinde, ölümü atlatsalar dahi, iyileşmesi imkânsız pek çok be­yin arızası bırakabilir.

Yine bazı küvet ve çukurlardan yayılan, kokusuz veya kötü kokulu başka gazlar da, karbon oksidi zehirlenmesine sebep olur. Ge­nellikle bu kazalar, gerekli tedbirlerin alınma­dığı işyerlerinde meydana gelir ve işçilerin ölü­müne yol açar.
Buna karşılık evlerde, mutfakta kullanılan bütan, propan gibi birtakım doğal ve tüple dağıtılan gazlar, zehirleyici değildir.

Bir odadaki gaz sızmasının içerdeki bütün oksijeni yok edip had bir boğulmaya sebep ol­ması, çok enderdir Ancak bu gazlar da çok çabuk parlayıp, infilak edebilir. Bu infilak ise, yaralının akciğerlerini parçalayarak ya da sebep olduğu yıkıntıyla, ölümlere sebep olur.

Yakıcı madde zehirlenmesi

Yakıcı Madde Zehirlenmesi – Asit vb Zehirlenmeleri

Yakıcı maddeler genellikle gözden uzak kalan küçük çocuklar tarafından, merakla ka­rıştırıldıkları şişe, tüp ve kaplardan içilir. Üze­rinde "Tehlikelidir", "Asit" ve "Yakıcıdır" yazılı etiket bulunan bu tür maddeler, çocuk­ların erişebilecekleri yerlerde bırakılmamalı­dır. Ayrıca bu maddeler asla besin konan şi­şe ve kaplarda saklanmamalıdır. Aksi halde yetişkinler dahi bir kaza kurbanı olabilirler.

Yakıcı maddelerin etkisi

Yakıcı maddele­rin yutulması, üst sindirim yollarında ıstırap verici yaralanmalara ve felaketle bitecek du­rumlara yol açabilir. Dudaklar, ağız, boğaz, yemek borusu ve mide yanabilir, yemek bo­rusu ve midede delinmeler görülebilir. Baş­langıçtaki yanıklar tedavi edilse bile, çok çe­şitli cerrahi müdahaleler gerekebilir. Boğaz­da, solunum yollarının girişi de (larenks ve soluk borusu ağzı) aynı şekilde yanabilir. Bu sırada meydana gelebilecek ödem (şişme), so­lunumu aksatabilir.
Belirtiler — Yakıcı maddelerin içildiğinin be­lirtileri çok açıktır:

— Ağız düzeyinde yanma, büyük acı;
— Ağız içinde kızarıklık ve ufunet;
— Yutma güçlüğü ve göğüste ağrılar;
— Solunum güçlüğü, ses tonunda değişiklik (solunum yollarında berelenme belirtisi).

İzlenecek yol

önce kazazedeyi sakinleşti­riri. Yakıcı maddenin içinde bulunduğu şişe veya tüpün üzerindeki tarifi okuyun. Doktoru aradıktan sonra, nasıl davranmanız gerekti­ği konusunda sizi aydınlatması için tarifi ona da okuyun.
Hafif zehirlenmelerde, size çocuğu ara­bayla en yakın hastaneye götürmeniz ve te­laştan hızlı sürmemeniz hatırlatılacaktır. Dra­matik bir durum söz konusuysa, doktor ken­disi gelecektir.

Yakıcı madde yalnız dudakları ve yüzü tahriş etmişse, on dakika süreyle bol suyla yı­kayın. Su yutturmamaya dikkat edin. Diğer bütün durumlarda, kazazedeye kesinlikle su veya başka bir sıvı içirmeyin, çünkü tahrişat daha da yayılabilir.

Çocuklarda Zehirlenme

Çocuklarda zehirlenmeler

Kazalar

Sık rastlanan, fakat çabuk farkedilen bir kazadır. Hâlâ ağzında bulunan ilaçları par­mağınızın yardımıyla çıkartıp, muhafaza edin. Çünkü bunlar, doktora ne kadar ilaç al­dığı hakkında bir fikir verecektir.

Diğer nedenler

Yaygın bir ilaç olsa da, çocuğa ilaç ver­meden önce, bunun çocuk dozu olup olma­dığından emin olun. Çünkü aşırı doz kazası her zaman mümkündür.
Ayrıca, doktor tavsiye etmedikçe çocuk­lara hiçbir ilaç vermeyin.

Yapılması gereken

• Eğer hasta kişi (çocuk ya da yetişkin), tamamen bilinçli ise, parmaklarınızı ağ­zına sokarak kusturmayı denemek gere­kir. Kustuklarını, doktora göstermek için saklayın.

• Eğer zehirlenen kişi baygınsa, kendisi­ni emniyetli yan pozisyonda yatırın

• Soluması kesilirse, reanimasyonagiri siminde bulunun. Yardım ye­tişmesini bekleyin.
Her ne olursa olsun, yine de durumu dok­tora haber verin, çünkü bütün toksik maddelerin atılıp atılmadığından emin olamazsınız.

İlaç zehirlenmesi

İlaç zehirlenmeleri

İlaç Zehirlenmesi Sebepleri:

Kaza veya hata

ilaçların nasıl kullanılması gerektiği ile il­gili prospektüsleri özenle okuyun. Hap ve ampulleri çocuklarınızın erişebileceği yerler­de bırakmayın. Büyüklere ait ilaçlan, çocuk­larınıza vermeyin.

Yaşamamak isteği

Tehlikeli ilaçları, ruhsal durumları bozuk kişilerin yanında bırakmayın. Özellikle uyu­mak için hiçbir yerden çekinmeyecek uyku­suzluktan yakınanlardan çekinin.

Aşırı ilaç alma

Bazı insanlar nasıl kurtuluşu alkolde arar­sa, bazıları da selameti, ilaçlarda bulacakla­rını zannederler. Dikkatli olun.

İlaçların etkisi

ilaçlar, genellikle bazı organlar üzerinde etkili olurlar. Uyku ilaçları, ağrı kesici ilaç­lar ve morfinin türevleri olan bazı ilaçlar, si­nir merkezlerinde doğrudan etkilidir. Bazıları da solunumu etkiler (so­lunum güçlükleri). Kalp-damar hastalığı ilaçları, kalbin sinirsel kumandası­nı etkileyip, kalp atışlarında bozukluklara sebep olur, hatta bazen kan dolaşımı bozukluk­larına bile yol açabilirler. Bazı ilaçların da karaciğer, böbrekler, akyuvarlar üzerinde etkileri vardır. Bu tür ilaçlardan ze­hirlenme halinde, tasfiyeleri doğal yollardan aranır (tenkiye, kusma). Yapay böbreğe bağ­lanma, özel antidostlar da, çıkar yollardır.

İntihar Amaçlı İlaç Zehirlenmeleri

İntihar etmek amacıyla aşırı dozda ilaç al­dığını söyleyen biriyle de karşı karşıya gele­bilirsiniz. Dikkat! Bu iddiayı hiçbir zaman tehdit olarak kabul etmeyin ve olayı ciddiye alın. İddiaya karşı çıkmak yerine, hangi sa­atte ilaç aldığını saptamaya çalışın. Boş ilaç kutularını arayın. Özellikle şunu bilin: Bazı kalp ilaçları, bilinci hemen etkilemez, ama bir süre sonra çok ciddi kalp-damar rahatsızlık­larına veya diğer organlarda arızalara sebep olabilirler. Böyle bir kişiyi asla tek başına bı­rakmayın. Çünkü ikinci bir girişimde daha bulunabilir.

Bu arada doktorunuza veya bir hastane­ye başvurmanızda yarar vardır.