Melamin'in Kimyasal ve Toksolojik Ozellikleri

Melamin’in Kimyasal Özellikleri

Moleküler formül; (C3H6N6), IUPAC (International Union of Pure and Applied Chemistry-Chemical nomenclature) ismi; 1,3,5-triazin -2,4,6-triamin, Molar kütle 126.12 g / mol. Melaminin % 66 oranında azot içerdiği belirtilmiştir.
Melamin organik bir bileşiktir. Alman kimyager Justus von Liebig tarafından 1834'te sentezlenen melamin, formaldehitle birleştirildiğinde ısı ile sertleşen, çok dayanıklı bir plastik (melamin reçinesi) meydana getirmekte ve ev aletleri (mutfak gereçleri, cihazlar, aydınlatma vs), gübreler, mutfak tezgâhları, yangın geciktiriciler, yapıştırıcılar, kumaşlar ve kuru-silinebilir plakalar (beyaz tahtalar) gibi malzemelerin üretiminde kullanılmaktadır. Reçinelerden gıda üretimi sırasında gıda ile temas olsa da genellikle gıdalarda iz miktarlarda melamin mevcuttur. Gıdalarda eser miktarlarda bulunabilen melaminin bu seviyesi insan sağlığı için herhangi bir risk teşkil etmediği belirtilmiştir.
Melamin 1950 ve 1960’larda yapısındaki yüksek azot içeriğinden dolayı gübre olarak kullanılmıştır. Sonraları melaminin gübre olarak oldukça pahalı olduğu ve yerine daha ekonomik azot kaynakları tercih edilmiştir.
Melamin yüksek oranda azot içerdiği için 1958 'den itibaren büyükbaş hayvan yemlerinde protein olmayan azot (NPN-non protein nitrogen) kaynağı olarak kullanılmış, 1978 'de yasaklanmasına karar verilmiştir.
Melamin’in Toksikolojik Özellikleri
İnsanlarda ağız yoluyla alınan melamin toksisitesi ile ilgili çalışma yoktur. Toksisite verilerine esas olarak koyun, kedi, köpek, fare ve sıçan çalışmaları gelmektedir. En endişe verici olanı renal toksisitedir. Ciltte, gözlerde doğrudan temas sonucu ve inhalasyon ile solunum yollarında tahrişe neden olduğu bulunmuştur.
Melaminin oral yoldan yenmesi mesane kanseri, üreme hasarları, mesane ya da böbrek taşlarına, böbrek yetmezliğine neden olabilir. 1953 yılında yapılan bir çalışmada, bir yıl boyunca melamin ile kontamine besinlerle beslenen köpeklerin % 3’ünde aşağıdaki değişiklikler olduğunu bildirilmiştir. Vücut ağırlığında azalma, melamin kristalüri, idrarda protein ve gizli kan bulunmuştur. Yine 1953 yılında koyunlar üzerinde yapılan bir çalışma ile akut böbrek toksisitesi gösterilmiştir. 100g oral dozda melamin verilen tüm koyunların öldüğü, azaltılarak oral verilenlerde böbrek toksisiteleri gözlenmiştir. Melaminin düşük dozlarda toksik olmadığı bildirilmiştir. Ancak Amerikan Veteriner Laboratuar Teşhis Derneği tarafından yaptırılan bir araştırma da siyanürik asit ile birleştiğinde, çözünmeyen kristaller oluşturarak böbrek taşlarına neden olmakta; özellikle bebekler ve küçük çocuklar gibi hassas bireylerde böbrek yetmezliği sonucunda ölüme yol açabilmektedir. Yetişkinlerde, melamin sadece çok yüksek konsantrasyonlarda tehlike yaratmakta olduğu bu nedenle kronik toksisite potansiyeli olduğunu belirtilmiştir.
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda melaminin üremeye olumsuz etkisinin olduğu, kanser ve böbrek yetmezliğine yol açabildiği bildirilmiştir.