Enteral Nutrisyon Komplikasyonlari

Enteral Nütrisyonun Komplikasyonları

Tüpün yerinden çıkması, enfeksi­yon, irritasyon tüpe bağlı olarak ortaya çıkan problemlerdir. Hiperglisemi, elek­trolit dengesizliği, gastrointestinal so­runlar, aspirasyon, diyare, bulantı, dis-tansiyon ise karşılaşılan metabolik so­runlardandır.

Parenteral Niitrisyon (PNT): Nüt-risyon desteği gereken durumlarda, gas­trointestinal yol kullanılamıyor ise, has­ta için gerekli besin öğelerinin tamamı­nın veya bir kısmının damar yoluyla ve­rilmesi işlemine parenteral nütrisyon denir.

Parenteral nütrisyon, oral yoldan ve­ya enteral tüp ile yeterince besleneme­yen hastalar için nütrisyonel ve metabo­lik destek sağlar. Bu hastaların gastroin­testinal sistemi fonksiyonel değildir ve­ya herhangi bir nedenle gastrointestinal sistem kullanılamamaktadır. Parenteral nütrisyon endikasyonları; barsak tıka­nıklığı, peritonit, tedaviye yanıt verme­yen kusmalar, ağır diyare, enteroküta-nöz fîstül, kısa barsak sendromu ve ağır malabsorbsiyondur.

Total parenteral nütrisyon (TPN), genellikle hastanın bütün besin gereksi­nimlerini karşılayan nütrisyondur

TPN gerekli vitaminleri, mineralleri ve eser elementleri sağlar. Sıvı ve elek­trolit dengesine ilişkin komplikasyon-lardan kaçınmak için hasta hemodina-mik yönden stabil olmalıdır. Perifer veya santral venlerden uygulanabilir. On günden uzun süre uygulandığında sant­ral ven erişim yolu kullanılmalıdır. So­lüsyondaki aminoasit ve dekstroz mik­tarları değişiktir. Solüsyonun ortalama ozmolalitesi sıklıkla 700 mOsm/L'nin üzerindedir. Periferik yoldan verilen çö­zeltinin ozmolalitesi ise düşük olma­lıdır. Birkaç gün içinde nütrisyonun başka bir alternatifi düşünülen hastalar­da uygulanır. Çünkü verilecek kalori miktarı kısıtlıdır.

Parenteral nütrisyonda hedef doza çıkarken; ilk gün 1/3 doz ikinci gün 2/3 doz üçüncü gün tam doz verilmelidir.

Enteral beslenmeye geçilip, parente­ral nütrisyon kesilirken de aynı şekilde kademeli olarak azaltılır.
Hastanın bir günlük gereksinimini içeren bir torbanın 24 saatte ve sabit bir hızla tüketilmesi, substratların maksi­mum kullanımına fırsat tanır.

Beslenme Solüsyonlarının Hazırlanması

Belirli bir hasta için hesaplanan ami­noasit, glukoz, yağ, elektrolit, eser ele­mentler ve vitaminler tek torbada steril şartlarda hazırlanabilir veya özel hazır­lanmış solüsyonlar, özel infüzyon set ve pompalar ile 24 saat süreye yayılarak verilebilir.

Enteral Nutrisyon

Enteral Nütrisyon

Günlük protein, kalori ve sıvı gereksinimlerini oral yol­dan sağlayamayan bir hastaya, gerekli olan tüm besin öğelerinin ya da destek­lenmesi istenilen maddelerin, hastanın işlevsel olan gastrointestinal kanalı yo­luyla verilmesine enteral nütrisyon des­teği denir
Enteral yol, nütrisyon için ilk tercih edilecek yol olmalıdır. Hiç olmazsa nütrisyonel desteğin bir parçası olarak kullanılmalı, ufak bir miktar besinin bile barsak mukozasının bütünlüğünü ko­rumaya, atrofıyi azaltmaya yaradığı unutulmamalıdır. Enteral nütrisyon immün bütünlüğü sürdürme, sindirim sistemi florasını koruma, gastrointesti-nal kanama insidansını azaltma, TPN ile ilişkili infeksiyoz komplikasyonlar-dan kaçınma, ucuz maliyet gibi avantaj­lara sahiptir.

Kritik hastada hemodinamik stabiüte sağlanır sağlanmaz enteral nütrisyona başlanmalıdır. Stres, büyük ameliyat veya travmadan sonraki ilk 36 saat için­de sindirim kanalına gıdanın ulaştırıl­ması olarak tanımlanan erken enteral nütrisyon, barsak mukozasına trofık destekle hiperkatabolik fazda barsağın metabolik ve immünolojik fonksiyonla­rının korunmasını sağlar.

Kardiyopulmoner instabilite veya ikiden fazla organ yetmezliğinde enteral nütrisyon kontrendikedir. Enteral nüt­risyon için;

Kardiyak indeks > 2 L/m2, Kan ba­sıncı >70 mmHg, PEEP <5>%95 olmalıdır. Lak-tat üretimi artışı doku perfüzyonunun bozulması ve hipoksiye sekonderdir.

Enteral Nütrisyon Yöntemleri

Oral: Mümkünse tatlandırılmış ele-mental solüsyonlar oral olarak verilme­lidir.
Enteral beslenmede kullanılan çeşitli tüpler vardır. Nazogastrik tüpler yerleş­tirilmesi kolay olan tüplerdir. Nazoduo-denal, nazojejunal olarak da yerleştirile­bilir.

Gastrostomi: Kalın bir beslenme tü­pü gerektiğinde veya bir aydan uzun sü­ren beslenmelerde gastrostomi en uy­gun yoldur. Gastrostomi; cerrahi, per-kütan veya endoskopik uygulanabilir.
Jejunostomi: Cerrahi, iğne kateter, gastrostomi ve laparoskopik olarak uy­gulanabilir.

Gastroözofagial reflü veya aspiras-yon, üst gastrointestinal sistem anoma­lisi veya gastrik motilite bozuklukları gibi gastrik beslenmenin kontrendike olduğu durumlarda postpilorik erişim seçilecek yoldur.

Kısa süreli ise, nazoduodenal ve na­zojejunal, uzun süreli ise jejunostomi beslenme tüpü kullanılır. Gastroparezi. sedatif-narkotik kullanımı, abdomen veya kafa travması, pankreatit gibi mide boşalmasının geciktiği durumlarda pa­sajı hızlandıracak ilaçlardan yararlanı­labilir.

Enteral formüller; polimerik, oligo-merik ve hastalığa özgü formülleri kap­sar. Polimerik formüllerde protein içe­riği, kalori yoğunluğu ve ozmolalite bi­leşenlere göre değişir. Yeterli miktarda verildiğinde polimerik formüller bir hastanın nütrisyon gereksinimlerinin %100'ünü karşılayabilir.
Oligomerik formüller, çeşitli kombi­nasyonlarda hidrolize veya kısmen hid­rolize makronütriyentler sağlayan ente­ral formüllerdir.

Hastalığa özgü formüller, spesifik hasta popülasyonlarının nütrisyon ge­reksinimlerini karşılamak üzere hazır­lanmışlardır. Kalori, protein, karbonhid­rat ve yağ miktarları çeşitli (akciğer hastalığı, böbrek yetersizliği vb) tıbbi durumların spesifik gereksinimlerini karşılamak üzere değiştirilmiştir. Seçi­len solüsyon ile hastanın gereksinimle­rini karşılayacak miktar belirlenir. Su­landırmadan, 20-30mL/saat ile başlanır. Sorun çıkmadığı sürece her 8-12 saatte bir infüzyon hızının iki katına çıkılır veya her 8 saatte bir 10mL artırılır Gas­trointestinal intolerans (karın ağrısı, bulantı, diyare, distansiyon) gelişirse bir basamak geri dönülür, sorun düzel­dikten sonra tekrar artırılır. Hedef mik­tara ulaşılıncaya kadar gerekli ilaveler parenteral yolla yapılır.