Karaciger Sirozu Siroz Hastaliklari

Karaciğer Sirozu, Karaciğer Siroz Hastalıkları

Kronik alkol zehirlenmesi, salgın sarı­lık, kronik safra yolları hastalıkları, sıtma ve frengi, kronik bulaşıcı hastalıklar, kan hastalıkları yetersiz beslenme gibi çe­şitli kronik hastalıkların son aşamasında karaciğer sirozu ortaya çıkar. Bulaşıcı kronik hastalıklar karaciğer dokusunun yıkımına neden olur. Yıkılan dokunun yerine bağdokusu (fib-röz doku) oluşur. Karaciğer sirozu çoğunlukla 40-60 yaşların­daki erkeklerde görülür.

Karaciğer Sirozu Belirtileri: Sindirim bozuklukları (hafif bulantı, iştahsız­lık ve gaz) gerçek belirtilerin (sarılık, karında su toplaması, giderek artan kilo kaybı) ortaya çıkmasından önce görülen şikâyetlerdir. Derinin rengi karasarıdır. Çoğu kez hemoroid-lerde kanama olabilir.
Seyri: Hastalık çok uzun süre devam edebilir. Karında şişkinliklerin görülmesinden 3-5 yıl sonra hasta ölür. Karaciğe­rin yeterli çalışmaması ya da bu arada ortaya çıkabilecek bu­laşıcı hastalıklar (zatürree, tüberküloz, karın zarı iltihabı) has­tayı ölüme götürür.

Karaciğer Sirozu Tedavisi: Protein yönünden zengin bir diyet uygulanmalı ve bol miktarda karaciğeri besleyici vitaminler verilmelidir. Alkol kesinlikle yasaklanmalıdır. Diyetin fazla yağlı olmamasına özel­likle dikkat edilmeli, hastaya kızartma yiyecekler verilmemeli­dir. Yatak dinlenmesi mutlaka gereklidir. Ödemli hastalarda tuz miktarı kısıtlanmalıdır. Eğer varsa, bulaşıcı hastalık anti­biyotiklerle kontrol altına alınmalıdır.

Sarilik Nedir Bebeklerde Sarilik Hastaligi

Sarılık Nedir, Bebeklerrde Çocuklarda Sarılık Hastalığı

Ölmüş alyuvarlardan (eritrositlerden) ayrışan he­moglobinin bir yıkım ürünü olan bilirübin boya maddesinin birikimiyle deri ve dokuların sararmasıdır. Hemolitik, obstrüktif (tıkanıklık) ve hepatik olmak üzere üç tip sarılık vardır.

1. Hemolitik sarılık: Dolaşımda çok sayıda alyuvar yıkımı sonucu oluşacak bilirübin karaciğer tarafından bağırsağa tü­müyle atılamaz. Fazla bilirübin dolaşıma katılınca deri ile do­kularda birikim olur.
2. Obstrüktif sarılık: Bu tip sarılıkta safra yollarının her­hangi bir nedenle tıkanıklığı sonucu (safra taşları, tümör vb.), safra bağırsağa atılacağı yerde tekrar kan dolaşımına katılır.
3. Hepatik sarılık: Bu tip sarılık, karaciğer hücrelerinin hastalanması ya da karaciğerin herhangi bir hastalığı sırasın­da karaciğer hücrelerinin şişmesi nedeniyle karaciğer içindeki küçük safra kanallarının tıkanması sonucu oluşur. Sarı hum­ma, fosfor, kloroform, karbon tetraklörür vb. zehirlenmelerin­de karaciğer hücreleri yıkıma uğrar ve bu hücrelerdeki bilirü­bin serbest kalarak dolaşıma katılır.
Burada söz konusu sarılık, yaygın sarılıktır. Herhangi bir sarılık vakasında öncelikle akut virüslü hepatiti düşünmek ge­rekir.

a) Bulaşıcı hepatit virüsü (Hepatit Sarılık) (Tip A,MS1) hastaların dışkısıy­la kirlenmiş maddelerin ağız yoluyla alınmasıyla bulaşır. Sağlık koşulları tam olmayan bölgelerde zaman zaman salgınlara yol açar. Kuluçka devri 1-7 haftadır.

b) Serum hepatiti virüsü (Tip B,MS2) kan nakli, aşı, en­jeksiyon, diş çekilmesi, dövme yaptırma, kan aldırma, hatta cinsel ilişkiyle bulaşır. Kuluçka devri 60-160 gündür.

Sarılık Belirtileri: Hemolitik sarılıkta dışkının rengi koyu, idra­rın rengi normaldir. Obstrüktif sarılıkta, dışkının rengi kil ren­gine yakın sarılıktadır ve bilirübin proteine bağlı olmadığın­dan, böbrekler tarafından atıldığı için idrarın rengi koyudur.

Hepatik sarılıkta, iştahsızlık, bulantı, kusma, özellikle ka­raciğer bölgesini kapsayan gerginlik hissi ya da ağrı, yüksek ateş, baş ve eklem ağrıları ve çok seyrek olarak da döküntü şeklinde ortaya çıkan belirtiler vardır.

Süreci: Bütün sarılıklarda bilirübin birikimi nedeniyle deri ve dokuların rengi sarıdır. Hastalık ilerledikçe sarılığın rengi koyulaşır ve dışkının rengi açılır. Kandaki bilirübin miktarı giderek artar.

Sarılık Tedavisi: Etken olan nedenin tedavisine yöneliktir. Tedavi­de genel olarak antibiyotik kullanılmaz ve diyetle dinlenmeye önem verilir. Hastaya alkol, kızarmış balık, baharlı ve yağlı yiyeceklerin dışında her şey verilebilir. Başlangıçta hasta iştah­sız olduğu için meyve suları, çorbalar, kompostolar, süt ve tü­revleri verilir. İştah düzeldiği zaman normal diyete geçilir. Özel bir dayanıksızlık olmadıkça yumurtanın verilmesinde bir sakınca yoktur. Hastalık tamamen iyileştikten sonra kızartma­lar yenebilir. Alkol, ancak hastalığın geçişinden itibaren altı ya da bir yıl sonra alınabilir. Yatak dinlenmesi mutlaka gerek­lidir. Hastalık seyrine göre dinlenme süresi kısaltılıp uzatılabi­lir. Sarılık uzarsa, hastaya, A, D, vitaminleri, kalsiyum glükonat verilmelidir. Safra kanallarındaki herhangi bir tıkanıklık ameliyatla giderilmelidir.

Fitik Nedir Fitik Agrisi Ameliyat Belirtileri

Fıtık Nedir, Ameliyat Fıtık, Fıtık Ağrısı

Bir organın tamamının ya da bir bölümünün nor­malde içinde bulunduğu vücut bölmesinden dışarı çıkmasıdır. Fıtık kapısı, fıtık torbası ve fıtık maddesi olmak üzere üçe ay­rılır. Doğmalık ve sonradan kazanılan fıtıklar vardır. Meslekle ilgili çalışmalar (yük kaldırma, taşıma, üfleme), idrar zoru, kuvvetli öksürük, kanama hastalığı oluşturan nedenlerdir. Yüz insandan 2-7'sinde fıtık görülebilir.

Fıtık HastalığıTehlikeleri: Yiyecek birikmesi, iltihap ve yapışma. Yapı­şıklıkların belirtileri şunlardır: Hastalıkta gerileme görülmez, ağrı ve gerginlik hissi vardır. Kabızlık, kusma, soğuk terleme ve halsizlik olur.

Göbek fıtık: Göbek kordonunun kesilmesinden sonra ke­silen göbek kordonu göbek çevresiyle birleşmezse küçük ço­cuklarda göbek fıtığı oluşur. Bağırma ve ıkınma gibi etkenler göbek fıtığının oluşumunu kolaylaştırır.

Fıtık Belirtileri Hakkında: Göbekte bir fındık ile yumurta büyüklüğü ara­sında değişen şişlik olur. Özellikle, bu durum bağırma ve ıkın­ma sırasında görülür.

Fıtık Tedavisi: Önce göbeğin iki ucu birleştirilerek bir flasterle yapıştırılır, sonra sarılır. İki yaş civarında ameliyat gerekir. Büyüklerde, sık doğum yapan kadınlarda ve şişmanlarda gö­rülür. Ağır vakalarda ameliyat edilmesi şarttır.

Kasıkta Fıtık: Karnın erbezi torbasına geçiş noktasında doğ­malık bir zayıflık vardır. İçinde bağırsak ya da yağlı zarımsı do­ku bulunan karın zarından oluşmuş bir kese, gelişim sırasında erbezlerinin iniş yolu olan, kasık kanalına iner ve kasık fıtığını oluşturur. Genellikle sonradan oluşan kasık fıtığında, kasık ka­nalı bölgesi kaslarındaki bir zayıflıktan ötürü, bağırsaklar ya da omentum dışarı doğru bir şişkinlik yapar. Bu şişkinlik de karın kaslarının daha çok gevşemesine yol açar.

Belirtileri: Öksürük ve ıkınma sonucu kasık bölgesinde şiş­kinliğin oluşması ve ağrı.

Tedavi: Ameliyattır. Ameliyat edilemeyen vakalarda fıtık bağı kullanılır. Fıtık bağının gerekli etkiyi gösterip gösterme­diğini anlamak için sık sık doktor muayenesinden geçmelidir.
Femoral fıtık: Genellikle kadınlarda çok sık rastlanır. Bu­rada fıtık, kasık bağlarının altındadır ve üst bacak bölgesine doğru iner.
Belirtileri: Kasığın biraz alt kesiminde şişkinlik.


Tedavi: Ameliyattır. Bu tip fıtıkta fıtık bağı, kayabileceği için uygun değildir.

Apandisit Nedir Belirtileri Ameliyati

Apandisit Nedir, Apandisit Ameliyatı

Apandisit Nerededir? İncebağırsakla kalınbağırsağın birleştiği yerin alt tarafında kalan yedi santim uzunluktaki bağırsak parçası olan körbağırsağın apandis adı verilen 7-12 santimlik, içi boş çıkıntısının iltihaplanmasıdır. Apandisit bir bakteri iltihabıdır. Apandisit 10-30 yaşları arasında çok sık görülür.

Apandisit Belirtileri: Göbek çevresinde ağrı vardır. Daha sonraları hafif ateşle birlikte ağrı karnın sağ alt bölümüne iner. Sindi­rim güçlüğü, kabızlık ya da ishal görülür. Hastanın sık sık kus­ması olağandır. Ağız ve dilde kuruluk olması nedeniyle hasta iştahsızdır.

Apandisit Hastalığı Sonrası: Bütün karın bölgesi, özellikle karnın sağ alt bölgesi duyarlıdır. Hafif ateş süreklidir. Pelvis kemiğinin çok duyarlı olması önemli bir bulgudur. Apandis patladığı takdirde tüm belirtiler şiddetlenir (Apandisit Patlaması). Karın ön duvarlarında sertleşme olur. Ay­nı zamanda ateş yükselir ve hastada bir çeşit şok hali belirir.


Apandisit Tedavi: Ameliyattır. Ameliyatın olanaksız olduğu hallerde hastaya yatak tedavisi, antibiyotikler, sıvı gıda rejimi uygulanır. Karın zarı iltihabı olasılığında hemen ameliyat gereklidir. Ancak apse oluşuyorsa, apsenin boşaltılabilmesi için yerelleşmesini beklemek gerekmektedir.

Kabiz Cocuklarda Bebeklerde Kabizlik Nedir

Kabızlık Nedir, Çocuklarda Bebeklerde Kabızlık Hastalığı

Herhangi bir ateşli hastalık sırasında görülebi­len birkaç günlük kabızlık önemli değildir, çünkü bu tür kabız­lığın nedenleri ateş, dinlenme ve hiçbir şey yememektir. Mutlak kabızlık bağırsak tıkanmasının sonucu olabilir. Diyetteki bir değişiklik, bağırsak iltihabı ve bozuklukları başlangıçta ishal, sonraları da kabızlık yapabilir. Bu takdirde, kısmi kabızlık söz-konusudur. Kabızlığın en sık rastlanan nedeni, zaman azlığın­dan ya da sancıdan ötürü dışkılamayı geciktirmektir. Çocukta görülen Hirschprung hastalığı ve ihtiyarlıktaki genel çökün­tü hali de kabızlık nedenlerindendir.

Kabız Belirtileri: Rektumda gerilme ve bunun doğurduğu rahat­sızlık hissi, karında dolgunluk.

Kabızlık Tedavisi: Kabızlığın tedavisi nedene yönelik olmalıdır. Kabızlık için Genellikle fazla sıvı ve selüloz alınmalıdır. Sürekli müshil almak bağırsakları tahriş edeceğinden sakıncalıdır. Yaşlı ve çocukta kronik kabızlık, kalmış sert dışkıların rektumu tahriş etmesin­den ötürü ishale neden olabilir. Gliserinli ya da zeytinyağlı ha­fif bir lavmanla bağırsakların temizlenmesi uygun olur.

İshal Hastaligi Bebeklerde İshal Belirtileri

Bebeklerde Çocuklarda İshal, İshal Hastalığı Nedir

İshale, midede oluşan etkenler neden olurlar. Ço­ğu kez mide ile bağırsaklar birlikte hastalanırlar ve bu durum­da, mide-bağırsak üşütmelerinden söz edilir. Uzun süren ishal­lerde kolera, tifo, dizanteri gibi bulaşıcı hastalıklar göz önün­de bulundurulmalıdır. İshaller, başka hastalıkların belirtisi olabilir. Örneğin, tüberküloz, septisemi, böbrek yetmezliği, guatr, her çeşit zehirlenmeler, safrakesesi hastalıkları ve ruh­sal bunalımlar (korku, sevinç vb.) da ishale yol açabilen etken­ler arasında sayılabilir. Fakat ishallerin çoğu sindirim yolları­nın iltihaplar, yiyecekler ve zehirlenmelerle harekete geçirilme­si sonucu ortaya çıkar.

İshal Belirtiler: İncebağırsak kökenli ishaller sarımsı renkli ve ağrısız olur. Buna karşın kalınbağırsak kökenli ishaller sümüksü, kimi zaman kanlı ve iltihaplı olur. Çok ağrılıdır (kolik). İshalle birlikte kusma ve ateş görülür. Aynı zamanda, gribe benzeyen belirtiler ortaya çıkar. Hastalık, yaklaşık olarak bir­kaç saat gibi kısa bir sürede oluşur.

İshal Halsizlik Süreci: Eğer başka bir hastalık belirtisi değilse, kısa süre sonra geçer. Kronik bir gidiş gösterdiği takdirde üzerinde önemle durulmalıdır.

İshal Tedavisi: Kusmalar ve ishal organizmanın temizlenme ge­reksinmesinin bir belirtisidir. Bu nedenle, ishal önlenmek çalışılmamalıdır. Tedavi bir yemek kaşığı hintyağı ile başlanır. Hintyağı bağırsaklardan zararlı maddeleri atmaya yarar. Bir kaç saat sonra papatya çayı ile lavman yapılarak bağırsakların alt bölümü temizlenir. 24 saat kadar hiçbir şey yememek en etkili önlemlerdendir. Yalnız şekersiz papatya ya da nane çayı içilebilir. Bundan sonra elma kürü başlar. Hastaya günde yal­nızca 1-1,5 kilo çiğ elma verilir. İki gün sonra hafif yiyecekle­re başlanabilir. İshal Beslenme; Patates püresi, peksimet, haşlanmış sebzeler uygundur. Kuvvetli ishallerde yatak dinlenmesi gerekir. Karın bölgesine sıcak nemli bez, ayaklara sıcak su termoforu ko­nur.

Bagirsak Kanseri Belirtileri Nedenleri Tedavi

Bağırsak Kanseri Nedenleri, Bağırsak Kanser Nedir

Kalınbağırsak, yani kolon kanserinden ölüm, kanserin neden olduğu ölümlerin başında gelir. Kolon kanseri genellikle erkeklerde sıklıkla görülür. Kalınbağırsak kanseri rektum, inen ve yükselen kolonlarda görülür.

Bağırsak Kanseri Belirtileri: Zayıflama, ishal ya da kabızlık başlıca belirti­leridir.

Mide Bağırsak Kanseri Süreci: İlk belirtilerden sonra büyük kanamalar görülür.. Dışkıda genellikle kan vardır ve kanın görünümü kırmızıdır.. Rektum kanserinde zayıflama daha sonra görülür. Kolon kan­seri çoğunlukla karaciğer ve periton uzantılarında ikincil odak­lar yapar.

Bağırsak Kanseri Tedavi: Erken teşhis ve ameliyattır, ileri vakalarda bağırsakların bir bölümü alınır. Vakaların % 50'si ameliyattan son­ra beş yıl yaşar.