Saç Bakımı ve Saç Temizliği

Saç Bakımı ve Saç Temizliği Hakkında Bilgiler

Evde Saç Bakımı, Saç ve Cilt Bakımı, Doğal Saç Bakımı
Saçlı deri anatomik yapı olarak normal deriye göre daha az gözenekli ve daha çok yağ bezlerine sahiptir. Her saç dibinde bir de yağ bezi kanalı vardır. Bu nedenle saçlı deri çok çabuk yağlanır ve kirlenir.

Saçlı deri, aynı zamanda dışarı ile direkt temasta olduğundan toz ve partiküllerle kolayca kirlenir. Güneşte daha çok terler. Saçlı deride epidermi­sin değişimi daha hızlıdır. Vücut parazitlerinden baş bitinin yerleşme ve çoğalmasına ayrıca diğer deri enfeksiyonları ve mantar hastalıklarının oluşması için uygun bir ortamdır.

Evde yapılan saç bakımı, Başın sabun veya iyi seçilmiş şampuanla yıkanması bol bol su ile duru­lanması, saç temizliği için yeterlidir. Saç bakımında temiz fırça ve tarak kul­lanılır. Kirli ve başkalarına ait fırça ve tarak enfeksiyon aracıdır. Saçı saç istika­metinde fırçalamak, saçlı derideki kan dolaşımını güçlendirir. Böylece saç dibi kanla iyi beslenerek dökülmez. Saçlı deriye elle masaj yapmak da deri sağlığı dolayısıyla, saç sağlığı bakımından çok önemlidir. Saçlı deri esnek, normal yağlı, yumuşak kaldığı sürece saç sağlığı da korunmuş olur.


Yeterli ve dengeli beslenme, temizlik, başın dış etkilerden ve direkt güneş ışınlarından korunması, saç sağlığı yönünden son derece önemlidir. Saç bakımı yöntemleri bu faktörlere bağlı olarak etkisini gösterecektir.

Saç Bakımı

Saç bakımı, saçların düzenli bir şekilde durması hastaya psikolojik etki yapar. Dağınık, dolaşık saçlar hastada ümitsizlik ve moral bozukluğuna neden olur. Çünkü saçlar yüz ve başın estetik görünümü bakımından çok önemlidir.

Günlük saç bakımı hastayı rahatlatır. Hastalığın istenmeyen etkilerini en az düzeye indirir. Saç iyi görünmenin önemli bir unsurudur.

Saç bakımı İçin gerekli olan araç-gereçler şunlardır:

Bayan ve bay için tarak, Saç fırçası, Havludur.

Saç bakımı için aşağıdaki uygulamalar yapılır.

Hasta yatağın bir kenarına çekilir. Hastanın üzerine havlu serilir. Saçlar taranır. Gerekirse bağlanır.


Kadınlarda tarama, saçın başın orta kısmından enseye doğru ikiye ayrılmasından sonra başlanır.


Tarama, saç demetleri halinde bir elle tutularak yapılır.Dolaşmış ve keçeleşmiş saçlar önce yağlanır. 24 saat bekletilir ve taranır. Tarandıktan sonra yıkanır.

El Yüz Koltukaltı Boyun Temizliği

El Temizliği, Yüz Temizliği, Koltukaltı Temizliği, Boyun Temizliği Nedir

El temizliği (El ve Vücud Temizliği)

El, en çok kirlenen, en çok yaralanan ve en çok kullanılan bir organdır. Parmaklar bir anlamda dokunma duygusu organıdır. Böylece kontamine olması ve patojen ajanları başka yerlere taşıması bakımından ayrıca özellik taşır. Otoenfeksiyonda tek sorumlu organ eldir.


Elin yaralanmasıyla birlikte mikroorganizmalarla kirlenmesi, mikroorga­nizmalar için vücuda giriş, kapısı olmaktadır.

Çok kirlenen elin sık sık sabunlu su ile yıkanması alışkanlık haline gel­melidir. Özellikle yemekten önce, işe başlamadan önce, yemekten sonra, tu­valetten sonra, bebek emzirmeden önce, yemek hazırlığından önce yıkanmalıdır. Tırnaklar da el temizliğinde önemli bir husus­tur. Tırnak aralığına giren kirli maddeler, uzun süre kalarak zaman zaman elin genel kir­lenmesine veya kirin başka yere taşınmasına neden olur­lar.

El tırnakları deri seviye­sinde parmak ucuna paralel olarak kesilir. Kesilen tırnaklar ayrıca çevreden uzaklaştırılır. Tırnakların derin kesilmesi en­feksiyona neden olabilir. Tırnak bakımından önce ve sonra da el temizlenir. Temiz­lik, sabunlu su ile fırçalamak suretiyle yapılır.

Doğal Yüz Temizliği, Boyun Temizliği

Yüz ye boyun, dış çevre ile direkt temasta olan bölgelerdir. Yüz ve boyun kulak kepçesiyle birlikte, sabah ve akşam sabunlu su ile yıkanır. Yüz ve boyun temizliği kişinin aynasıdır. Temiz yüz ve boyun kişilik kazanma ve kişisel ilişkilerin verimliliğini artıran önemli bir fiziksel görünümdür.

Deri Katları, Koltuk Altı Temizliği

Deri katları en çok terleyen, yağlanan bölgelerdir. Koltuk altı, pupis ve diğer deri katlarının olduğu bölgelerde atıklar uzun süre kalırlar. Kir, mikroor­ganizmaların, mantarların ve bazı parazitlerin kolayca yaşayabilmeleri için iyi bir ortamdır.Bu bölgeler, kıllarla da örtülü olduğundan parazit, kir ve mikroorganiz­malar bakımından temizlenmede ayrıca özellik taşırlar. Kılların sık sık kesilme­si, sabunlu su ile yeterince ve belli aralıklarla yıkanması temizlik için yeterlidir.


Yüz Temizliği ve Bakımı

El temizliği ve bakımında kullanılan araç-gereçler hazırlanır.

Yüz temizliği ve bakımı için aşağıdaki uygulamalar yapılır.

Hasta yarı oturuş pozisyonuna alınır. Sırtı yastık ile desteklenir.
Hasta yarı oturuş pozisyonuna alınamıyorsa baş yana çevrilir. Böbrek küvet başın yanına konur.
Havlu çevrenin ıslanmaması için nevresim üzerine serilir, istenirse böbrek küvet, havlunun üzerine konur.


Önce dişler fırçalatılır veya fırçalanır, ağız su ile çalkalanır. Ağız çevresi silinir. • Yüzün boynun ve kulakların silinmesi için hasta yatış pozisyonuna alınabilir. Yüz sabunlu su ile ıslatılmış bez ile silinir. Havlu ile kurulanır.El temizliği yüz temizliği ile birlikte de yapılabilir. Hasta sol veya sağ tarafına çevrilerek sırt bölgesi temizlenir gerekir­se alkol ile masaj yapılır. Talk pudrası ile pudralanır. Temizlik araç-gereçleri temizlenir ve tekrar kullanıma hazır duruma getirilir.


Kir Kirlenme Temizlik Araç Gereçleri

Kir ve Kirlenme Nedir

Biyolojik Kirlenme, Hava kir
Ter bezlerinden deri yüzeyine ter, üre ve diğer metabolizma artıkları salgılanır. Ter, boşaltım sisteminin bir parçasıdır. Atıklarla kaplanan deri, aynı zamanda yağ bezlerinden salgılanan yağ ile kirlenmeye devam eder.

Yağ, ter, epidermis hücreleri, çevreden bulaşan toz, organik ve inorga­nik maddeler kiri meydana getirir. Kir, yukarıda sıralanan maddelerin bir karışımıdır. Kirlenme hergün giderek artan bir olaydır. Kirlenme oranına göre temizlenme alışkanlığı kazanılmalıdır.
Kirlenme, beslenme alışkanlığı, uygun giyim, çalışma hayatı ve yaşanan ortam ile yakından ilişkilidir.

Kirin ve Kirlenmenin Zararları


Kir, vücudumuzu örten deri dokusunun solunum, boşaltım ve duyu alma işlevlerini azaltır ya da bozar. Kir uzun süre deride kalırsa, kokuşma meydana gelir. Ter ve kir kokusu çevreyi rahatsız ederek kişisel ilişkileri bozar.


Kir giyeceklerin kirlenmesine neden olur. Kirli ve kir kokan giyecekler kişinin fiziksel görünüşünü bozar. Kirli giyecekler çabuk eskir ve temizleme gi­derlerini artırır. Kirli deri ve giyeceklerde patojen mikroorganizmalar daha kolay çoğalır. Kirli insan hem kendisi hem de çevresi için bir enfeksiyon kaynağıdır. Kir enfeksiyonun bulaşmasında bir araçtır.

Temizlik Araç Gereçleri, Kir Nasıl Çıkar

Kişisel hijyende kullanılan araç ve gereçler kişisel olmalıdır. Hijyen araçları, başkaları tarafından kullanılmamalıdır. Kullanılması halinde bir çok hastalıklar insandan insana bulaşır.
Topluma açık duş, banyo ve hamam gibi yerlerde dahi herkes kendi eşyalarını kullanmaya özen göstermelidirler.

Hijyen araç-gereçleri, aile bireyleri arasında da belirlenmelidir.
Berber, kuaför gibi genel yerlerde bir defa kullanılıp atılan eşyalar kul­lanılmalı, çok kullanımlı eşyalar antiseptiklerle her kullanımdan sonra te­mizlenmelidir.

Hijyen kurallarına uyulmaması halinde bir çok enfeksiyon hastalıkları yanında, mantar hastalıkları, Hepatitler, AİDS ve diğer sosyal hastalıklar sağlam kişilere bulaşır.

Temizlik araçlarının başında su ve sabun gelir. Su tüketimi uy­garlık ölçütüdür. Temizlik su ile bir­likte sabun ile yapılır. Sabun, kimya­sal yapısı nedeniyle kiri eriten ve moleküllerine bağlayan bir özelliğe sahiptir.

Kirin erimesi ve sabun moleküllerine bağlanması için yeterli sürede sabunun kullanılması gere­kir. Bu süre 3-5 dakika olmalıdır.
Sabun aynı zamanda anti­septiktir. Bu nedenle kirdeki mik­roorganizmaların zararsız hale gel­meleri ve deriden atılmaları sağlanır. Sabunlanmadan sonra bol su ile durulanmak temizlenmeyi tamamlar. Kirin eritilmesi ve atılmasında banyo suyunun ısısı da çok önemlidir. Sıcak banyolar daha etkilidir.

Kişisel hijyen araçlarından diş fırçası, tarak, tırnak makası, el fırçası, banyo lifleri, sünger ve bunun gibi araçların temiz olması sık sık değiştirilmesi ve yenilenmesi, uygun olanının seçilmesi sağlığın korunması için önemlidir. Uzun süre kullanılan kişisel hijyen araçlarında bazı mikroorganizmalar üreyebilir.

Hijyen Kisisel Hijyen ve Temizlik

Hijyen Nedir, Hijyen Eğitimi

Hijyen Yunan mitolojiğinde, sağlık tanrıçasıdır. Hijyen, sağlık ve temizlik dolayısıyla sağlığın korunması anlamınr taşır. Hijyen tıbbın tanrısı sayılan Asklepios'un karısı olarak mitolojide yer almıştır (M.Ö. 293).

Hygieia ve Asklepios daha sonraları koruyucu tanrı olmuşlardır. Bu nedenle sağlığın korunması kavramı hijyen olarak bilinir. Hijyenin hayvanı ise yılandır. Yılan, halen tıbbın ve sağlığın amblemidir. Hijyenin tuttuğu kaptaki suyu içmesi şeklinde sembolleşmiştir.

Hijyen, sağlığın korunması, geliştirilmesi, sürdürülmesi ve sağlık için ya­rarlı davranış ve uygulamaların yapılmasıdır. Bu uygulamalar kişisel hijyen ku­rallarıdır.

Kişisel Hijyen, Hijyenin Önemi, Temizlik ve Hijyen

Temizlik, sağlığı korumanın birinci koşulu ve kuralıdır. "Temizlik iman­dan gelir." vecizesiyle dinimizin de temizliğe verdiği önem, eski çağlardan beri bilinmektedir. "Temizlik sağlık getirir."Temiz insan, toplum içinde sevilir ve sayılır. Temiz insanın hastalıklara karşı direnci yüksektir. Patojen mikroorganizmalardan ve parazitlerden arınmış olduğu için hastalanmazlar. Her hangi bir bulaşıcı hastalığı da başkalarına bulaştırmazlar. Yani enfeksiyon ve kontaminasyona mani olurlar.

Kaza Kazazede Travma Nedir

Kaza Nedir, Kazalar

Bilgisizlik, sorumsuzluk ve dikkatsizlik gibi nedenlere bağlı olarak bek­lenmedik bir anda meydana gelen, kişi ve çevresindekilerin sağlığını bozan, istenmeyen sonuçlar doğuran olaylara kaza denir.


Ülkemizde kazalardan ölüm oranı oldukça yüksektir. Hastanedeki ölümlerin %8'ini kazalardan ölümler kapsar. Kazalardan ölümleri yaş grupları önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle 5 yaşın altındaki ölüm nedenleri arasında kazalar 4. sırayı alır.

En sık görülen kazalar; trafik, iş, ev ve spor kazalarıdır.

Kazazede Kimdir

Kaza yapan veya meydana gelen kazadan etkilenen ve sağlığı bozu­lan kimsedir. Kaza­lar gibi doğal fela­ketlerden etkilenen kişiler de kazaze­de olarak tanımlanır. Deprern-zede gibi. insanı ruhen ve ekonomik olarak olumsuz yönde etkileyen so­syal olaylar da "zede" yapar.

Travma Nedir, Travma Sonrası Stres, Psikolojik Travma

Mekanik faktörler tarafından meydana getirilen lokal veya genel doku harabiyetine travma denir. Do­kuların travmaya karşı direnci vardır. Bu direnç dokuların anatomik yapılarından ileri gelir. Doku mekanik faktörün etkisine direnç gösterebilirse travma meydana gelmez. Travma etkeni olan faktörün yüzeyi, hızı, mesa­fesi, yapısı ve dokunun normal veya patolojik oluşu travmayı etkiler. Özellikle patolojik yapıdaki doku travmaya daha az direnç gösterir. Örneğin: Yanık skatrisi, tümörlü kemik gibi.Travma sonucu deri ve deri altı dokularında bütünlük bozulmuşsa açık travma, deri bütünlüğü bozulmamış fakat deri altı dokularında harabiyet meydana gelmişse kapalı travma denir.

Sağlık Nedir Hastalık Nedir Tanımı

Sağlık Nedir, Genel Sağlık Bilgileri

Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), sağlığın tanımı çağdaş, tam ve geniş anlamıyla yapmıştır. Bu tanım, Dünya Sağlık Teşkilatı'nın temel yasasında /er alarak kesinlik kazanmıştır. Böylece değişikliğe uğratılması önlenmiştir. Jünkü sağlığın tanımı değişik çevrelere göre, değişik şekilde yapılmak isten­mektedir.

Sağlığın tanımı, Sağlık ve Temizlik

Sağlık, yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.

Sağlık Hizmetleri Nelerdir

Sağlık hizmetleri, fert ve toplumun sağlıklı, uzun ömürlü olmasını ve verimli çalışmasını sağlar. Bu amaçla sağlık hizmetleri yürütülür.

Sağlık hizmetleri şunlardır:

a. Koruyucu sağlık hizmetleri
b. Tedavi edici sağlık hizmetleri
c. Esenlendirici sağlık hizmetleri (rehabilite edici)dir.

ilk yardım, koruyucu sağlık hizmetleri alanı içinde yer alır. ilk yardım, kaza yerinde veya 1. basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda yapılan geçici tıbbi uygulamadır. Nakil süresince devam eder. Acil serviste veya ilgili klinikte acil,tedavi olarak devam eder. ilk yardım nerede yapılırsa yapılsın hayat kurtarıcı uygulamadır.

Hastalık Nedir

Sağlık yaşamın belli evrelerinde etkilenir. Sağlığı bozan etmenlerin sıklığı, türü ve etkinliği organ veya sistemleri az veya çok fonksiyonlarından alıkoyar. Sonuçta insan hastalanır. Veya sakat kalır. Ya da ölür.

Sağlığı bozan etmenler kişisel, çevresel ve sosyal olmak üzere üç ana gruba ayrılır.

Hastalığın tanımı, Hastalık Belirtileri, Hastalık Hastası olmak

Değişik etmenlerin organ ve sistemlerde yaptıkları fizyolojik değişiklikler sonucu görevlerini yapamaz hale gelmesine hastalık denir.

Hastalıklar, çeşidine, tuttukları organ ve sistemlere, toplumda görünüş özelliklerine, görüldükleri yaş gruplarına ve etkenlerine göre sınıflandırılırlar. Örneğin: Enfeksiyon hastalıkları, psikolojik hastalıklar, sosyal ve salgın has­talıklar, dejeneratif hastalıklar ve bebeklik çağı hastalıkları gibi.

Hastalıklarda İlk Yardım

ilk yardım, ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kimseye tıbbi te­davisi yapılmadan önce ve bu süre içerisinde, anında, kaza yerinde, çevre imkanlarından yararlanarak ve ilaç kullanmadan yapılan geçici müdahaleler bütününe ilk yardım denir.

ilkyardım, sağlık personeli veya bu alanda eğitim almış sağlık personeli olmayan kişilerce yapılır. Yapılan uygulama ve derlenen bilgiler acil bakım eki­bine iletilir.

Acil Bakım Nedir, Acil Bakım Teknisyenliği

Acil bakım, ilk yardım uygulamasından sonra veya ilk yardım ile birlikte kaza yerinde, ambulansta, acil serviste veya sağlık kuruluşunda kazazedenin hayatının devamının sağlanması için geçici süre ile yapılan tıbbi uygulamadır. Bu uygulama, sağlık personeli tarafından tıbbi araç-gereç kullanılarak yapılır.Acil bakımı yapan personel veya ekip, yaptığı uygulamaları ve yardımcı bilgileri tıbbi ve cerrahi tedaviyi yapacak olan ekibe iletir. Sorumluluğu da sona erer.


İlk yardım ve Acil Bakım Teknisyeni (Teknikeri), ilk yardım uygulamaları, olay yerinin değerlendirilmesi, kazazedenin sağlığının korunması, kazazedenin acil sağlık kurumuna teslim edilmesi gibi hizmetler veren sağlık personelidir.

İlkyardım Müdahalesi ve Hedefleri

İlk Yardımın Hedefleri (Amaçları), İlkyardım Bilgileri

Kazalarda İlk yardım ve Önemi
Hedef, amacı meydana getiren birimlerdir. Bir veya birden çok hedef, birbirlerini tamamlayarak amacı oluşturur. Hedefler, ilk yardımda hayat kurta­ran uygulamalardır.

İlk yardımda öncelikli hedefler şunlardır:

• Solunumun sağlanması,
• Kanamanın durdurulması,
• Kan dolaşımının sağlanmasıdır.
Yukarıdaki üç uygulama ilk yardımın öncelikli hedefleridir. Yani ilk yardımın A.B.C.'sidir. Bu harfler, aynı anlama gelen İngilizce kelimelerin baş harfleridir.
Hayat kurtaran diğer ilk yardım hedefleri arasında şoka mani olma, haberleşme ve kazazedenin en yakın ve uygun sağlık kuruluşuna sevk edilmesi yer alır.

İlk Yardım Nasıl Yapılır, İlk yardım Teknikleri ve Uygulaması

1. SOLUNUMU SAĞLAMA

Solunum deyince, soluk alma (inspirasyon) ve soluk verme (expirasyon) anlaşılır. Solunum, solunum sistemi organlarıyla, göğüs kafesi ve solunum kaslarının yardımıyla yapılır. Diyafram kası esas solunum kasıdır.
Kaslar, solunum kapasitesini ve göğüs kafesinin hacminin azalıp çoğalması dolayısıyla da akciğerlere havanın girme­sini sağlarlar.

İnspirasyon ile alınan hava, akciğer alveollerinin içlerine kadar gider. Alveollerin dış yüzeylerindeki karboksi hemoglobin yönünden zengin kanla birleşir. Havanın %21 'i oksijendir. Oksijen ve diğer gazlardan oluşan hava temiz kabul edilir. Alveol duvarını yapan hücreler Difüzyon ile gaz alış verişini yaparlar. Oksijen, eritrositlerin yapısında bulu­nan hemoglobin ile birleşerek oksihemoglobin meydana gelir. Bu sırada kandaki karbondioksit gazı da akciğerdeki havaya geçer. Bu fizyolojik mekanizma devam ettiği sürece anoksemi gelişmez. Solunum normal bir insan­da dakikada 15-20 defa tekrarlanır. Solunum sayısı çocuklarda, yaşlılardan daha sıktır. Solunum, hareket, yorgunluk, sindirim ve hararetin yükselmesiyle sıklaşır.

Soluk almama haline APNE, çabuk ve zor soluk almaya DİSPNE, nöbetler halinde zor soluk almaya da ASTMA denir. Solunum merkezinin felci ile, soluk almamaya ASFİKSİ (boğulma) denir.

Solunum yetmezliği ve solunum durmasının bazı nedenleri şunlardır:

• Solunan havanın karışımındaki değişiklik, zehirli gazların solunması,
• Solunum sistemindeki doku kaybı ve yaralanmalar,
Göğüs yapısının ve göğüs kaslarının fonksiyon dışı kalması, sıkışmalar,
• Soluk yolunun tamamen tıkanması,
• Beyindeki solunum merkezinin bazı ilaçlar, zehirler ve beyin has­talıklarıyla etkilenmesi,
• Baş ve boyun travmaları,
• Elektrik ve yıldırım çarpmasıdır.

Yukarıdaki nedenler sonucu önce hipoksemi gelişerek kan Ph.sı asi-doza kayar. Sempatik veya direkt yolla dolaşım ve solunum merkezleri uyarılır. Böylece kalbin atış sayısı, kan volümü ve solunum volümü artar.

Solunumu sağlama işlemi yapılmazsa anoksemi gelişir. Doku hücrelerinde metabolizma durur. Sistemler fonksiyonsuz kalarak hasta ölür.

İlk yardımcı, solunum sağlamak amacıyla güç solunum yapanları ve zaman içinde solunum güçlüğü çekecek olanları YAN YATIŞ pozisyonuna alır. Bu pozisyonda soluk yolu açık kalacağından solunum normal devam eder.

Solunumu durmuş kazazedeye ise, hemen suni solunum yapılır. Böylece hipoksi ve anoksemi önlenir. Ambulansta veya ilk yardım merke­zinde oksijen verilir.

2. KANAMAYI DURDURMA

Kanamanın çeşidi ne olursa olsun, kanama nedeni ve süresi kan hac­minin azalmasına neden olarak hastada; endişe, huzursuzluk, soğuk ve nemli bir deri görünümü, renk solukluğu, vücut ısısının düşmesi ve tansiyon düşmesi gibi semptomlar görülür. Kanama devam ederse kan hacmi azalır. Hastada şok gibi tehlikeli patolojik durumlar ortaya çıkar. Organizmadaki azalan kan, birçok önemli görevini yapamaz.

Kazalardan ölüm nedenleri başında kanamalar başta gelmektedir. Kanamaların durdurulması, kaybedilen kanın ambulansta veya hastanede yerine konması birçok
yaralıyı hayata kavuşturur. Kısa sürede kanın %20'den fazlası kaybedilirse, hayat tehlikeye girer.

3. ŞOKA MANİ OLMA

Şok, birçok etkene dayalı olarak gelişir. Şokun gelişmekte olduğunu gösteren tipik belirtiler vardır. Böylece şoka mani olmak, daha şok tam gelişmeden mümkün olur.
Şoka karşı önlem alınmazsa şok derinleşir. Dönüşü olmayan şok durumuna girer. Dolaşım ve solunum yetmezliği de giderek artarak, sistemler fonksiyon dışı kalır.
Şok pozisyonuna alınan hastanın özellikle merkezi sinir sistemi kan ile yeterince beslenir. Şok belirtileri kaybolmaya başlar. Şok derinleşmez ve kontrol altına alınır. Bu konu, daha geniş olarak Şoklar bölümünde anlatılacaktır.

4. YARAYI DIŞ ETKENLERDEN KORUMA

Yaralıları bandaj tekniğine uygun olarak sarmak, tespit etmek ve dış et­kenlerden korumak tedavi zamanını kısaltan en önemli bir uygulamadır. Herşeyden önce yaranın sekonder olarak kir­lenmesine mani olmak amacıyla hava, top­rak, elbise gibi dış etkenlerden izole edilir. Yaralanma sonucu açıkta kalan duyu sinir dantritleri, basınç ve fizik etkenler sonucu ağrı duyusunu meydana getirirler. Ağrı, fi­zyolojik direnci kırdığı gibi, şok sebeplerin­den birisi olabilir. Bilinçli hastanın yarasını
görmesine de mani olunmalıdır.

5. VÜCUT ISISINI KORUMA

Kazazede, normal bir insana göre daha fazla üşür. Vücut ısısını koru­mak için dışarıdan ısı uygulanmaz. Dışardan uygulanan ısı yüzeyel kılcal damarları genişleterek ısı kaybına neden olur.
Hasta veya yaralıyı sıcak tutmak, canlılık faaliyetlerini destekler. Sıcak tutmak amacıyla battaniye, palto, ceket ve diğer örtüler kullanılır.

Bazı ateşli hastalıklar ve güneş çarpmasında vücut yüksek ısıdan korunur. Böyle durumlarda da vücudun serinletilmesi fizik metodlarla sağlanır. Keza donmalar­da ise, yavaş yavaş ısıtma ile vücut ısısı ka­zandırılmaya çalışılır.

Islak çamaşırların değiştirilmesinde, gereksiz hareketlerden kaçınılmalıdır. Her gereksiz hareket yeni bir komplikasyon meydana getire­bilir.

İlk Yardım Nedir Amaçları

İlk Yardım Nedir, İlkyardımın Amacı

İlk yardım amacı, kaza yerinde, anında geçici, tıbbi olmayan ve ilaç kullanmadan yapılan uygulamalarla kazazedenin hayatını kurtar­maktır. Bu üst düzey amaca ulaşmak için, hasta veya yaralının sağlık duru­munu kontrol altında tutmak, iyiye doğru götürmek ve durumunu korumak için gerekli tüm uygulamalar yapılır.

Acil İlk Yardım Alanı ve İlk Yardım Müdahale Süresi


İlk yardımın yapıldığı alan kaza yeridir. Kaza yerinde, kazazedenin genel durumu iyice değerlendirildikten sonra oradaki araç-gereç imkan­larına göre ilk yardım uygulanır.
İlk yardım, kazazedenin ambulans veya herhangi bir araç ile sağlık ku­ruluşuna sevk edilmesi sırasında devam eder. Sevk sırasında özellikle ilk yardım uygulamalarının etkililiği izlenir. Yaralının nabız, tansiyon, vücut ısısı ve rengi gibi yaşamsal bulguları gözlenir. Bu süre ve alan içinde ilk yardımcının sorumluluğu doğal olarak devam eder.

İlk yardımcı, kazazedeyi tıbbi bakım ve tedavi için en yakın ve durumu­na en uygun sağlık kuruluşuna ulaştırınca tüm bilgileri ve yapılan ilk yardım uygulamalarını sorumlu acil servis personeline iletir. Uygulamaları belgelen­dirir.

Acil sağlık sistemi içerisinde kazazede hakkında geri bildirim, ilk yardımı gerçekleştiren ekibine yapılır. Geri bildirim, hizmetteki başarı ve kalite için gereklidir.

İlk Yardımın Önemi, İlk Yardım Bilgileri

İlk yardımda çabukluk ve bilinçli uygulama hayat kurtarma oranını etkiler. İlk yardım ve acil bakım hizmetlerinin kalitesi ve standardı kaza yerine ulaşma süresine bağlıdır.

Kaza yerine, ambulans ve kurtarma hizmetinin ulaşması ilk 5 dakikada gerçekleşirse, kazalara bağlı ölümler %90 oranında azalır. Ulaşmadaki zaman kaybı, ölüm oranını artırır. Çünkü kazalardan ölümlerin %10'nu ilk beş dakika, %50'si ise ilk 30 dakika içinde meydana gelmektedir. Bu nedenle ilk yardım eğitimi önemlidir.

İlk Yardımda zaman faktörü ve bilinçli uygulama çok önemlidir. Eğitilmiş sağlık insan gücü, haberleşme, ambulans ağı, acil servislerin yaygınlığı ve donanımı ilk yardım hizmetlerinin amaca ulaşmasını sağlar.