Ust Ekstremite Sinirleri

Üst Ekstremite Sinirleri
El, mekanik araç olmasının yanı sıra aynı zamanda önemli bir duyusal bir reseptördür. Bunun yanında kişiliği resmeden sosyal bir enstrümandır. Elin en önemli tek bir sistemi seçilmek zorunda kalınsa tercih sinir sisteminden yana olacaktır (36). Çünkü diğer hepsi onun sağlamlığı üzerine dayanır. Onun en ufak bir motor veya duyusal hasarında bile fonksiyonel kısımlarda çok ciddi sakatlık oluşacaktır. Motor sisteminin rahatsızlıkları belirgin kayıplara neden olurken duyusal hasar daha gizli kalır, ancak bu da sıklıkla daha az yüz güldürücü çözümler sunulabilen bir durumdur. Motor kontrol sistemi aslında tamamen, yapılanları sürekli gözlemleyen, eldeki duyusal reseptörlerden gelen geri besl0emeye dayanır. Böylece motor korteks kaslara gönderildiği komutları uygun şekilde modifiye edebilir. En başta elin duyusal algılamasının normal olması gerekir ki etkin hassas manipülasyonlar için kritik duysal geri beslemeleri sağlayabilirsin. Herhangi bir duygusal algılama hasarı etkin bir hassas manipülasyonu engeller. Hissizliğin ince aşamaları için birçok vurgu yapılmıştır.
El aktivitelerinin kas kontrolü önceki deneyimlerinden oluşmuş geniş bir bilgi bankasından sağlanmaz. Serebral korteks komutları kas gruplarına bildirir ve tahmin edilemeyecek kadar hızla istenilen hedefin gizlenmesi ve bilginin geri besleme sistemince sağlanması sonucu süreç devam eder. Bu bilgilerin ışığında kaslara giden komutlar şekillendirilir. Duyusal sistemdeki her hangi bir hasar karşı taraftan mekanik performansta bir azalma olarak yansır. Yine pozisyon duyusunun cilt gerimindeki değişiklerden çok kas ve eklem pozisyonları ile ilişkili derin reseptör sistemince algılandığı giderek daha iyi anlaşılmaktadır.
El 3 karma sinirden innerve olmaktadır. Bunlar median, ulnar ve radial sinirlerdir. Her birinin duysal ve motor bileşenleri vardır.
Klasik sinir dağılımındaki varyasyonlar, o kadar sıktır ki bu bir kabulden çok bir kuraldır. Bir el cerrahı varyasyonları teşhis edebilmek için devamlı uyanık olmalı ve dikkatlice gözlemlemeli, olasılıkları hesaplamalıdır.
Doğrulama için, selektif sinir blokları ve elektrotanısal testler bazen yararlı olabilir. Ön kol cildi medialde medial antebrakial kutanöz sinir, lateralde lateral antebrakial kutanöz sinir tarafından innerve edilir.
Üst ekstremitedeki en önemli yapı median sinirdir. 1., 2., 3. parmakların voler tarafı ve 4. parmağın radyal tarafının duyu iletimini sağlar (Şekil 25B). Nadiren, 4. parmağının iki tarafı da ulnar sinir tarafından innerve edilir. Elin medial sinir tarafından innerve edilen bölümleri, elin hassas manipulasyon birimini oluşturur. Median sinir tarafından innerve edilen tenar intrensek kaslar 1., 2. ve 3. parmak pulpaları ile hassas manipülasyonlar yapacak şekilde konumlandırılır. Hassas manipülasyonlara katılan 3. ve 2. parmağının lumbrikal kasları gibi bağımsız fonksiyonlar, hassas manipülasyonları kolaylaştıran uzun süperfisial dijital fleksörler de median sinir tarafından innerve edilir. Üç parmağın terminal eklem fleksörleri de (FPL ve FDP) median sinir tarafından innerve edilir.

Ust Ekstremitenin Lenfatik Dolasimi

Üst Ekstremitenin Lenfatik Dolaşımı
Üst ekstremite lenf nodları proksimalde 3 büyük lenf grubuna drene olur. Aksiller, deltopektoral ve kübital lenf nodlarıdır.
Yüzeyel lenf damarları yüzeyel venlerle birlikte distalden proksimale ilerlerler. 1.ve 2. parmak ile elin radyal taraf lenfini alarak sefalik veni takip ederek deltopektoral lenf nodlarına (infraklavikular) drene olurlar. 3., 4., 5. parmak ile elin hipotenar bölgesinin lenfini alarak basilik veni takip ederek önce kübital lenf nodlarına (supratroklear), sonra da brakial lenf nodlarına drene olur. Parmakların ve elin palmar yüzündeki lenf damarlarının, önkola geçmeden elin dorsal tarafına geçmesi nedeni ile ödemin önkoldan önce neden el dorsumunda olduğunu açıklar. Derin lenf damarları ise derin damarları takip ederek aksiller lenf nodlarına drene olurlar.

İntrensek Kas Sistemi

İntrensek Kas Sistemi
Elin intrensek kas sistemi tamamen elin içinde bulunur, ince ve yüksek koordinasyon gerektiren hareketlerden sorumludur. Küçük boyutlarına rağmen çok etkili olmalarının nedeni origo ve insersiyoları arası direkt çekme hattının olmasıdır. 3 gruba ayrılırlar. Tenar grup; başparmak tabanı etrafında, hipotenar grup; beşinci sıra ile ilişkili, birinci metekarp gövdesinden bir kısmının başlaması nedeni ile başparmak addüksiyonuna katılan birinci dorsal interossesöz kas hariç, yalnızca parmak hareketlerine katılan interosseöz –lumbrikial kompleks.
Tenar kaslar ilk bakışta çok karışık gibi gelebilirler ancak, FPL tendonu tarafından bölünen 2 grup halinde değerlendirilmeleri bu karışıklığı önemsiz kılar. Bu gerçek bir anatomik ve fonksiyonel ayrılmadır (Şekil 19). FPL tendonunun lateral (radial) tarafında kalan 3 kas asıl olarak başparmağın konumlandırılması ile ilişkilidir. Bu nedenle hassas kavrama (çimdik) yaparken onun pulpası karşısına gelen 2. veya 3. parmağınkilerle direkt olarak karşılaşır. 1. metakarpın derininde sarmalayan ve neredeyse transvers yönde seyreden kas, küçük opponens pollisis kasıdır. 2. parmak ile pulpa-pulpaya düz bir çimdik için başparmağı döndürüp pronasyona getirir. En yüzeyel ve kolayca görülebilen abduktor pollisis brevis kasıdır. Çekme hattı direkt psiformedendir, grup içindeki en önemli kastır. Tüm grubun bileşke kuvvetlerinin hattı boyunca etki eder. Başparmaktaki karmaşık hareketi palmar abdüksiyon hafif MF fleksiyon ve terminal liflerinin proksimal falanks üzerinde ekstensör mekanizmaya yapışmaları nedeni ile de IF ekstansiyonudur. Bu son hareket etkili düz bir pulpa-pulpaya güçlü çimdik için gerekli IF eklem ekstansiyonunu sağlar. Lateral tenar (konumlandırıcı ) grubun 3. Kası da fleksör polisis brevisin yüzeyel veya lateral kısmıdır. Esas olarak MF eklemi fleksiyona getirip stabilize eder. Sıklıkla bu üç kas median sinirden innerve olurlar, ancak % 40 FPB ‘in yüzeyel başı ulnar sinirden fonsiyonel olarak önemli bir innervasyon alır.
FPL tendonunun, medial (ulnar) veya derin tarafında tenar intrensek kasların diğer grubu bulunur. Bunlar ulnar sinir innervasyonludur ve asıl olarak başparmak addüksiyon gücünden sorumludurlar. Bu grupta da üç kas bulunur. Birinci ve en güçlü olanı yelpaze şekilli adduktor pollisistir. İkincisi, fleksör pollisis brevis kasının derin ve küçük (medial) kısmıdır. Bu iki kas başparmak MF eklemini, stabilite ve addüksiyon için fleksiyona getiririrler. Median sinir tarafından innerve edilen tenar kaslar tarafından başparmak opossizyona getirildiğinde, origosu asıl olarak 3. metakarp olan, güçlü addüktor pollisis kası başparmak ve parmakların pulpaları arası direkt çekim hattındadır. FPB’in derin bölümünün ortalama %35-40’ı median sinirden bir aşırma ile innerve olacaktır. Addüktor pollisisin son lifleri MF eklemin medial tarafında, abdüktor pollisis brevisin karşısında ekstansör aponevroza insersiyo yapar. Bu başparmak MF eklem etrafı tendinöz bir örtü oluşturur. Başparmak adduksiyon kuvvetinin üçüncü katılımcısı da ulnar sinir innervasyonlu birinci dorsal introsseöz kastır. Çünkü proksimal parçasının bir kısmı 1. metakarp gövdesinden çıkar.
5. metakarp etrafına yerleşmiş 4 hipotenar kas ulnar sinir tarafından innerve edilirler (Şekil 20A). En derindeki kas opponens dijiti minimidir ve origosu hamat kemik ve transvers karpal ligamandır. 5. metakarp etrafında sarmalanmak için oblik olarak distale ve mediale geçer (başparmak opponens pollisisin karşıtıdır). Kontraksiyonu beşinci metakarpı başparmağa döndürür ve hareketli olan 4. ve 5. karpometakarpal eklemleri fleksiyona getirerek avuç içinde bir yuvarlama oluşturur ve küçük parmağın pulpasının başparmağınınkine daha iyi oposizyona gelmesini sağlar. Benzer bir orjinden de fleksör digiti minimi çıkar, bu kas distale seyreder ve küçük parmağın proksimal falanksının tabanının medialine yapışır. Böylece 5. MF eklemi fleksiyona getirir. Adduktor digiti minimi psiform kemiğin distal tarafındaki fasyadan köken alır. İnsersiyosu çiftedir, beşinci MF eklemi fleksiyona getirmek için proksimal falanksın tabanına ve distale doğru uzanarak ulnar taraf beşinci parmağın ekstensör apenevroz ve uzanımının ana bileşeni olarak devam eder. Bu nedenle MF eklem ekstansiyonunda stabilize edildiğinde İF eklemin ekstansörüdür, aynı zamanda parmağın abdüktörüdür. Hipotenar grubun son kası çoğu zaman bulunmayan rudimenter palmaris brevistir. Genelde psiform kemiğin distalinde avuç içi subkutan dokusunda transvers olarak seyreden birkaç kas lifi olarak temsil edilir. Bulunduğunda avuç içinde yuvarlamaya yardımcı olmak için cildi çeker ama aslında önemli bir kas değildir
Parmaklara etki eden intrensek kaslar interosseözler, lumbrikaller ve küçük parmağın hipotenar kaslarıdır. İnterosseözler etkili bir çekme hattına sahip güçlü kaslardır. Yalnız esas hareket ettiricileri olduğu eklemi geçerler. MF eklemin volerinden geçerler dolayısıyla onların fleksörüdür. PİF ekleminde rotasyon aksının dorsalinden geçerler ve burada ekstansör olurlar. Ezilme yaralanmaları sonrası intrensek kas fibrozisi parmak fleksiyon arkını sınırlandırır, çünkü MF eklem ekstansiyondayken IF eklem fleksiyona gelemez.