Artrit Hastaligi Bitkisel Tedavisi

Artrit Hastalığı Bitkisel Tedavisi

Ilımlı alternatiflerin tanıtımı


Mutedil ve şiddetli artritin ağrı ve iltihabını kontrol altına almak için verilen geleneksel ilaçların, tehlikeli demesek bile, sevimsiz yan etkileri olduğundan, hastaların daha ılımlı ve güvenli yöntemler bulma endişesi içinde olmaları ve bir oranda ümitle, 'doğal', ya da, tamamlayıcı denilen terapilere yönelmeleri pek şaşırtıcı değildir. Tıp bilimi iltihaplı artritin nedenini belirlemekte (bir takım teorilerin araştırmalarda test ediliyor olmasına rağmen) bugüne kadar başarısız ol­muştur. Bundan dolayı hastalar, klasik tıbbın hem nedeni hem de tedavi şeklini bulmakta başarısız olduğu noktada alternatif doğal tıp uygulayıcılarının başarılı olup olmadıkla­rını sorgulama zorunluluğu duymaktadırlar.

Tıp mesleği uzun bir süredir doğal terapilere karşı çıkmak­taydı, fakat şimdi gittikçe daha fazla sayıda doktor bunların yapabilecekleriyle ilgilenmekte ve bazıları da homoeopati ve akupunktur gibi belirli doğal terapilerin eğitimini almakta­dırlar. Eğer 'doğal yoldan' gitmek istiyorsanız ve doktorunuz artritinizi tedavi etmekteyse önce ona danışın ve birlikte sizin için en uygun olan doğal terapileri bulmaya çalışın.

Doktorunuzun da alternatif tıp konusunda kuşkuları varsa ve siz yine de bunu denemek istiyorsanız, size yazılmış olan ilaçlar doğal ilaçlarla etkileşime girebileceği için dokto­runuzu durumdan haberdar etmeyi sürdürmelisiniz. Doğal terapistinize de hangi geleneksel ilaçları almakta olduğu­nuzu söylemeniz gerekir.

Doğal terapi nedir?

Hastalıkların tedavisinde kullanılan doğal tedavi yöntemle­rinin hepsi aşağıdaki ilkelere dayanır.

Vücudun kendi kendini tedavi edici doğal bir yeteneği vardır.

İnsan yalnızca bir otomobil gibi fiziksel bir makine değil, vücut, akıl ve duyguların ince ve karmaşık bir bileşimidir ve bu faktörlerin hepsi, ya da, herhangi biri sağlık so­runlarında rol oynayabilir. Diğer bir deyişle, her insan ha­reketli parçaların rastgele bir bileşimi değil, yekpare bir 'bütün' dür. 'Holistik tıp' terimi bu kavrama dayanır ve her hastanın akıl ve duygularının, ya da, ruhunun tedavisinin vücudun tedavisi kadar önemli olduğunu söyler.
Çevresel ve sosyal şartlar en az kişinin fiziksel ve psi­kolojik yapısı kadar önem taşıyabilir ve sağlıkları üzerin­de büyük bir etkisi olabilir.

Bir sorunun temel neden, ya da, nedenlerinin tedavisi görünürdeki belirtilerin tedavisinden daha önemlidir. Yal­nızca belirtileri tedavi etmek sadece temelde yatan ger­çek nedeni örter ve daha da kötüleştirir. Böylece hasta­lık ileride daha ciddi bir şekilde ortaya çıkar.

Her insan benzersizdir ve bu nedenle de bir başkasıyla tam olarak aynı şekilde tedavi edilemez.

Eğer kişi kendi sağlığının sorumluluğunu üstlenir ve iyi­leştirme sürecine aktif bir şekilde katılırsa iyileşme daha çabuk ve etkili bir şekilde gerçekleşir. (Bununla beraber iyi bir terapist aynı zamanda hastanın serbest bırakılıp kendisinin bir başka terapiste gönderilme zamanının geldiğini de anlar)

Sağlıklı olmak, duygusal, zihinsel, ruhsal ve fiziksel 'denge' hali demektir. Denge, doğal terapide temel sağlık kavramının esasını oluşturur. Doğal terapinin temsilcileri sağlıksız olma halinin bir dengesizlik, ya da, huzursuzluk hali olduğunu söylemektedirler. Çinliler bu denge kavra­mını yin ve yang ilkesiyle açıklarlar.

Evrende doğal bir şifa verici 'güç' vardır. Batı' da bu La­tince bir tabir olan vis medicatrix naturae (doğanın şifa verici gücü), Çin'de qi ya da chi, Japonya'da ki ve Hindistan' da prana olarak bilinir. Herkes bu şifa verici güçle bağlantı kurup kullanabilir ve bunu hastada aktif duruma getirmek, ya da, bunu hastanın yapmasını sağ­lamak bir doğal sağlık uygulayıcısının yetenekleri ara­sındadır.

Doğal terapilerin hepsinin özü aynıdır ve eski Yunan ve Mısır'da uygulanan tıp ilkelerinin aynılarına sıkı sıkıya uyar: En iyi yaklaşım en hafif ve en yumuşak olan, tehlikeli ve saldırgan işlemleri içermeyen, hastayı bir bütün olarak te­davi eden ve hastaları kendi iyileşmelerinde aktif bir rol oy­namaya ve sağlıklarını korumaya teşvik eden yaklaşımdır.

Doğal terapinin amaç ve ilkeleri, sağlık ve hastalık du­rumlarında akıl ve beden arasındaki sıkı bağları kabul eden klasik tıbbınkilerden çok da farklı değildir. Her iki disiplindeki uygulayıcıların yetenek ve bilgilerinin birbirlerini tamam­layıcı olarak kabul edilmesi mantıklı görünmektedir ve işbir­liği yapmaya teşvik edilmeleri hastalara sonsuz yarar sağ­layacaktır.

Hangi doğal terapiler vardır?

Doğal tedavi yöntemlerinin geniş alanı iki ana kategoriye bölünebilir: Vücudu tedavi eden fiziksel terapiler ve akıl ve duyguları tedavi eden psikolojik terapiler. Bazı terapiler tabii ki, her iki kategoriye de girmektedir. Artritte yararlı olanlar aşağıdaki kutuda verilmiştir. Bazı terapileri bir başlangıç eğitiminden sonra kendiniz de uygulayabilirsiniz. Diğerleri ise yalnızca eğitimli uygulayıcılar tarafından uygulanmalıdır.

Artrit hastalarının ağrılarını giderecek, iltihabı azaltacak ve ayrıca bir krizi başlatabilen stresi giderecek tedavilere ihtiyaçları vardır. Bu, bazen stres tarafından tetiklenen ve iltihaplı bir eklem hastalığı olan romatoit artrit için özellikle geçerlidir. Fakat aynı zamanda eklemin çevresindeki doku­nun eklemde oluşan kemik çıkıntıları nedeniyle iltihap­landığı osteoartritin ileri aşaması için de geçerlidir.

Bu aşamada ağrı da şiddeti ve insanı güçten düşürme­siyle strese yol açabilir. Bu yüzden ağrıyı etkili bir şekilde kontrol altına alabilen herhangi bir tedavi yöntemi aynı za­manda stresi de azaltacaktır. Aynı şekilde, gevşeyip ge­rilimden kurtulmayı teşvik eden tedavi şekli hastanın ağnya daha kolay dayanmasını sağlayacaktır

Artrit Hastaligi Cerrahi Tedavisi

Artrit Hastalığı Cerrahi Tedavisi

İlaçlar ve fizik tedavi artritin ilerlemesini durduramıyorsa ve eklemler işlevlerini yitirecek kadar tutulup ağrıyor, deforme oluyor ve hastanın yaşantısı her yönüyle - sosyal, mesleki ve ev yaşantısı - olumsuz etkileniyorsa cerrahi müdahale üzerinde düşünülmelidir. Son otuz yılda cerrahideki en ba­şarılı ilerleme hasta eklemlerin yapay olanlarıyla değiş­tirilmesidir, fakat romatizmal hastalık çekenlere yararlı ola­cak başka cerrahi işlemler de vardır.

Artroplasti (Eklem değiştirilmesi)

Yapay eklem takılması gerçekten yüzyılın cerrahi başarı öykülerindendir. İlk kalça eklemi 1938 yılında değiştirilmiş ve o zamandan beri işlem ve malzemeler kalça eklemi de­ğiştirilmesi sıradan bir olay haline gelene kadar gelişim göstermiştir. Her yıl dünyada 300.000 kalça eklemi değiş­tirilmekte, bunların yaklaşık 40.000 kadarı ingiltere'de ger­çekleşmektedir.
Kalça eklemi yumrulu-yuvalı bir eklem olduğundan hem aşınmış uyluk kemiği başının hem de pelvisteki yuvanın, total bir kalça değiştirme ameliyatıyla çıkarılıp değiştirilmesi zorunludur. Yapay eklemler cerrahların tercih ettiği malze­melerden yapılır, fakat metal, ya da, yüksek yoğunluklu plastikten de olabilirler ve yerlerine bir tür yapıştırıcıyla tut­turulurlar. Ağrının derhal kesilmesi ve eklemin hareket ka­pasitesinin en azından yeterli seviyede olması beklenir.

Örnek vaka

Altmış altı yaşındaki Bay Jenkins'in her iki kalçasında da kötü şekilde osteoartrit vardı. Gençliğinde hevesli bir bisik­letçiydi ve bunun sonucu olarak kalça eklemleri fazla mik­tarda aşınıp yıpranmıştı. Sonunda ağrı ve tutulma yüzün­den kötürüm olunca doktoru onu muhtemel bir eklem deği­şimi için bir ortopedi cerrahına gönderdi.

Röntgen filmleri her iki kalça ekleminde de geniş hasar olduğunu gösteriyordu ve cerrah değişimi yapmayı kabul etti, fakat bir defada yalnızca bir eklemi değiştireceğini ve böylece Bay Jenkins'in bu tip bir ameliyata nasıl bir tepki vereceğini gözleyebileceğini söyledi. Şans eseri bekleme listesi uzun değildi ve Bay Jenkins yalnızca üç ay sonra hastaneye yattı.
Ameliyattan sonra kendine geldiğinde kalçasındaki yara­ya akıntıları boşaltan tüpler takılı, sırtüstü yatar durumdaydı ve bacaklarının arasında onları doğru pozisyonda tutmaya yarayan takoz şeklinde bir yastık vardı. İki gün sonra bir fizyoterapist yataktan çıkmasına yardımcı oldu ve önce bir yürüteç sonra da iki baston yardımıyla nasıl tekrar yürüye­ceğini öğretti. Kalçasını mükemmel durumda hissediyordu ve adeta bir mucize gibi hiç ağrısı yoktu.

Hastanede on gün kaldıktan sonra dikişleri alındı ve yaklaşık bir hafta içinde evine gidebileceği söylendi. Bas­tonla yürüyerek ev yaşantısını sürdürebiliyor, oldukça kolay bir şekilde merdivenleri de çıkabiliyordu. Kontrol için tekrar hastaneye gittiğinde cerrah ondaki iyileşmeden çok mem­nun kaldı ve hasta sağlığını tekrar tam olarak kazandığında derhal diğer kalça eklemini de değiştireceğini söyledi.

Artık diz eklemi değişimi de aynı başarıyı göstermekte, her yıl İngiltere'de bu tip 14.000 ameliyat yapılmaktadır. Mente-şemsi bir eklem olduğundan, kemik uçları yüzeylerinin ye­niden yapılması gerekmektedir. Bunun için metal plakalar kullanılmakta ve aralarına menisküsün yerini tutacak plastik bir parça konulmaktadır.

Sinovektomi

Romatoit ve diğer iltihaplı tür artritlerde eklemi çevreleyen sinovya zarı iltihaplanır. Bu doku 'sinovektomi' adlı bir cer­rahi müdahaleyle alınabilir. Ağrı ve şiş büyük miktarda aza­lacak, başka bir şekilde de olsa, sinovya zarı tekrar olu­şacaktır. Bu ameliyat romatoit artritte bazen yapılır.

Debridement

Eğer bir eklemin içinde kemik parçaları ve diğer serbest kalmış döküntüler sorun çıkarıyorsa, bunlar 'debridement' denilen bir işlemle alınabilirler. Bu işlemde, ekleme sokul­duğunda cerrahın herhangi bir döküntüyü görüp alabilme­sini sağlayan küçük bir fiber-optik tüp olan artroskop kul­lanılır.

Osteotomi

Artritin kemikte yaptığı tahribat kemiklerin birbirleriyle bir­leşme açısını değiştirebilir. Bu durum diz eklemi artritinde sık olarak görülür; ayrıca kalçada da olabilir. Bunun tedavisi kemikten küçük bir parça alıp kemiği diğer kemikle doğru açıda birleşecek duruma getirme şeklinde olur.

ömrü yalnızca yirmi yıldır ve ikinci kez değiştirildiğinde bu süre on yıla iner. Deformasyonu düzeltmek ve ağrıyı gider­mek için iki kemiğin uçlarını kaynatmak gerekebilir, fakat eklem sürekli olarak tutulabilir. Bir eklemin kaynatılması işlemi 'artrodezi' olarak bilinir.

Rekonstrüktif cerrahi (Onarım cerrahisi)

Tendonlar gibi yumuşak dokuları etkileyen romatizmal has­talıklarda 'sarkık parmak' gibi deformasyonlar tendonların kopması sonucu olabilirler. Bu tip bir deformasyon hasara uğramış tendonların cerrahi yoldan rekonstrüksiyonuyla dü­zeltilebilir.

Dekompresyon cerrahisi

Bir romatizmal hastalık olan karpal tüneli sendromunda bilek tendonlarmı saran kılıf iltihaplanarak sinire baskı yapar ve özellikle el, bilek ve kolda özellikle geceleri büyük ağrıla­ra neden olur. Ağrının giderilmesi ve el ile bileğe normal iş­levinin kazandırılması ve sıkışan medyan sinirinin kurtul­ması dekompresyon yapılarak sağlanabilir.

Örnek vaka

Kırk üç yaşında bir yapı ustası olan Bay Thompson, bilek ve kolundaki büyük ağrı ve parmaklarındaki uyuşma ve karın­calanma için doktoruna gider. Ağrı bazen omuzuna kadar yayılmakta ve geceleri uyumasını engellediği gibi, çalışma­sını da güçleştirmektedir.
Doktorun onu gönderdiği romatolog, Bay Thompson'a karpal tüneli sendromu teşhisi koydu ve iltihabı azaltmak için bileğine bir kortikosteroid ilacı enjekte etti. Bu işe ya­ramayınca, romatolog sıkışmış olan siniri kurtarmak için bir ameliyat gerektiğine karar verdi.

Cerrahi müdahalenin başarı oranları

Cerrahi müdahale hiçbir şekilde 'ılımlı' bir tedavi yöntemi değildir, fakat artritli eklemlerin değiştirilmesindeki başarı oranı çok yüksektir. Yapay eklemin çevresinde hastanın vü­cudunda eskiden beri var olan bakterilerden kaynaklanan bir enfeksiyon oluşma riski yüzde 1 ile 2'dir. Bu, genellikle antibiyotiklerle etkili bir şekilde tedavi edilebilir.

Ayrıca çok düşük bir pulmoner amboli (bacakta, ya da, pelviste oluşup akciğere giden bir kan pıhtısı oluşumu) riski vardır. Bu risk birçok ameliyatta vardır ve doktorlar bununla başa çıkmaya alışıktırlar.

Eklem değişimi ameliyatı olan hastaların en büyük ka­zançları bitmeyecek gibi görünen dayanılmaz ağrılarından kurtulmaları ve eklemi tekrar normale yakın bir şekilde kul­lanabilmeleridir. Bu tip ameliyatlar sürekli olarak gelişmekte ve artrit hastalarına gerçekten yeni bir yaşam sunmaktadır.