Artrit ve Hipnoterapi Nedir

Artrit ve Hipnoterapi Nedir

İngiliz Tüketiciler Birliği'nin yayın organı olan Hangi Yoldan Sağlık? adlı dergide yayınlanan bir makalede 'Hipnoz uzun süredir bizimle birlikte, fakat hipnoterapistler hâlâ saygınlık kazanma uğraşı içindeler,' denilmektedir. Makalede ayrıca, araştırmaların (hipnoterapi araştırmalara en çok konu olan doğal terapi türüdür) hipnotik transa girmenin gevşeme, meditasyon, ya da, bir kitaba dalıp gitmekten farklı olduğu konusunda bir kanıt bulamadığı belirtilmektedir.

Hipnozda tamamen bilinçli olmakla beraber zihniniz bir yere odaklanmış şekilde derin bir gevşeme içinde olursu­nuz. Trans halindeki bir hasta telkinlere açık hale gelir. Hipnoterapist hastalara davranış değişikliklerinin yanı sıra muhtemel çözümleri telkin ederek sorunlarının çözümünde yardımcı olabilir. Hipnoz sırasında hipnoterapistin yapacağı telkinler önceden kararlaştırılabilir. Çoğu hastanın hipnoz­dan çıktıktan sonra her şeyi hatırladığı söylenir ve doğal te­rapilerin tümünde olduğu gibi burada da amaç kendi kendi­nize yardımcı olmanıza katkıda bulunmaktır.

Hipnoz yalnızca korkular ve fobiler gibi psikolojik prob­lemlerin tedavisinde değil, aynı zamanda ağrı ve stresi gi­dermede ve bazı deri hastalıklarının yanı sıra bağımlılık ve yeme bozuklukları tedavisinde de kullanılmaktadır. Birçok doktor ve psikolog hipnozu tedavi programlarının bir par­çası olarak kullanmaktadır.

En azından ingiltere'de, bu konuda eğitimli olsunlar, ya da, olmasınlar insanların hipnoterapist unvanını kullanmala­rım engelleyecek bir kanun bulunmadığından, gerçekten uzman olan kişilere gittiğinize emin olsanız iyi edersiniz.

Hipnoterapinin ağrıyı dindirebildiği ve ayrıca derin bir transa sokulan hastada ağrıyı tamamen ortadan kaldıra­bileceği kanıtlanmıştır.

Biyo- geribesleme

Buna, daha doğru bir ifadeyle 'biyo-geribesleme eğitimi' denilmelidir, çünkü istem dışı vücut tepkilerini (aşırı sıcak ve soğuk, ya da, korku, öfke, nefret, endişe ve depresyon gibi duygular karşısında otomatik bir tepki olarak oluşan tansi­yon ve vücut ısısındaki yükselme ve düşme gibi) kontrol altına almayı öğreten bir yöntemdir.

Terapist hastanın istem dışı tepkilerini çeşitli elektrikli aletlerle ölçer. Bu aletler elin ısısından baş ağrısı, ya da, migrenin varlığını belirleyen bir el termometresi veya, deride korku, ya da, endişe sonucu oluşan tere tepki veren (yalan makinesine benzer) bir elektrikli deri direnç ölçeridir.

Bir ışık ve ses sistemi yoluyla hastanın da ölçümleri öğ­renmesi sağlanır. Sonra da terapist hastaya otomatik tep­kilerini kontrol etmeyi öğretir. Makinenin ışık ve ses sinyalle­rini, hastanın bundaki başarısını ölçmek için kullanır.

Biyo-geribesleme sağlığın tekrar kazanılması için vücut üzerinde zihin gücünün kullanılmasının önde gelen örnekle­rinden biridir. A.B.D.'de çok popülerdir ve psikologlar tara­fından yaygın bir şekilde kullanılmakta ve incelenmektedir. Ayrıca İngiltere'de de sigara, içki ve yiyecek bağımlılıkları, kekemelik ve migren tedavisinde kulanılmaktadır. Stresi kontrol altına almada başarıyla kullanılabilirce, romatoit artrit dahil, stresle ilişkili hastalıkların tümünde etkili olur.

Meditasyon

Meditasyon, Hindistan'da ve Asya'nın büyük bir bölümünde binlerce yıldır uygulanmaktadır. Yoga da, bu, yaşamın fırtı­naları içinde sakin bir köşe bulma yönteminin bir yan dalıdır. Kendi kendine yardımcı olmanın en iyi yöntemi olduğuna inanılır. Meditasyon yapan kişiler, hem zihinleri hem de vü­cutları bir huzur ve uyum hali kazanana kadar düşüncelerini yoğunlaştırır ve vücutlarını kontrol altında tutarlar.

Bu yöntem daha önceden anlatılan gevşeme tekniklerine ve solunum egzersizlerine şekil ve amaç yönleriyle çok benzer: Amaç, zihni sorunlu düşüncelerden arındırmak ve bunların yerine sakin ve güzel düşünce, ya da, fikirler dol­durmaktır.

Eğer stres sizin için bir sorunsa, bununla başa çıkmak için meditasyondan yararlanmayı düşünmelisiniz.

Ağrı ve akıl

Artritin belki de en sıkıntı veren özelliği neden olduğu ağrı­lardır (hastalığın aktif aşamalarındaki akut ağrılar ve hasta­nın birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda kaldığı uzun süreli ağrılar). Ağrı hem fiziksel hem de duygusal olarak bitkinlik vericidir ve bu yüzden de depresyona neden olabilir. Güçlü ağrı kesici ilaçların genellikle hoş olmayan yan etkileri vardır. Bu nedenle ağrıyı gidermenin daha doğal ve ılımlı yolla­rını bulma ihtiyacı artmaktadır.
Herkes ağrıyı farklı şekilde hisseder. Bazı insanlar ağrıya kolayca dayanırken, diğerleri küçük bir yaralanmanın ağrı­sıyla altüst olurlar. Bu durum 'ağrı dayanıklılığı' olarak bi­linir.

'Ağrı eşiği' ağrıyı ilk hissettiğiniz andır ve bu herkeste genellikle aynıdır. Fakat ağrıya dayanma kapasitesinin kişi­den kişiye değişiklik göstermesi zihinsel tutumun bununla bir ilgisi olabileceğini akla getirmektedir.

Örneğin, savaşta yaralanan askerlerin çatışma, bitip de yaralarıyla ilgilenme fırsatı yakalayana kadar ağrı duyma­dıkları iyi bilinir. Bu örnek, daha acil ve önemli bir şey dik­katinizi dağıttığında daha az ağrı duyabileceğiniz gerçeğini gözler önüne sermektedir.

Daha önce sözü edildiği gibi, hastaya bilgisi dışında ağrı keüci ilaç yerine bir 'plasebo' (tebeşir gibi zararsız bir mad­de) verildiğinde, hasta bunu ağrı kesici sandığından ağrı­sının dindiği de bilinmektedir. Bu 'plasebo etkisi' de aklın madde üzerindeki gücüne bir örnektir.
Hastanın ağrıları hakkındaki endişesi doktorunun vere­ceği bir plaseboyla giderilebilir ve bu ağrının ruh haliyle ilişkisini ortaya koyar. Hem hasta hem de doktorun olumlu bir tavır içinde olması ağrıyı yenmeye yardımcı olur.

Ağrının kontrol altına alınmasında kendi kendine yar­dımcı olma

Bilinçli olarak zihinsel çaba harcamakla ağrıyı kontrol altına almanın yolları aşağıda açıklanmaktadır.

Operant şartlandırma

Büyük ağrılar içindeki insanlar bol miktarda şefkat ve ilgi görürler ve farkında olmadan acı çekmelerinin bir ödülü gibi gördükleri bu durumdan hoşlanırlar. Sonunda da belirli is­teklerini elde etmek için ağrılarını kullanmaya başlaya­bilirler. Davranış bilimi uzmanları buna 'operant' (insanları kendi istekleriniz doğrultusunda yönlendirmek için kullan­dığınız şeyler) adını verirler.

Bununla birlikte, bu süreç aynı tekniği ters yönlerde kul­lanmak yoluyla 'şartlandırılabilir' veya, bitirilebilir. Diğer bir deyişle, gerçek ihtiyaçlarının ötesinde ilgi ve 'ödül' elde et­mek için ağrılarını kullanan kişilere bunu yapmayı bırakana kadar ilgi gösterilmediğinde davranışları yine normale dö­ner. Bunu yapmak biraz katı yüreklilik gibi görünebilir, fakat 'operant şartlandırma' bu şekilde uygulanır: İyi kalplilik göstermek için gaddar davranılır.

Siz de bazı isteklerinizi elde etmek için ağrınızı kullan­dığınızın farkına varırsanız, bu davranışı değiştirmek için bilinçli bir gayret göstererek kendi kendinizi şartlandıra-bilirsiniz. Bunu yapmak için çevrenizdeki insanlara karşı daha düşünceli davranabilir, ya da, hoşlandığınız bir hobiye kendinizi verebilir veya, sizinle aynı hastalığı çeken insanla­ra hizmet veren bir yardım kuruluşunda gönüllü olarak çalı­şabilirsiniz. Dikkatinizi ağrınızdan alıp başka yere yö­neltecek olan her türlü aktivite size ağrınıza daha çok da­yanma gücü verecektir.

İyileşmeyi hayal etme

Bu kendi kendine yardım yöntemi A.B.D., Califomia'da ça­lışmalarını sürdüren Dr. Martin L. Rossman tarafından ge­liştirilmiştir. Artrit hastalarına önce stres ve kas gerilimini azaltmak için gevşeme teknikleri kullanmaları salık verilir.

Sonra da dikkati hasta ekleme yoğunlaştırıp zihinlerinde onu diğer sağlıklı eklemlerle karşılaştırarak hasta eklemin normale döndüğünü hayal etmeleri önerilir.

Artrit çok yayılmışsa hasta bütün vücuduna yayılmış olan hastalığı gözünde canlandırdıktan sonra her yerinin iyi­leştiğini hayal eder. Hastalardan derin gevşeme ve iyileş­meyi hayal etme uygulamalarını üç hafta boyunca günde en az iki kez, on-on beş dakika süreyle yapmaları ve sonra da ne kadar ilerleme kaydettiklerini ölçmeleri istenir.

Dr. Rossman, 'sağlıklı, esnek, iyileşmiş olmak ve zevk alacağınız bir yaşam sürmek' için sağlıklı bir yaşam şeklinin ve kendinizi çok canlı bir şekilde hayal etmenizin önemini vurgulamaktadır. Anlattığı örnek vakadaki erkek hastanın bileği ağrılı ve iltihaplıydı. Hasta önce bilek kemiklerinin kenarlarının keskin ve sivri olduğunu ve hareket ettikçe bir­birlerini törpülediğini hayal etti. Sonra da bu görüntüyü ara­larında yumuşak yastıkçıklar olan yuvarlak uçlu bilek ke­mikleri sayesinde yumuşak ve ağrısız bir şekilde hareket eden bir bilek hayaliyle karşılaştırdı. Bu iyileşme hayalini düzenli olarak uygulayarak bileği iyileşme yolundayken sı­kıntısını da büyük ölçüde azalttı.

Kendi kendini etkileme

Bu terim artrit hastalarının geliştirmeleri gereken kendi du­rumlarını kontrol etme duygusunu tanımlamak için Ameri-ka'daki Stanford Artrit Merkezi'nde kullanılmıştır. Sürekli ağ­rıya çoğu kez eşlik eden çaresizlik duygusu ve depresyon, ağrıyı gerçekten daha da artırabilir. Bu yüzden hastalara bir öz yönetim kursu çerçevesinde kendi tedavi programlarında pozitif bir rol oynamaları öğretilmiştir. Bunu başarmak için hastalar tedavileri hakkında karar alınmasına katılmışlar, kendi egzersiz programlarını tasarlamışlar ve sağlanan çe­şitli tedavi yöntemlerini değerlendirmişlerdir. Bu aktif rol onlara kendi durumlarını kontrol altına aldıkları duygusunu ve 'kendi kendilerini etkileme güçleri, ya da, kendi sağlıkla­rını kontrol altına alma yetenekleri olduğu inancını vermiştir.

Bu kursu bitiren hastalar belirgin bir şekilde daha az ağrı ve depresyona maruz kalmış ve eklemleri eskisinden daha çok oynarlık kazanmıştır. Yirmi ay sonra bile daha az ağrı­ları olmuş ve doktora daha seyrek gitmişlerdir. Kendi ken­dini etkilemenin olumlu sonuçları hakkındaki bir teoriyi Stanford'da çalışan bir psikolog olan Albert Bandura ileri sürmüştür. Bandura'ya göre insanlar stresli bir durumu kont­rol altına aldıklarını hissettiklerinde vücutları daha az katekolamin (strese tepki olarak üretilen ve fiziksel sıkıntıyı artırabilen bir kimyasal madde) salgılamaktadırlar.

Bilgi ve öneriler

Bu yöntemlerden biriyle, ya da, ağrınızı kontrol altına alma­nın yeni geliştirilmiş diğer psikolojik yöntemleriyle ilgi­leniyorsanız doktorunuz sizi ağrıyı kontrol altına almanın doğal yöntemleri konusunda uzmanlaşmış bir psikolog, ya da, psikoterapiste göndermelidir. Bu uzmanlar size kendi kendinize yardım etmeyi öğretirler. Hastanelerin ağrı kli­niğinden de bu konuda daha fazla öneri ve bilgi alabilirsiniz.

Ağrınızı yönetmek

Birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda olduğunuz sürekli bir ağrınız varsa, bunu yaşamınıza egemen hale gelmeyecek şekilde kontrol altına almayı başarmanız çok önemlidir. Ak­lın vücut üzerindeki gücü, kavramayı ve kullanmayı öğrene­bileceğiniz bir şeydir.

Fiziksel ve zihinsel gerilimleri yenme ve böylece ağrıyı azaltmada gevşeme ve derin solunum tekniklerinin değerini her zaman hatırlayın. Hafif egzersizin de tutulmuş ve ağrılı eklemleri rahatlatacağını ve az miktardaki yumuşak masajın da işe yarayabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

Vücudun ağrıyan bölümüne ısı uygulanması ağrıyı din­dirmede en güvenilen doğal yollardan biridir, fakat soğuk da aynı işi görebilir. Su geçirmez bir torbaya konan buz hasta bölgeye konulursa iltihabı ve ağrıyı giderebilir. Sıcak işe yaramadığı taktirde soğuğu bir alternatif olarak denemeye değer.

Dirseğinizi bir yere vurduğunuzda içgüdüsel bir hareketle incinen ve ağrıyan eklemi ovalarsınız. Bu ilkeden hareketle cilt içi elektriksel sinir uyarımı (TENS = transcutaneous electrical nerve stimulation) geliştirilmiştir. Bu terapi şekli ağrılı bölümdeki sinirleri cilt içinden bir elektrik akımı vere­rek uyaran bir elektrikli aletle uygulanır, ince 'C sinirleri ağrı mesajlarını beyne taşır, fakat kalın 'A' sinirleri mesajları da­ha hızlı iletir ve uyarıldıklarında daha yavaş çalışan 'C sinirlerininin ağrı sinyallerini engellerler. Bu, ağrıyı kontrol altına almanın 'elektrik anahtarı teorisi' olarak bilinir.

TENS tedavisi, hastanelerde genellikle elektroterapi eği­timi görmüş fizyoterapistler tarafından uygulanır, fakat alet satın alıp evde kullanılmak üzere doktorlarca hastalara salık verilebilir. Aletin çeşitli tipleri çoğu ülkede satılmaktadır.

Bütün bu anlatılanların anlamı ağrı çeken kimsenin ağrı kesicilere dayanmak zorunda olmadığı ve ağrıyı kontrol altına almak için fiziksel ve psikolojik doğal tedavi yöntemle­rinden yararlanma seçeneği olduğudur. İnsanın madde üze­rinde zihin gücünü kullanarak sağlığına olumlu etkiler yapa­bileceğini öğrenmesiyse hepsinin ötesinde çok büyük bir moral kaynağıdır.