Diskektomi Nedir

Diskektomi Nedir
Diskektomi fıtıklaşmış olan disk fragmanının çıkarılması işlemidir. Doğru endikasyonlar altında ve tekniğine uygun yapıldığında spinal cerrahinin en yüz güldürücü ameliyatlarındandır.
Diskektomi standart olarak prone pozisyonda yapılır. Seviye tayininden sonra orta hattan yaklaşık 2- 3 cmlik insizyonla girilir. Fasya geçildikten sonra paravertebral kaslar lamina ve spinöz prosesten künt olarak disseke edilir ve hemilaminotomi yapılarak görüş sağlanır. Daha sonra öncelikli olarak serbest parçalar olmak üzere kanalı daraltan disk yapıları çıkarılır. Geçmişte direk görüş ile yapılan bu girişim artık günümüzde standart olarak mikroskop altında gerçekleşmektedir.
Nöral dekompresyon ve diskektomi işlemlerini mikroskop altında gerçekleştirmenin önemli faydaları vadır. Öncelikle aydınlatma koaksiyel özellikte olduğundan daha küçük bir insizyon ile yeterli görüş sağlanabilmektedir. Bu da ameliyat sonrası hasta konforunun daha iyi olması anlamına gelmektedir. Diğer faydası ise elde edilen büyütmedir. Hem kanama kontrolü, hem de daha güvenli disseksiyon sağlaması bakımından büyük yarar sağlar. Mikroskop kullanımı ayrıca asistanın da cerrahi işlemi izlemesi ve katkıda bulunmasını sağlamak gibi bir avantajı vardır.
Diskektominin basit bir işlem gibi gözükmesine karşın profilaktik bir işlem olmadığının ve sinir kökü hasarı,enfeksiyon, epidural kanamalar gibi komplikasyonların olabileceğinin akıldan çıkarılmaması gerekmektedir.

Ejeneratif Skolyoz Nedir

Ejeneratif Skolyoz Nedir
Dejeneratif skolyoz, disk dejenerasyonu ve faset eklem artrozuna bağlı gelişen, daha çok 60 yaşından sonra ortaya çıkan skolyoz deformitesidir. Eğrilik çoğunlukla 40 dereceden fazla değildir. Skolyoz ve dejeneratif proses sonucu spinal kanal hacmi azalmaktadır. Kanal çapındaki azalmaya paralel olarak spinal stenoz semptomları ortaya çıkar. Adult skolyoz iki major kategoride incelenir. Bunlardan ilki iskelet maturitesinden önce de varolan skolyozun ileri yaşlardaki durumu, diğeri ise dejenerasyona bağlı gelişen ve de novo olarak tanımlanabilen skolyozdur. De novo skolyozda eğrilik lomber bölgededir ve klinik sorunlar mekanik yetersizliğe bağlı bel ağrısı ve buna eşlik eden kladikasyo ve radikülopati gibi nörolojik semptomlardır. Spinal stenozun diğer formlarına nazaran ağrı oturunca geçmez. Ağrı bel ve bacaklarda giderek artan şiddette hissedilir ve hareket ile artar. Dejeneratif süreç translasyonel ve rotasyonel kaymalarla rölatif stenoza yol açmaktadır. Radiküler semptomlar genelde konkavite tarafında görülürken, koveksite tarafında traksiyona bağlı nörolojik semptomlar görülebilir. Muayene bulguları çoğunlukla nonspesifiktir. Basit düz röntgenogramlarla kolayca tanı konulabilir. Cerrahi tedavi planlamasında BT miyelogram çekilmesi ile dekompresyonun sınırları daha iyi belirlenir.
Konservatif tedavi olarak antienflamatuar ilaçlar, istirahat, fizyoterapi ve epidural steroidler uygulanabilir. Fakat konservatif tedavi ile düzelmeyen hastalar cerrahi tedaviye adaydır. Nörolojik semptomların ön planda olduğu hastalarda yapılan izole dekompresyonun progresif spinal kollapsa, semptomların artmasına yol açtığı gösterilmiştir. Standart cerrahi tedavi geniş dekompresyon, füzyon ve segmenter enstrumentasyon ile deformitenin kısmi düzeltilmesi ve stabilizasyonu şeklindedir. Anterior füzyonun ilavesi ile hem düzeltme miktarını artırmak, hem disk yüksekliği tekrar kazandırmak, hem de psödoartroz riskini azaltmak mümkündür. Anterior kolon desteği TLIF, PLIF gibi yöntemlerle posteriordan gerçekleştirilebileceği gibi ALIF, XLIF gibi anterior girişimlerle de sağlanabilir. İzole dekompresyon yaşlı, stabilizasyon evresine girmiş, osteoporotik hastalarda kullanılabilecek tedavi seçeneğidir.