Colles Kiriklari ve Alci Uygulamasi

Colles Kırıklarında Alçı Uygulaması

Endikasyon

Colles kırığı (radius alt ucunun kırığı olup, bu ucun arkaya rotasyonu ile radiyal tarafa doğru eğilmesidir. Buna çatal deformitesi de denir.)

Malzemeler

a) 7.5 cm genişlikte ortopedik yün
b) 7.5 cm genişlikte alçı rulo
c) Makas
d) Plastik örtü
e) Ilık su dolu kova

Yöntem

1. Hastaya, sandalyede rahat edebileceği bir pozisyon verilir, hasarlanan kol dirsek üzerine kadar açılır.
2. Hastanın giysileri plastik örtü ile örtülür.
3. Doktorun isteğine göre kola pozisyon verilir, genellikle bilek fleksiyonda ve ulnar deviasyonda tutulur.
4. Ortopedik yün sargı parmak orta ekleminden dirseğe kadar uygulanır.
5. 1 adet alçı rulo ılık suda ıslatılıp sıkılır.
6. Alçı sargı bilek etrafında iki kez fikse edilerek döndürülür. El etrafında sekizli sargı şeklinde sarılarak önkolda sarmaya devam edilir. Dirseğe kadar her dönüşte bir önceki sargının 2/3'ünü kaplayacak şekilde sarılır. (Bu işlem genellikle 2 alçı sargıyı gerektirir)
7. Kırışıklıklar düzeltilir.
8. Alçı üzerindeki aşırı yün geriye kıvrılır. Parmak orta ekleminin açıkta olmasına ve dirseğin rahat hareket etmesine dikkat edilir. Yün sargı alçı üzerine ters çevrilerek katlanır.
9. Alçı 3. bir kat ile sağlamlaştırılır. Yünün gevşemesi engellenir.
10. Geniş bir kol askısı kullanılır.

Hastaya Uyarı ve Öneriler

Üst ekstremiteler için yapılan uyarı ve egzersizler izlenir.

Dirsek Ustu Backslab Uygulamasi

Dirsek Üstü Backslab Uygulaması

Endikasyonlar

1. Humerusun suprakondiler kırıkları
2. Dirsek çıkıklarında redüksiyon sonrası
3. Radius başı kırıkları
4. Radius ve ulna kırıkları

Malzemeler

a) 7.5 cm genişliğinde ortopedik yün
b) 10 cm genişliğinde ortopedik yün
c) 15 cm genişliğinde alçı sargı
d) 10 cm genişliğinde pamuklu bandaj
e) Makas
f) Plastik örtü
g) İçinde ılık su bulunan kova

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir ve hasarlanan kol omuza kadar açılır.
2. Hastanın giysileri plastik örtüyle korunur.
3. Dirsekle beraber kola rahat bir pozisyon verilir ve el nötral pozisyonunda tutulur.
4. Alçı sargıdan 7 kat atel hazırlanır, son kat, parmak orta ekleminden koltuk altına kadar uzatılır ve 8.kat oluşturulur.
5. Başparmak için yarım daire şeklinde alçı kesilir.
6. 7.5 cm'lik ortopedik pamuk parmak orta ekleminden dirseğe kadar, 10 cm'lik ortopedik pamuk dirsekten aksillaya kadar sarılır. (Şekil 134)
7. Alçı sargı ılık suda ıslatılır, çıkartılırken katların birbirinden ayrılmamasına dikkat edilir.
8. Alçı atel parmak orta ekleminden, aksillamn hemen altına kadar, dirsek ve kolu içine alacak şekilde dış yüzden uygulanır.
9. Kırışıklıklar düzeltilir.
10. Alçı kenarları kendi üzerinde kıvrılır, aksilla ve parmak orta eklemlerinin serbest kalmasına dikkat edilir.
11. Islak pamuklu bandaj spiral olarak alçının üzerine sarılır, alçıya uygun şekil verilir. Bandajın dirsek kıvrımında kolu sıkmamasına dikkat edilir.
12. 7.5 x 5.0 cm'lik alçı sargıdan çift kat kesilir. Ilık suda ıslatılır ve pamuklu bandajın üzerine uygulanır. Bu destek sargı alçı üzerine uygulanmalı, pamuk üzerine uygulanmamalıdır.
13. Geniş bir kol askısı kullanılır.

Hastaya Uyarı ve Öneriler

Üst ekstremiteler için yapılan uyarı ve egzersizler izlenir

Dirsek Altı Backslab Uygulaması

Endikasyonlar

1. Radius ve ulnanın distal kırıkları.
2. El veya bilekteki yumuşak doku veya kemiklerdeki yaralanmalar.
3. El veya bileğin, inflamasyonlan (tenosinovit gibi).
4. El veya bilek ameliyatları sonrası (tendon onarımı gibi).

Malzemeler

a) 7.5 cm genişliğinde ortopedik yün
b) 15 cm genişliğinde alçı sargı
c) 10 cm genişliğinde pamuklu bandaj
d) Makas
e) Plastik örtü
f) Ilık su dolu kova

Yöntem

1. Hastaya sandalyede rahat bir pozisyon verilir ve hasarlanan kol dirsek üzerine kadar açılır.
2. Hastanın giysileri plastik örtüyle korunur.
3. Bilek ve ele nötral pozisyon verilir.
4. Alçı sargıdan 7 kat hazırlanır, son kat parmak orta ekleminden dirseğin 5 cm altına kadar uzatılır, ve 8. kat oluşturulur.
5. Başparmak için yarım daire şeklinde alçı kesilir.
6. Başparmağı açıkta bırakacak şekilde ortopedik yün parmak orta ekleminden dirseğe kadar sarılır .
7. Alçı sargı ılık suda ıslatılır, çıkartılırken katların birbirinden ayrılmamasına dikkat edilir.
8. Alçı parmak orta ekleminden dirseğe kadar, önkolun arka yüzüne uygulanır.
9. Kırışıklıklar düzeltilir.
10. Alçının kenarları kendi üstünde kıvrılır, aksilla'nın ve parmak orta eklemlerinin serbest kalmasına dikkat edilir.
11. Islak pamuklu bandaj, spiral olarak alçının üzerine sarılır, alçıya uygun şekil verilir.
12. 7.5 cm x 5.0 cm alçı sargıdan çift kat kesilir, ılık suda ıslatılır, sıkılır ve pamuk bandajın üstüne konur. Bu destek sargı üzerine uygulanmalı, pamuk üzerine uygulanmamalıdır.
13. Geniş bir askı kullanılır

Hastaya Uyarı ve Öneriler

Üst ekstremiteler için yapılan uyarı ve egzersizler izlenir.

Alci Sargi Uygulamasi

Alçı Uygulaması

Alçı sargı, yarı hidrate kalsiyum sülfattır. Suyla karıştırıldığında, hidrate kalsiyum sülfat oluşur ve ısı buharlaşır. Alçı sargı bandajları yuvarlak sargı ya da hazır atel sargı şeklinde bulunabilir. Burada açıklanan rulo tekniğidir. Farklı tiplerde eksternal bandajlar vardır, bazıları daha çabuk kurur (Şekil 119), bazıları radyoaktiviteye geçirgen, bazıları daha hafif, bazıları da suya dayanıklıdır. Alçı sargı, en sık kullanılan şeklidir.

HASTANIN HAZIRLIĞI

1. Alçı sargı uygulanmadan önce doktorun ekstremiteye vermek istediği pozisyon belirlenir. Yaralanan alana göre, hasta sandalyeye oturtulur ya da alçı masasına yatırılır.
2. Alçı uygulanmadan önce hastaya, yapılacak işlem açıklanır.
3. Alçı genellikle kırık manipülasyonla yerine oturtulduktan sonra anestezi altında uygulanır.
4. Dirsek üstü, diz üstü ve silindir alçı uygulamaları için bütün ekstremite açıkta bırakılır.
5. Yaralanan bölgedeki bütün takılar çıkartılır ve alçı sargı kullanıldığı sürece yeniden takılmaz.
6. Alçı uygulanırken hastanın giysileri plastik bir örtüyle korunur.
7. Pamuklu tübüler bandaj veya ortopedik yün sargı uygulanmasından önce herhangi bir laserasyon veya abrasyon varsa temizlenmeli ve akıntılı bölgeler not edilmelidir.
8. Kol veya diz üzerine uygulanan alçılarda, konstriksiyonu önlemek için dikkatli olunmalıdır.

ORTOPEDİK YÜN SARGI UYGULAMASI

Ekstremite etrafına düzgün bir şekilde, kırışıklık oluşturmadan sarılmalıdır. Bu sargı vücut şeklini ve kemik yapılarını rahatlatmak için önemlidir. Çok ödemli alanlar ve kemik yapılar çift kat yün ile korunur.

ALÇI SARGI UYGULAMASI

1. Kullanılacak su asla sıcak olmayıp ılık olmalıdır. Ilık su alçının kurumasını çabuklaştmr.
2. Bir elle bandajın ucu, diğer elle alçı rulo tutulur. Köpükler sonlanana kadar suda bırakılır.
3. Rulo alçı sudan çıkarılır, hafifçe sıkılır.
4. Her seferinde bir önceki genişliğin 2/3'ünü kapatacak şekilde alçı sarılır. Vücut girintileri ve kemik çıkıntıları düzeltilir. Bunu gerçekleştirmek için pli yapmak gerekebilir.
5. Alçı avuç içi ile şekillendirilir, alçı sargının katları arasında hava kalmamasına dikkat edilir.
6. Alçı, eşit kalınlıkta olmalıdır. Eşit olmayan kalınlık, son sargının kırılmasına neden olur.
7. Alçı, ekstremiteyi tamamen çevreler. Slab alçı organın sadece bir bölümünü örter. Total alçılarda dolaşım sleb alçıdan daha fazla bozulabilir. Slab alçı acil durumlarda daha çabuk çıkartılabilir.
8. Total alçı uygulamadan hemen sonra alçı bıçağı kullanarak uzunlamasına kesilebilir. Kesme içteki yün sargıya kadar yapılır. Backslab alçı bu şekilde açıldığında ödem azalır, açık yara varsa gözleme şansı olur.
9. Total alçı iki parça olabilir (Her iki yanda boşluk verilir; eğer üst kısım çıkartılacaksa, backslap alçı kalır ve krepe bandajla pozisyon verilir. Backslab alçı doğrudan da yapılabilir.
10. Alçı uygulamasından sonra hasta derisinde kalan alçı parçaları temizlenir.

ALÇININ ÇIKARTILMASI

1. Hastaya işlem açıklanır, alçı kesme motorunun gürültülü çalıştığı ve tehlikeli göründüğü anlatılır.
2. Motorun kesici ucu önden arkaya doğru bastırılır. Deriyi kesebileceği için çok dikkatli olunmalıdır. Hastanın derisi ve alçı sargı arasında ortopedik yün sargı bulunmalıdır.
3. Alçının üzerine bıçağın ucu bastırılır. Bütün alçı boyunca ilerletilir, uçlara dikkat edilir. Alet aynı alana birkaç saniyeden fazla uygulanmaz, çünkü ısı oluşturur. Hareket yönü yukarı ve aşağı doğru olup, yanlara doğru değildir.
4. Elektrikli motor kullanırken eller kuru olmalıdır (elektrik şokundan korunmak için).
5. Elektrikli motor oksijen yanında kullanılırsa patlayabilir.
6. Alçı makasını kullanırken alt ucu alçıya paralel olarak tutulur ve üst ucu yukarı aşağı doğru hareket ettirilir.
7. Alçı makasının üstü yukarı uca doğru dikkatle itilir (bıçağı kapamadan önce organa değmemesine dikkat edilir) Eklem etrafında daha dikkatli olunur.
8. Kemik çıkıntıları ve kavislerde kesik olmamasına özen gösterilir.
9. Alt ekstremite alçıları, kolay çıkması için her iki taraftan kesilebilir.
10. Üst ekstremite alçıları genellikle uzunluğu boyunca kesildikten sonra daha kolay çıkartılır.
11. Alçı açıldıktan sonra altındaki ortopedik yün makasla kesilir ve alçı çıkartılır.

Alçı Uygulanan Hastaya Öneriler

1. Parmaklarda morarma, şişme, aşın ağrı, soğuma, sertlik, kırmızılık veya sızlama olursa hemen hastaneye geri gelinir.
2. Alçı sargının kuruması 48 saati bulabilir, bu sürede hasta ağırlığını alçıya vermemelidir.
3. Alçıya alman ekstremite kururken bir yastık veya askı ile yüksekte tutulur.
4. Alçı ayaktaysa, yatarken ya da otururken ayak bel hizasından yüksekte tutulur.
5. Alçının kuruması için saç kurutma makinesi veya doğrudan ısı uygulanmaz, alçı kırılabilir.
6. Alçı kuru tutulur.
7. Alçı üzerine keçeli kalemle yazı yazılmamalıdır.
8. Alçının altına herhangi birşey konulmamalıdır.
9. Alçı çatlar ya da gevşerse hastaneye dönülür.
10. Ekstremitenin alçılı olmayan bölümlerine doktor önerisine göre egzersiz uygulanır. Bu egzersizler gün boyunca saatte 5 dakika olarak yapılmalıdır.

EGZERSİZLER

Üst Ekstremiteler

1. Parmaklar gergin olarak uzatılır, sonra yumruk yapılır.
2. Parmaklar gergin olarak birbirinden ayrılır (Şekil 128), sonra kapatılır.
3. Başparmak küçük parmağa dokundurulur (Şekil 130). Daha sonra başparmak, küçük parmağın alt ucuna doğru kaydırılır.
4. Kol askıdan çıkartılarak dirsek ve omuz egzersizleri yapılır, eller başın arkasında birleştirilir, daha sonra belin arkasında üst üste getirilir.
5. Alçı kuruduğunda, kol doktor önerilerine göre olabildiğince normal bir şekilde kullanılır.

Alt Ekstremiteler

1. Ayak parmakları hareket ettirilir.
2. Ayak doğru açıda tutulur ve uyluk ön kasları kasılır.
3. Ayak 5 saniye kadar yükseltilir sonra yavaşça bırakılır.
4. Ayak bileğine saat yönünde ve ters yönde rotasyon yaptırılır.

Lokal Antiseptik Solusyonlar

Lokal Antiseptik Solüsyonlar

Eusol (Edinburg Üniversitesi Lime Solüsyonu)

1. % 1.25'lik klorlu kireç ve suda % 1.25'lik borik asit içeren bir antiseptik solüsyon
2. Taze hazırlanmalı ve dilüe edilmemelidir.
3. Islak pansuman olarak uygulandığında meç uygulamaları veya yara ve ülserin temizlenmesinde kullanılır.
4. Hem Gram (+) ve Gram (-) lere hem de sporlara etkilidir.
5. Malzemelerin rengini bozabilir.
6. İrrite edici olabilir.

Hidrojen peroksit solüsyonu

1. Renksiz bir antiseptik olan solüsyon, genellikle su ile hazırlanan % 6lık konsantrasyonda kullanılır. Bu oksijen hacminin 20 katım salgılar ve aynı zamanda 20 hacim sertliğinde olarak bilinir. % 6 konsantrasyondan daha kuvvetli solüsyonlar kullanılmadan önce dilüe edilmelidir.
2. İnfekte yara ve ülserlerin temizliğinde kullanılır. Dokuyla temas ettiğinde köpükler oluşur ve oksijen açığa çıkar.
3. Akıntıya yardımcı olur, hem aerobik hem de anaerobik organizmalara etkilidir. Povidon - iyod ile daha etkili olur.
4. Malzemelerin rengini bozar.

Proflavin krem

1. Parlak sarı renkte bir antiseptik kremdir
2. Meç uygulamalarında ve infekte ülserlerde kullanılır.
3. Hem Gram (+) hem de Gram (-) bakterilere karşı etkili olup; sporlara etkisi yoktur.
4. Vücut sıvılarıyla veya iltihapla inaktive edilemez.
5. İrrite edici ve toksik değildir; ancak çamaşırları boyar.

Gümüş sulfadiazin krem

1. % 1 gümüş sulfadiazin içeren bir antiseptik kremdir.
2. Yanık, yara, infekte ayak ülserleri ve donör greft alanında kullanılır.
3. Hem Gram (+) hem de Gram (-) lere karşı etkili olup sporlara karşı etkili değildir. Özellikle psödomonase karşı etkilidir.
4. 4 mm kalınlığında uygulanır.
5. Nadiren aşırı duyarlılığa ve lökopeniye neden olur.
6. 3 yaş altındakilerde, gebelerde ve sulfonamid aşın duyarlığı olanlarda kullanılmaz.
7. Böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu varsa dikkatli kullanılmalıdır.

Povidon - iyod merhem

1. % 10'luk povidon - iyod içeren antiseptik bir merhemdir.
2. Yanık ve yaralarda kullanılır.
3. Bütün bakterilere, spor, mantar ve virüslere karşı etkilidir.
4. Nadiren duyarlılık gelişir.
5. Çamaşırları boyayabilir.

Yaraya Mec Uygulama

Yaraya Meç Uygulama

Endikasyon

Enfekte yaranın iyileşmesi için, antiseptik emdirilmiş meçin üstten alta doğru yerleştirilmesi

Malzemeler

a) Steril pansuman paketi, içindekiler:
4 çift dişsiz penset
küçük kap
küvet
kağıt havlu
gaz bezi
pamuk tamponlar
tepsi
b) Temizleyici solüsyon
c) Şerit gaz bezi
d) Topikal antiseptik solüsyon (Eusol veya proflavine krem)
e) İlave küçük kaplar
f) Steril makas

Yöntem

1. Ağrıyı gidermek için azot-oksit/oksijen karışımı kullanılabilir.
2. Hastaya işlem açıklanır.
3. Hastaya rahat bir pozisyon verilir ve yaralı bölge açılır.
4. Aseptik teknik kullanılarak, yara temizlenir.
5. Alan gazlı bezle kurulanır.
6. Küvete topikal antiseptik solüsyonu dökülür.
7. Bir forseps kullanarak gazlı bezden hazırlanmış meç antiseptik solüsyonla ıslatılır.
8. Islanmış gazlı bezin bir ucu yara içine sokulur, sonra tamamı yavaşça yerleştirilir.
9. Doktor önerisine göre meç sıkı ya da gevşek olarak yara içine yerleştirilir.
10. Yara gazlı bezle kapatılır ve kuru pansuman uygulanır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Pansuman kuru ve temiz tutulur.
Aşırı akıntı olursa hastaneye geri gelinir

İnsizyon Seritleri

Insizyon Şeritleri

Endikasyon

Yüzeysel yaralanmalarda yara kenarlarının yaklaştırılması
Malzemeler

a) Steril pansuman paketi, içindekiler:
4 çift dişsiz penset küçük kap kağıt havlu gaz bezi
pamuk tamponlar tepsi
b) Temizleyici solüsyon
c) Steril deri kapatma şeritleri
d) Plastik pansuman veya tentür benzoin spreyi
e) Makas

Yöntem

1. Hastaya işlem açıklanır.
2. Hastaya rahat bir pozisyon verilir ve yaralı bölge açılır.
3. Aseptik teknik kullanarak, yara temizlenir.
4. Yaralı alan gaz beziyle kurulanır.
5. İnsizyon şeritleri açılır.
6. Şerit önce yaranın ortasına uygulanır. Yaranın bir kenarına yapıştırıldıktan sonra insizyon şeridi diğer kenara yapıştırılır
7. Yara kapanana kadar şeritler arasında 3 mm aralık bırakarak aynı yöntemle diğer şeritler yapıştırılır.
8. Kenarların kalkmasını önlemek için şeritler birbirine paralel yapıştırılır. Deriyi temiz tutmak ve şeritlerin daha kolay yapışmasını sağlamak için plastik pansuman ya da benzoin sprey kullanılır.
9. Doktor aksini önermedikçe kuru pansuman uygulanır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Pansuman temiz ve kuru tutulur.
Yara açılırsa ya da akıntı olursa hastaneye geri gelinir.
İnsizyon şeritleri doktor tarafından çıkartılır.

Parmak Pansumani

Parmak Pansumanı

Endikasyonlar

1. Deri bütünlüğü bozulmuş parmakların korunması
2. Parmaklara sütür uygulaması sonrası

Malzemeler

a) Steril pansuman paketi, içindekiler:
4 çift dişsiz penset küçük kap kağıt havlu gaz bezi
pamuk tamponlar tepsi
b) Yapışmayan emici pansuman
c) 1.25 cm genişliğinde geçirgen flaster
d) Pamuklu tübüler bandaj
e) Pamuklu tübüler bandaj için aplikatör
f) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster i) Makas

Yöntem

1. Önce yara temizliği yapılır. Yara sütüre edilebilir.
2. Aseptik teknik kullanarak yapışmayan emici pansuman yara üzerine uygulanır. Geçirgen flasterle yapıştırılır. Konstraksiyonu engellemek için flasterin bütün parmağı kaplamamasına dikkat edilir.
3. Yaralanan parmağın 5 katı uzunluğunda pamuklu tübüler bandaj kesilir. Bandaj aplikatöre geçirilir.
4. Aplikatör parmağın üzerine geçirilir ve bandajın ucu serbest bırakılır; aplikatör parmak ucuqda çevrilir ve tesbit edilir.
5. Aplikatör tekrar parmak ucuna doğru geçirilir ve iki tam dönüş yapıncaya kadar çevrilir.
6. 4. ve 5. evreler tekrarlanır.
7. Bandajın kalan ucu iki parçaya ayrılır ve gevşek bir şekilde parmak bitiminde bağlanır.
8. Bandajın ucu elastik flasterle deriye tesbit edilir. Hastanın flaster alerjisi olup olmadığı kontrol edilir. Eğer alerjisi varsa, alerjik olmayan flaster kullanılır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Pansumanı kuru tutulur, Pansumanda aşın kanama veya akıntı varsa hastaneye geri gelinir.
Pansumanın ne kadar kalacağı ve başparmağın yükseltilip yükseltilmeyeceği konusunda doktor
önerilerine göre hareket edilir.
Parmak, pansumanın izin verdiği ölçüde hareket ettirilir.

Basparmak Sargisi

Başparmak Sargısı

Endikasyonlar

1. Ayak başparmağının incinme, burkulma ve kırıkları
2. Ayak başparmağının çıkıklarının düzeltilmesi sonrası

Malzemeler

a) 2.5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem

1. Hastanın elastik flastere alerjisi olup olmadığı kontrol edilir, eğer vasa alerjik olmayan flaster kullanılır.
2. Pamuklu tübüler bandajdan 8 cm uzunluğunda bir parça kesilir, ayak parmağına sarılır, başparmağın ucu serbest bırakılır.
3. Elastik flasterden, altı santimden on santime kadar çeşitli uzunluklarda altı parça kesilir.
4. Elastik flaster başparmak ucundan bitimine kadar sekizli sargı şeklinde ve tırnaktan birinci metatarsa kadar V harfi oluşturmak üzere sarılır. Gerekirse ekstra flasterler de kullanılabilir.
5. Elastik flaster ayağın etrafından sarılır, tesbit edilir, konstriksiyonu önlemek için 2 cm'lik bir genişlik bırakılır.
6. Dolaşımın yeterli olup olmadığı, başparmağın rengi ve ısısı ile kontrol edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Eğer başparmakta renk değişimi, ağrı, karıncalanma olursa hastaneye geri gelinir.
Sargı, doktorun önerdiği sürece kullanılır.
Otururken veya uzanıldığında ayak yükseltilir.

Metatars Yastigi ve Sargisi

Metatars Yastığı ve Sargısı

Endikasyonlar

1. Metatars kemiklerinin kırıkları
2. Ayağın ağrılı durumları

Malzemeler

a) 7.5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
b) 7.5 cm genişliğinde 2 adet elastik flaster
e) 5-10 mm kalınlığında yapışan ortopedik yastık
materyali
d) Makas

Yöntem

1. Hastanın elastik flastere alerjik olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa alerjik olmayan flaster kullanılır.
2. Elastik flaster kullanıldığında ekstremitede oluşabilecek sıkışmayı önlemek için flasterin doğal basınçta sarılmasına dikkat edilir.
3. Bacağın dizden aşağısı açılır, ayağa uygun pozisyon verilir.
4. Pamuklu tübüler bandajdan 70 cm uzunluğunda bir parça kesilir. Ayak parmakları bitiminden dizin aşağısına kadar bütün bacağa sarılır ve aşağı doğru dönülerek sarmaya devam edilir.
5. Ortopedik yastık materyalinden yastık hazırlanır ve ağrılı alandaki tübüler bandaja uygulanır.
6. Elastik flaster açılır, ayak parmaklarının bitiş yerinden başlanarak spiral şekilde yukarı doğru sekizli sargı biçiminde sarılır. Ayak bileği etrafında iki üç kez döndürülür. Pamuk tübüler bandajın topuğu tamamen sardığından emin olunur. Spiral şekilde bacağı sarmaya devam edilir. Her döndürmede sargının genişliğinin yarısı, bir önceki sargının üzerine gelecek şekilde sarılır. Kırışıklık oluşmamasına dikkat edilir, çünkü bu durum basınç ağrısına neden olabilir. Sargı dizin 3 cm aşağısında tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Ayak parmaklarında renk değişimi, uyuşma veya aşın bir şişme olursa hastaneye geri gelinir.
Ayak parmaklarına egzersiz yaptırılır.
Ayak olabildiğince bel seviyesinin üzerinde tutulur
(özellikle ilk 48 saat boyunca); gece iki yastık üzerinde dinlendirilir.
Ağırlığı yüklenme, hareket etme, yürürken kullanılacak yardımcı araçlar konusunda doktor
önerilerine göre hareket edilir.
Sargı doktor önerisine göre çıkartılır.

Ayak Bilegi Sargisi

Ayak Bileği Sargısı

Endikasyonlar

1. Ayak bileğinin tespit edilmesi
2. Ayak bileği etrafındaki minör kırıklar
3. Alçı sargının çıkartılması sonrası

Malzemeler

a) 7.5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
b) 7.5 cm genişliğinde iki adet elastik flaster
c) Makas

Yöntem

1. Hastanın elastik flastere alerjik olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa yerine alerjik olmayan bir flaster kullanılır.
2. Elastik flaster, kullanıldığında ekstremite kontraksiyonunu engellemek için gergin tutulmamalıdır.
3. Etkilenen bacak dize kadar açılır ve uygun pozisyon verilir.
4. Pamuklu tübüler bandajdan yaklaşık 70 cm uzunluğunda bir parça kesilir. Ayak parmakları bitiminden dizin aşağısına kadar önce bütün bacağa uygulanır, sonra tekrar aşağıya doğru sarılır.
5. Elastik flaster açılır. Ayak parmaklarının bitiş yerinden başlanarak spiral şekilde yukarı doğru sekizli sargı biçiminde uygulanır, ayak bileği etrafında iki üç kez döndürülür. Pamuklu tübüler bandajın topuğu tamamen sardığından emin olunmalıdır. Spiral şekilde bacağı sarmaya devam edilir, her döndürmede sargının genişliğinin yarısı, bir önceki sargının üzerine gelecek şekilde sarılır. Kırışıklık oluşmamasına dikkat edilir. Çünkü bu durum basınç ağrısına neden olabilir. Sargı dizin 3 cm aşağısında tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Ayak parmaklarında renk değişimi, uyuşma veya aşırı bir şişme olursa hastaneye geri gelinir.
Ayak parmaklarına egzersiz yaptırılır.
Ayak olabildiğince bel seviyesinin üzerinde tutulur
(özellikle ilk 48 saat boyunca), gece iki yastık üzerinde dinlendirilir.
Ağırlığı yüklenme, hareket etme, yürürken kullanılacak yardımcı araçlar konusunda doktor
önerilerine göre hareket edilir.
Sargı doktor önerisine göre çıkartılır.

Robert Jones Basinc Bandaji

Robert Jones Basınç Bandajı

Endikasyonlar


1. Dizin hemartroz ve zedelenmeleri
2. Diz aspirasyonu sonrası
3. Ankiloze diz manipülasyonu sonrası

Malzemeler

a) 3.5 cm genişliğinde hidrofil pamuk sargı
b) 15 cm. genişliğinde 3 adet kaliko bandaj
c) 15 cm uzunluğunda 2 adet krepe bandaj
d) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
e) İğne
f) Pamuk
g) Makas

İşlem

İşlem için 2 hemşire gereklidir.
1. Hastaya, sedye üzerinde rahat edebileceği bir pozisyon verilir ve etkilenen bacak açılır.
2. Bir hemşire topuktan tutarak bacağı kaldırır, dizin düz olmasına dikkat edilir.
3. İkinci hemşire hidrofil pamuk sargıyı malleolden uyluğun üstüne kadar sarar.
4. Kaliko bandaj pamuk üzerini örtecek şekilde malleolden başlayarak uyluk üzerine kadar sıkıca sarılır, üst tarafta tespit edilir.
5. Hidrofil pamuk sargı uygulamasından sonra ikinci kat kaliko bandaj uyluktan bileğe kadar ters yönde sarılır, alt uçta tespit edilir.
6. Doktor önermişse üçüncü kat pamuk ve kaliko bandaj uygulanır.
7. Bütün sargıların üzerine krepe bandaj uygulanır ve elastik flaster yapıştırılır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Ayakta renk değişimi, uyuşma veya aşırı bir şekilde şişme olursa hastaneye geri gelinir.
Bacak bandajlı iken aşağıdaki gibi bilek ve kuadriseps egzersizleri yapılır.
Ayak doğru açıda tutulur ve uyluğun önyüz kasları kasılır. Aynı taraftaki bacak 5 saniye kadar
yükseltilir ve yavaşça indirilir; ayak bileği saat yönünde ve ters yönde çevrilir; bu egzersizler gün
boyunca saatte 5 dakika olacak şekilde tekrarlanır.
Doktor önerisine göre ekstremite yüksekte tutulur.
Ağırlığı yüklenme, ayağın hareketi ve yürüme gereçleri konusunda doktorun önerileri dikkate
alınır.
Basınç bandajı çıkarılmamalıdır. En üstte bulunan krepe bandaj yıkamak için çıkarılır ve yeniden
uygulanır.

Thomas Ateli

Thomas Ateli

Endikasyonlar

Özellikle femur gövdesi kırıkları sonrasında alt ekstremitelerin yaralanmalarında traksiyonu sağlamak amacıyla

Malzemeler

a) Thomas ateli
b) 15 cm genişliğinde flanel bandaj
c) Gamgee sargısı
d) 15 cm genişliğinde 2 adet kaliko bandaj
e) Mezura
f) Emniyetli toplu iğneler
g) Makas h) İğne
i) Pamuk j) Blok

Yöntem

İşlem için 1 doktor ve 3 hemşire gereklidir. Doktor önerisine göre uygun analjezi uygulanır.
1. İşlem hastaya anlatılır. Önce deri ekstensiyonu uygulanacaktır.
2. Hastaya rekümbent veya semi rekümbent pozisyon verilir, yaralanan bacak açılır.
3. Bacağın kasık çevresinden ölçümü yapılarak atelin boyutu belirlenir; bu ölçüme ödem için 5 cm eklenir. Bacağın iç yanından kasık-topuk ölçümü yapılarak atelin uzunluğuna 25 cm eklenir. Atel, ayağın tam plantar fleksiyona geçmesine izin verecek uzunlukta olmalıdır.
4. Doktor traksiyon atelini bacaktan geçirerek, kasık seviyesinde yerleştirir.
5. Bir hemşire uygulama sırasında kırık bölgesini destekler.
6. Diğer hemşire atelin boyutlarına göre herbiri yaklaşık 60-90 cm olacak şekilde 6 flanel bandajı keser.
7. Bir hemşire, flaneli sedyenin bir yanından, hastanın ayak topuğunun biraz üzerinden atele uygular.
8. İkinci hemşire flanel bezleri metal bara sararak uçlarını ortada birleştirir. Üçüncü hemşire bu uçları alır, hastanın bacağının altından geçirerek tekrar ikinci hemşireye uzatır. Üçüncü hemşire çengelli iğne ile bu sargıları tespit eder.
9. Gamgee bezi bacağın altına gelecek şekilde atelin üstüne yerleştirilir. Gamgee'den bir ped hazırlanarak dizin altı desteklenir.
10. Doktor traksiyon sargısını Thomas ateline tespit eder.
11. Atelin ucu bir blok üzerine bağlanır.
12. Atelin üzerine kaliko bandaj uygulanır. Bu bandaj atelle beraber biri dizin altında, diğeri de üstünde olmak üzere sarılır. Diz fizyoterapi uygulamaları ve gözlem için açıkta bırakılır.
13. Hasta rahatlatılır ve servise gönderilir.

Deriyi Germe Uygulamalari

Deriyi Germe Uygulamaları

Endikasyonlar

1. Femur boynu kırıkları
2. Femur gövdesi kırıkları (Thomas ateli uygulaması öncesi)
3. Tibia platosu kırıkları
4. Pelvis kırıkları (özellikle kalçanın merkezi çıkıkları)
5. İrrite kalça
6. Bel ağrısı

Malzemeler

a) 7.5 cm genişliğinde 2 adet deri genişletici elastik flaster. Alternatif malzemeler de bulunabilir.
b) 10 cm genişliğinde 2 adet pamuklu bandaj
c) Tıraş makinası
d) Tentür benzoin spreyi
e) 10 cm genişliğinde pamuk keçe
f) İğne
g) Pamuk
h) Makas

Yöntem

İşlem için 2 hemşire gereklidir. Doktor önerisine göre uygun analjezi uygulanır.

1. Hastanın elastik flastere alerjik olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa lateks deri traksiyon bandajları kullanılabilir (bu daha çok ince ve hassas deride kullanılır).
2. Elastik bandaj kullanıldığında natürel gerilim uygulanır.
3. Hastaya güven verilir ve işlem açıklanır.
4. Hastaya rekümbent ya da semi rekümbent pozisyon verilir.
5. Yaralı ekstremite açılır.
6. Kalçadan bileğe kadar bacağın iç ve dış yanı tıraş edilir.
7. Tıraşlanmış bölgeye benzoin sprey sıkılır, bu uygulama deri fraksiyonunun yapışmasını sağlar.
8. Pamuk keçe bilek etrafında Malleollar üzerinde friksiyonu önlemek için iki kez döndürülür.
9. Deri traksiyonu bacak uzunluğunda kesilir.
10. Bir hemşire hastanın ayağını, 25 cm yukarı kaldırır ve bacağı yükseltir.
11. Diğer hemşire deri fraksiyonunu, lateral malleol üzerinden büyük trokanterlere kadar bacağın dış yüzüne uygular.
12. Diğer traksiyon medial malleolden, kasığın 5 cm aşağısına kadar uygulanır.
13. Traksiyon her iki yanda yeterince gerilmelidir; böylece kırışıklık ve katlanmalar önlenir.
14. Traksiyonu tespit etmek için diz üstünde ve altında pamuklu bandaj uygulanır
15. Bandaj tespit edilir.
16. Diz fizyoterapi, gözlem ve değişik traksiyon yöntemleri için açıkta bırakılır.
17. Hasta yatağına giderken hareketini önlemek için I bacak sedyenin alt ucunda tesbit edilir.
18. Hasta rahatlatılır ve servise gönderilir.

Mallet Ateli

Mallet Ateli

Endikasyonlar

Ekstensor tendon ucunun rüptürü ya da tendonun kemiğe yapıştığı noktada bir parçasının ayrılması sonucu oluşan Mallet parmağı

Malzemeler

a) Hastaya uygun ölçüde Mallet parmak ateli
b) 5 mm kalınlığında yapışkan flaster
c) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
d) Makas

Yöntem

1. Hastanın elastik flastere alerjik olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa alerjik olmayan flaster kullanılır.
2. Etkilenen parmak açılır, varsa yüzükler çıkartılır; parmak yıkanır kurulanır.
3. Atel parmağa takılır, distal eklemin düzgün olmasına, fleksiyon ya da hiperekstensiyonda olmamasına dikkat edilir. Atelin ucu gerekirse ped ile beslenir. Proksimal eklemin atele alınmamasına dikkat edilir.
4. Atel elastik flaster ile parmağa tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Doktor önermedikçe atel çıkarılmamalıdır (eğer dolaşım engellenmiyorsa).
Parmak olabildiğince temiz ve kuru tutulur.
Parmakta renk değişimi, uyuşma, ağrı ve zonklama başlarsa hastaneye geri gelinir.
Yaralı parmaktaki proksimal eklem de dahil olmak üzere elin diğer eklemlerine egzersiz yaptırılır.

Basparmak Sargisi

Başparmak Sargısı

Endikasyonlar

1. Başparmağın incinme, burkulma ve kırıkları
2. Başparmak çıkıklarında redüksiyon sonrası

Malzemeler

a) 1.5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem

1. Hastanın elastik flastere alerjisi olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa alerjik olmayan flaster kullanılır.
2. 10 cm uzunluğunda pamuklu tübüler bandaj kesilir, başparmağın ucu serbest bırakılarak parmağa geçirilir.
3. 8-15 cm uzunluklarında 8 adet elastik flaster kesilir.
4. Bu elastik flasterlerden herbiri şekilde görüldüğü gibi başparmağa sekizli sargı şeklinde sarılır.
5. Uzun bir elastik flaster bilek etrafına sarılarak tesbit edilir: Konstriksiyonu önlemek için 2 cm'lik boşluk bırakılır.
6. Başparmağın rengi ve duyusu kontrol edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Başparmakta renk değişimi, uyuşma, ağrı, zonklama olursa hastaneye geri gelinir.
Sargı doktorun önerdiği sürece kullanılır.

Rulo Bandaj Sargisi

Rulo Bandaj Sargısı

Endikasyon

Metakarp başı ya da parmak kırıkları

Malzemeler

a) 5 cm genişliğinde pamuklu bandaj
b) 1.5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
c) 7.5 cm genişliğinde krepe bandaj
d) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
e) Makas
f) Tıraş makinası

Yöntem

1. Hastanın elastik flastere alerjisi olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa alerjik olmayan flaster kullanılır.
2. Etkilenen kol dirseğe kadar açılır, takılar çıkartılır; gerekli ise el sırtı bileğe kadar tıraşlanır.
3. 10 cm uzunluğundaki pamuklu tübüler bandaj yaralı parmağa, 10 cm uzunluğundaki bir ya da iki pamuklu tübüler bandaj da yanındaki parmağa sarılır. Kenarlar düzeltilir. İşaret parmak serbest bırakılır, böylece hasta elini daha rahat kullanır.
4. Bandajlı parmaklann altına, avuç içine rulo bandaj yerleştirilir.
5. Elastik flaster sırtından metakarp hattı boyunca, bandajlı parmakların üzerinden ve bileğin iç tarafından uygulanır; parmaklara doğru pozisyon vermek için traksiyon uygulanır. İşlem diğer bandajlı parmaklara da uygulanır.
6. Bandaj bilek seviyesinde elastik flaster ile tespit edilir ve sıkışmayı önlemek amacıyla 2 cm aralık bırakılır.
7. Bütün sargı krepe bandaj ile sarılır, flaster ile tespit edilir. Bandaj uygulanmayan parmaklar serbest bırakılır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Eğer parmaklarda uyuşma, ağrı veya karıncalanma başlarsa hastaneye geri gelinir.
Serbest kalan parmaklara egzersiz yaptırılır.
Doktor önerisine göre kol askıya asılır

Metakarp Yastigi ve Kiriklari

Metakarp Yastığı ve Sargısı

Endikasyon

Metakarp fraktürlerinde destek amacıyla

Malzemeler

a) 5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
b) 5 cm genişliğinde elastik flaster
c) 5-10 mm kalınlığında ortopedik yastık (hastanın ölçülerine, iş durumuna ve yaralanmaya göre)
d) Makas

Yöntem ve metakarp kırıkları

1. Etkilenen kol dirseğe kadar açılır, takılar çıkartılır.
2. Hastanın elastik flastere alerjisi olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa alerjik olmayan flaster kullanılır.
3. 40 cm uzunluğunda pamuklu tübüler bandaj kesilir.
4. Başparmak için pamuklu bandajın bir ucunda 6 cm uzunluğunda bir delik açılır.
5. Başparmak bu delikten geçirildikten sonra pamuklu bandaj dirseğe kadar sarılır.
6. Avuç içine yerleşecek ortopedik yastık kesilir, başparmağın hareketini engellemeyecek şekilde yerleştirilir.
7. Yastık avuç içine yapıştırılır.
8. Elastik flaster bu sargının üzerine şekilde görüldüğü gibi spiral şekilde sarılır, dirseğin 3 cm. altında flasterlenerek sonlandınlır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Parmaklarda renk değişimi ve uyuşukluk olursa hastaneye geri gelinir.
Doktor direktifine göre sağlam eklemlere egzersiz yaptırılır.
Doktor önerirse kol askı ile boyuna asılabilir.

Bilek Sargisi

Bilek Sargısı

Endikasyonlar

1. Bileğin incinme, burkulma ve minör kırıklarında
2. Alçı sargının çıkartılması sonrası

Malzemeler

a) 5 cm genişliğinde pamuklu tübüler bandaj
b) 5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem

1. Etkilenen kol dirseğe kadar açılır, takılar çıkartılır, el nötral pozisyonda tutulur.
2. Hastanın elastik flastere alerjisinin olup olmadığı kontrol edilir, eğer varsa alerjik olmayan flaster kullanılır.
3. Elastik flaster, dolaşımı engellememesi için kendi gerginliğinde sarılır.
4. 40 cm uzunluğunda pamuklu tübüler bandaj kesilir.
5. Başparmak için, pamuklu bandajın bir ucunda 6 cm uzunluğunda küçük bir delik açılır.
6. Başparmak delikten geçirilerek bandaj el bileğinden dirseğe kadar sarılır.
7. Elastik flaster bu sargının üzerine şekilde görüldüğü gibi spiral şekilde sarılır. Sargı dirseğin 3 cm altında flasterlenerek sonlandmlır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Parmaklarda renk değişimi, uyuşukluk olursa, hastaneye geri gelinir.
Doktor direktifine göre sağlam eklemlere egzersiz yaptırılır.
Doktor önerirse el askı ile yüksekte tutulur.
Sargı 7-10 gün sonra doktor önerisine göre çıkartılır.

Kolu Yukseltme Askisi

Kolu Yükseltme Askısı

Endikasyonlar

1. Geniş kol askısının aynısı
2. Kanamayı azaltma (basınç sargısı olarak)
3. El, bilek ya da önkolda ödemi azaltma

Malzemeler

a) Askı
b) 2 adet çengelli iğne (yetişkin için)
c) Emniyetli çengelli iğne (çocuk için)
d) 2.5 cm. genişliğinde elastik flaster (çocuk için)
e) Makas

Yöntem

1. Askı elbisenin altına uygulanacaksa hasta soyunur, takılar çıkartılır.
2. Hastaya rahat bir posizyon verilir.
3. Askının uzun, düz tarafı sternumla aynı çizgide tutulur ve üst ucu yaralanan kolun altından geçirilir. Üst uç karşı taraf omuza doğru uzatılır.
4. Askının alt ucu yaralı kolun omzuna getirilir. Boynun arkasında iki uç bağlanır.
5. Askı çengelli iğne (ya da çocuk için elastik flaster) ile tespit edilir.
6. Yaralı el diğer omuza doğru kaldırılır, askı ayarlanır, çengelli iğne ile tutturulur (çocuk için emniyetli kilitli iğne kullanılır).

Hastaya uyarı ve öneriler

Doktor direktifine göre sağlam eklemlere egzersiz yaptırılır.
Gece askı çıkartılır, ancak yaralı kol iki yastığın üzerine yerleştirilir.
Yakınlarına askının nasıl bağlanacağı öğretilir.
Askı doktorun önerdiği sürece kullanılmalıdır.

Bilek Askisi

Bilek Askısı

Endikasyonlar


1. Klavikula kırıkları
2. Humerus boynu, gövdesi ya da suprakondiler kırığı
3. Omuz ya da dirsek çıkıklarında redüksiyon sonrası
4. Dirsek enfeksiyonu; olekranon bursiti
5. Dirseğin üstüne kadar uygulanan alçı sargıda destek amacıyla

Malzemeler

a) Değişik tiplerde bilek askıları
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Aksilla pedi
d) Makas
e) Talk pudrası
f) Havlu
g) Sabun, su

Yöntem ve hemşirelik tanıları

1. Hasta soyunur, takılar çıkartılır.
2. Koltuk altı yıkanır, kurulanır ve pudralanır.
3. Yaralı kola, dirsek 90° ya da daha geniş açıda olacak şekilde pozisyon verilir.
4. Elin hareketini engellemek için bileğe küçük bir deri parçası sarılır. Eğer bilek askısı giysi üzerine takılmışsa elin çıkarılabilmesi için daha gevşek bağlanır.
5. Boyuna geniş bir deri bant sarılarak irritasyon engellenir.
6. Bandajın iki ucu gevşek olarak bağlanır.
7. Uçlar kesilir.
8. Elastik flaster ile tespit edilir.
9. Sürtünmeyi önlemek için kol ile gövde arasına ped konur.
10. Çocuklar için bilekten boyuna kadar flasterle tespit edilmelidir. Bu şekilde boyunluğun baş üzerinden çıkması engellenir.
11. Radiyal nabız, renk ve parmakların duyusu kontrol edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Doktor önerisine göre kolun sağlam eklemlerine hareket yaptırılır.
Kolda renk değişimi veya uyuşukluk olursa hastaneye geri gelinir.
Tahrişi engellemek için boyun ve bilek pudralanmalıdır. Bilek askısı gece gündüz devamlı kullanılmalıdır (doktor aksini söylemedikçe).
Eski bir T-shirt veya yelek uygun bir şekilde omuzdan geçirilerek kolun göğüse sürtünmesi önlenebilir.

Genis Kol Aksisi (Ucgen)

Geniş Kol Askısı (Üçgen)

Endikasyonlar

1. Klaviküla, humerus, dirsek, önkol, bilek ve metakarp kırıkları
2. Omuz, dirsek, parmak çıkıklarında redüksiyon sonrası
3. El ya da önkolun enfekte yaralan
4. Bilek üstü alçı sargılan veya kol yaralanmalannda destek amacıyla
Malzemeler
a) Askı
b) Çengelli iğne (yetişkin için)
c) 2.5 cm. genişliğinde elastik flaster (çocuk için)
d) Makas

Yöntem

1. Askı elbisenin altına uygulanacaksa hasta soyunur, takılar çıkartılır.
2. El bileği uygun açıda tutularak, hastaya rahat edebileceği bir pozisyon verilir.
3. Askının uzun, düz tarafı sternumla aynı çizgide tutulur ve üst ucu yaralanan kolun altından geçirilir. Üst uç karşı taraf omuza doğru uzatılır.
4. Askının alt ucu yaralı kolun omuzuna getirilir. Boyun arkasında iki uç bağlanır.
5. Askı çengelli iğne( ya da elastik flaster) ile tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Doktor direktifine göre sağlam eklemlere egzersiz yaptınlır.
Askının gece kullanılıp kullanılmayacağına doktor karar verir; eğer gece kullanılmayacaksa hastanın bir
yakınına askının bağlama şekli öğretilir.Askı doktorun önerdiği sürece kullanılmalıdır.

Baston Koltuk Degnegi ve Yurutec

Yürüme Gereçleri

BASTON


Hasta ayakta, kollar yanda dururken el bileği yer seviyesi ölçülür; bu baston ölçüsüdür.
Bastonun altı lastik ile kaplanmalıdır.

Baston kuru zeminlerde ve düz ayakkabı ile kullanılmalıdır. Baston incinmiş ayağın diğer tarafındaki el ile hemen önde ve yanda tutulur. Baston önce biraz ilerletilir, sonra incinmiş bacakla küçük ve ardından da sağlam tarafla büyük adım atılır.
Dönüşlerde küçük adım atılır.
Merdiven çıkarken baston yaralı bacağın olduğu tarafa alınır. İlk basamak sağlam bacakla çıkılır, sonra baston ve yaralı bacak aynı basamağa çıkartılır.
Merdiven inerken baston yaralı bacağın olduğu tarafta tutulur. ilk basamak baston ve yaralı bacakla (*) inilir sonra sağlam taraf aynı basamağa getirilir.
(*) Yukarı çıkarken önce sağlam taraf, aşağı inerken önce hasta taraf adımı atılır.

KOLTUK DEĞNEĞİ

Hasta ayakta dururken aksilla-yer mesafesi ölçülür. Koltuk değnekleri bu uzunluktan 5 cm kısa olmalıdır.
Koltuk değneklerinin altı lastikle kaplanmalı, vidalar iyice sıkılmış olmalıdır.
Koltuk değnekleri kuru zeminde ve düz ayakkabılar ile kullanılmalıdır.

Hasta ağırlığını aksillaya değil ellerine vermeli, dirsek hafif fleksiyonda tutulmalıdır. Koltuk değneği koltuk altında desteklenirken ellerle iyice kavranır, kol vücuda yapıştırılarak koltuk değneklerinin sağlamlaştırılması sağlanır. Ağırlık bir ayağa verilir, koltuk değnekleri 30 cm ileri kaydırılarak vücut o noktaya getirilir.
Merdiven inme ve çıkmalarda kalça kullanılır. Otururken hasta koltuk değneklerini aksilladan alır, bir eli ile tutar, diğer eli ile sandalyeye destek olup oturur.

YÜRÜTEÇ

Hasta ayakta, kollar yanda iken bilek-zemin mesafesi ölçülür ve bu mesafeye uygun yürüteç seçilir.
Yürütecin ayaklan lastik ile kaplanmalıdır.
Yürütecin 4 ayağı da zeminde olmalı, kullanırken düz ayakkabı giyilmelidir. Hasta elleri ile yürüteci tutar ve arkasında durur.

Vücut ağırlığının bir bölümü verilerek, hafifçe öne kaydırılır; yaralı bacağın yanma getirilir. Daha sonra sağlam taraf yaralı bacağın yanma getirilir. Kollar vücut ağırlığını taşımaktadır. Hasta çok büyük adım atmamak, yürütecin dengesi bozulmamalıdır.
Vücut ağırlığı yüklenmek istenmediğinde, yürüteç yavaşça öne kaydırılır ve hasta ileri doğru zıplar. Zıplama (atlama) mesafesi yürüteçten fazla olmamalıdır.

Dönüşlerde küçük adım atılmalıdır. Yürüteç, hareket ettirilir. Önce yaralı, sonra sağlam bacak öne atılmalıdır.
Merdiven inip çıkma kalça üzerinde olmalıdır.

Cinko Oksit ve İktiyollu Bandaj

Çinko Oksit ve İktiyollü Bandaj

Endikasyonlar

1. İnce ve hassas derinin laserasyonları
2. Varis egzemalan ve bacak ülserleri

Malzemeler

a) Çinko oksit ve iktiyollü bandaj
b) 10 cm genişliğinde pamuklu bandaj
c) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
d) Gaz bezi
e) Makas

Yöntem ve hemşirelik girişimleri

1. Önce yara temizliği yapılır.
2. Çinko ve iktiyollü bandaj direkt olarak yara üzerine uygulanır, spiral şekilde devamlı olarak sarılır, her dönüşte önceki sargının 2/3'ü kapatılır. Ekstremitelerde gerekli yerlerde pli yapılır.
3. Alt ekstremite uygulamalarında ayağa düzgün açıda pozisyon verilir ve bandaj parmakların üzerinden dizin altına kadar uygulanır.
4. Eğer yarada aşın bir akıntı varsa çinko oksit ve iktiyollü bandaj üzerine gaz bezi uygulanabilir.
5. En üste pamuklu bandaj sarılır ve flasterle tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Ekstremite olabildiğince yüksekte tutulur.

Birlikte Sargi

Birlikte Sargı

Endikasyonlar

1. Parmakların kırık, zedelenme ve burkulmaları
2. Parmak çıkıklarında redüksiyon sonrası

Malzemeler

a) 1.5 cm genişliğinde pamuk tübüler bandaj
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem ve hemşirelik girişimleri

1. Hasta rahat bir şekilde oturtulur, etkilenen parmaklar açılır, işaret parmağı serbest bırakılır. Böylece hasta elini daha rahat kullanır.
2. Her biri 12 cm uzunlukta 2 parça tübüler bandaj kesilir.
3. îki parmak bandaj ile sarılır, iritasyonu önlemek için kenarlar kesilir.
4. Elastik flasterden iki parça kesilir. Her iki parmak birlikte olacak şekilde parmağın alt ve üst kısımlarına sarılır.
5. Dolaşımın engellenmemesi için sargı sıkı olmamalıdır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Sargı kuru tutulur.
Sargının izin verdiği ölçüde parmaklara egzersiz yaptırılır.
Sargı çıkartılması söyleninceye kadar kalmalıdır.

Krepe Bandaj

Krepe Bandaj (Dirsekte)

Endikasyonlar

1. Zedelenme ve burkulmalarda destek olarak
2. Alçı sargının çıkartılması sonrası
3. Ödemi azaltmak, kanamayı önlemek için basınç uygulamak amacıyla

Malzemeler

a) 10 cm genişliğinde krepe bandaj
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem ve hemşirelik tanıları

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen kol açılır.
2. Dirsek hafif fleksiyonda iken bandaj, dirseğin bir kanş aşağısından başlayarak spiral şekilde sanlır ve dirseğin bir karış üstünde sonlamr.
3. Elastik flaster ile tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Hasta, yıkanmak isterse bandaj çıkartılır, sonra
yeniden uygulanır.
Bandaj önerildiği sürece kullanılır.
Kol, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.

Krepe Bandaj (el bileğinde)

Endikasyonlar

1. Zedelenme ve burkulmalarda destek amacıyla
2. Alçı sargının çıkartılması sonrası
3. Ödemi azaltmak veya kanamayı önlemek için basınç uygulamak amacıyla

Malzemeler

a) 7.5 cm genişliğinde krepe bandaj h) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster c) Makas

Yöntem

1. Hastaya kolu dışarda kalacak şekilde rahat bir pozisyon verilir, el nötral pozisyonda tutulur.
2. Bandaj bileği tespit edecek şekilde sarılır.
3. Bandaj sekizli sargı şeklinde en az iki kere dolanmalıdır.
4. Bandaj dirseğin 3 cm altına kadar sarılmaya devam edilir.
5. Elastik flaster ile tespit edilir.
6. Egzersiz yapılabilmesi için parmaklar serbest bırakılır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Hasta, yıkanmak isterse bandaj çıkartılır ve sonra
yeniden uygulanır.
Bandaj önerildiği sürece kullanılır.
Kol, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.

Krepe Bandaj (dizde)

Endikasyonlar ve hemşirelik bakımı

1. Zedelenme ve burkulmalarda destek amacıyla
2. Alçı sargının çıkartılması sonrası
3. Ödemi azaltmak, kanamayı durdurmak için basınç uygulamak amacıyla

Malzemeler

a) 15 cm genişliğinde 2 adet krepe bandaj
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen bacak açılır.
2. Bandaj dizin bir karış aşağısından spiral şekilde sarılmaya başlanır, dizin bir karış üstüne kadar devam edilir.
3. İkinci bandaj ters yönde sarılır.
4. Elastik flaster ile tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Hasta yıkanmak isterse bandaj çıkartılır ve sonra
yeniden uygulanır.
Bandaj önerildiği sürece kullanılır.
Bacak, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.

Krepe Bandaj (ayak bileğinde)

Endikasyonlar

1. Zedelenme ve burkulmalarda destek amacıyla
2. Alçı sargının çıkartılması sonrası
3. Ödemi azaltmak, kanamayı önlemek için basınç uygulamak amacıyla

Malzemeler

a) 10 cm genişliğinde 2 adet krepe bandaj
b) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
c) Makas

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen bacak açılır.
2. Ayak ve bacak nötral pozisyonda tutulur.
3. Bandaj ayak etrafına sarılır, parmakların altından sabitlenir.
4.Ayak bileğine kadar spiral şekilde sarılır.
5. Ayak bileği etrafında 2 ya da 3 kez sekizli sargı yapılır
6. Bacak dizin 3 cm aşağısına kadar spiral bir şekilde sarılır, bandaj her seferinde bir öncekinin 2/3'sini kapsayacak şekilde uygulanır.
7. Ayak parmaklan serbest bırakılır.
8. Bandaj elastik flaster ile tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Hasta yıkanmak isterse bandaj çıkartılır ve sonra
yeniden uygulanır.
Bandaj önerildiği sürece kullanılır.
Bacak, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.

Yün ve Krepe Bandaj (dizde)

Endikasyonlar

1. Diz yaralanmaları
2. Dizin zedelenmesi
3. Diz aspirasyonları sonrası

Malzemeler

a) 35 cm genişliğinde yün rulo
b) 15 cm genişliğinde krepe bandaj
c) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
d) Makas

Yöntem

1.
Hastaya, etkilenen dizini 10° fleksiyonda tutarak
rahat bir pozisyon verilir.
Yün rulo dizin bir karış altından bir karış üstüne
kadar sarılır.
Krepe bandaj yün üzerine spiral şekilde sarılır.
Elastik flaster bant ile tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur
Bandajlı ayaktaki bilek ve kuadriseps kaslarına
bandajla aşağıdaki egzersizler yapılır; ayak nötral
pozisyonda tutulur, uyluk kası kasılır, bacak bu
pozisyonda 5 saniye tutulur ve yavaşça bırakılır,
bilek saat yönünde ve ters yönde hareket ettirilir.
Gün boyunca bu egzersizler saatte 5 dakika olarak
tekrarlanır.
Otururken veya uzanıldığında bacak yükseltilir.
Doktor önerisine göre yürüme gereçleri kullanılır.

Yün ve Krepe Bandaj (ayak bileğinde)

Endikasyonlar

1. Bilek yaralanmaları
2. Bilekte ödem

Malzemeler

a) 35 cm genişliğinde yün rulo
b) 10 cm genişliğinde 2 adet krepe bandaj
c) 2.5 cm genişliğinde elastik flaster
d) Makas

Yöntem ve hemşirelik tanıları

Bu işlem için iki hemşire gereklidir
1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, dizden aşağısı açılır, bir hemşire ayağı nötral pozisyonda tutarken bacağa da destek olur.
2. Bandaj parmaklar dışarda kalacak şekilde dizin altına kadar sarılır.
3. Üstüne krepe bandaj spiral şekilde uygulanır.
4. Elastik flaster ile tespit edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Bandaj kuru tutulur.
Diz ve parmaklar hareket ettirilir.
Doktor önerisine göre bacak olabildiğince yüksekte tutulur.
Doktor önerisine göre yürüme gereçleri kullanılır.

Elastik Tubuler

Elastik Tübüler Kolluk (dirsekte)

Endikasyonlar ve hemşirelik tanıları

1. Eklem zedelenmeleri ve burkulmaları
2. Yumuşak doku yaralanmaları
3. Eklem ve bursa aspirasyonu sonrası
4. Alçı sargının çıkartılması sonrası

Malzemeler

a) 8.5 cm genişliğinde elastik tübüler kolluk
b) Makas

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen kol açılır.
2. 30 cm uzunluğunda elastik tübüler kolluk kesilir
3. Kolluk dirseğin bir karış aşağısından, bir karış yukarısına kadar kola geçirilir.
4. Kolluğun kenarlan içe kıvrılır.
5. Dolaşımın yeterli olup olmadığı, radiyal nabızla kontrol edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Kolluk kuru tutulur.
Kol yıkanmak istendiğinde sargı çıkartılır, sonra
yeniden takılır.
Kolluk ayrıca yıkanabilir.
Kolluk gece çıkartılabilir.
Kolluk, gerektiği sürece kullanılır.
Kol, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.

Elastik Tübüler Kolluk (el bileğinde)

Endikasyonlar

1. Eklem zedelenmeleri ve burkulmaları
2. Yumuşak doku yaralanmaları
3. Gangliyon aspirasyonu sonrası
4. Alçı sargının çıkartılması sonrası

Malzemeler

a) 7 cm genişliğinde elastik tübüler kolluk
b) Makas

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen kol açılır.
2. Elastik tübüler kolluktan yaklaşık 35 cm uzunlukta bir parça kesilir.
3. Başparmak için yaklaşık 6 cm'lik küçük bir delik açılır.
4. Hazırlanan kolluk, baş ve diğer parmakları açıkta bırakarak kola geçirilir, dirsek ve parmak eklemleri serbest olmalıdır.
5. Dolaşımın yeterli olup olmadığı, elin rengi ve ısısıyla kontrol edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler ile hemşirelik bakımı

Kolluk kuru tutulur.
Kol yıkanmak istenirse kolluk çıkartılır, sonra
yeniden takılır.
Kolluk ayrıca yıkanabilir.
Kolluk gece çıkartılabilir.
Kolluk, gerektiği sürece kullanılır.
Kol, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.

Elastik Tübüler Çorap (dizde)

Endikasyonlar

1. Eklem zedelenmeleri ve burkulmaları
2. Yumuşak doku yaralanmaları
3. Eklem veya bursanın aspirasyonu sonrası
4. Alçı sargı veya Robert Jones basmç bandajının çıkartılması sonrası

Malzemeler

a) 8.5 cm genişliğinde elastik tübüler çorap
b) Aplikatör
c) Makas

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen bacak açılır.
2. Elastik tübüler çoraptan yaklaşık 35 cm uzunluğunda bir parça kesilir.
3. Çorap aplikatör üzerine geçirilir.
4. Aplikatör bacağa takılır: dizin bir karış yukansında çorap yerleştirilmeye başlanır.
5. Aplikatör yavaş yavaş çekilirken çorabın uylukta yerleşmesi sağlanır.
6. Çorap dize yerleştirildikten sonra aplikatör yavaşça bir şekilde bacağa doğru çekilir.
7. Çorabın kenarları içe kıvrılır.
8. Dolaşımın yeterli olup olmadığı, ayağın rengi ve ısısıyla kontrol edilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Çorap kuru tutulur.
Bacak yıkanmak istendiğinde çorap çıkartılır, sonra
yeniden takılır.
Çorap ayrıca yıkanabilir.
Çorap gece çıkartılabilir.
Çorap önerildiği sürece kullanılır.
Bacak, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.
Gerekirse yürüme gereçleri kullanılabilir.

Elastik Tübüler Çorap (ayak bileğinde)

Endikasyonlar

1. Eklem zedelenmeleri ve burkulmaları
2. Yumuşak doku yaralanmaları
3. Alçı sargının çıkartılması soması

Malzemeler

a) 8.5 cm genişliğinde elastik tübüler çorap
b) Aplikatör
c) Makas

Yöntem

1. Hastaya rahat bir pozisyon verilir, etkilenen bacak açılır.
2. Elastik tübüler çoraptan yaklaşık 70 cm uzunluğunda bir parça kesilir.
3. Çorap aplikatör üzerine geçirilir.
4. Aplikatör ayaktan geçirilerek dizin 3 cm yukarısına yerleştirilir.
5. Çorap aplikatörden çıkartılarak yavaş yavaş bacağa yerleştirilir.
6. Bacak, bilek ve ayağa elastik çorap geçirildikten sonra aplikatör yavaşça çıkartılır.
7. Çorabın kenarları içe kıvrılır, diz ve parmakların serbest olmasına dikkat edilir.
8. Dolaşımın yeterli olup olmadığı, ayağın rengi ve ısısıyla kontrol edilir.
Not: Elastik tübüler çorabın daha kuvvetli olması istenirse 140 cm'lik bir parça kesilir ve iki kat olarak uygulanır.

Hastaya uyarı ve öneriler

Çorap kuru tutulur.
Bacak yıkanmak istendiğinde çorap çıkartılır, soma
yeniden takılır.
Çorap ayrıca yıkanabilir.
Çorap gece çıkartılabilir.
Çorap önerildiği sürece kullanılır.
Bacak, doktorun önerdiği şekilde yüksekte tutulur
ve/veya egzersiz yapılır.
Gerekirse yürüme gereçleri kullanılabilir.

Servikal Boyunluk (Yaka)

Servikal Yaka (Servikal Boyunluk)

Endikasyonlar ve hemşirelik tanıları

1. Servikal sinir yaralanmalan, boyun zedelenmeleri
2. Toıtikolıs
3. Servikal spondilit

Malzemeler ve boyun fıtığı boyunluk

a) Tübüler bandaj geçirilmiş, uygun ölçülerde boyunluk
b) Makas

Yöntem

1. Hastanın boynundaki takılar çıkartılır, boynu açılır.
2. Hasta karşıya doğru bakarken, boyunluk çenesinin altına yerleştirilir.
3. Tübüler bandajın bir ucunda 1 cm'lik bir delik açılır.
4. Deliğin içinden bağın diğer ucu geçirilir ve çenenin altında bağlanır.
5. Boyunluğun çene altında rahat bir şekilde yerleşmesi sağlanır.
6. Bağların fazlası kesilir.

Hastaya uyarı ve öneriler

Hasta yıkanmak isterse boyunluk çıkartılabilir. Boyunluğun kullanım süresi, uyurken kullanılıp kullanılmayacağı doktor önerisine göre belirlenir.

Hemsirelik Uygulamalari

Servikal Yaka (Servikal Boyunluk)

Elastik Tübüler Kolluk

Krepe Bandaj

Birlikte Sargı

Çinko Oksit ve İktiyollü Bandaj

Yürüme Gereçleri

Bilek Askısı

Geniş Kol Askısı (Üçgen)

Kolu Yükseltme Askısı

Bilek Sargısı

Metakarp Yastığı ve Sargısı

Rulo Bandaj Sargısı

Başparmak Sargısı

Mallet Ateli

Deriyi Germe Uygulamaları

Thomas Ateli

Robert Jones Basınç Bandajı

Ayak Bileği Sargısı

Metatars Yastığı ve Sargısı

Başparmak Sargısı

Parmak Pansumanı

Insizyon Şeritleri

Yaraya Meç Uygulama

Lokal Antiseptik Solüsyonlar

Alçı Uygulaması

Dirsek Üstü Backslab Uygulaması

Colles Kırıklarında Alçı Uygulaması

Smith Kırıklarında Alçı Sargı

Skafoid Kırıklarında Alçı Uygulaması

Diz Üstü Alçı Uygulaması

Diz Altı Alçı Uygulaması

Silindir Alçı

Arteriyel Kan Alma

Intravenöz Enjeksiyon

Intravenöz İnfüzyon İçin Cut-down

Insizyon ve Drenaj

Sütür Atma

Diz Aspirasyonu

Steinmann Teli Uygulaması

Göğüs İntübasyonu

Genel Anestezide Pre ve Postoperatif Bakım

Brakiyal Pleksüs (aksiller) Bloku

Bier Bloku (intravenöz bölgesel anestezi)

Yüzük Bloku

Göz İrrigasyonu

Mesane Kateterizasyonu

Mesane Kateterizasyonu: Kadında

Yüzük Çıkartılması

Tırnak Altındaki Kanın Boşaltılması

Intramüsküler Enjeksiyon

Subkütan Enjeksiyon

İlaclarin Etkisini Degistiren Faktorler

İlaçların Etkisini Değiştiren Faktörler

Vücuda alınan ilaçların etkisinin çabukluğu, süresi, şiddeti çeşitli faktörler tarafından etkilenir. Bunlar;

İlacın veriliş şekli, ilacın veriliş zamanı, kişinin ağırlığı, yaş, atılım organlarının hastalığı, cinsiyet, genetik faktörler, tolerans ve diğer ilaçların vücutta bulunması

İlacın veriliş şekli

İlaçların uygulama yerlerinden emilimlerinin hız ve derecesi farklıdır. Bu nedenle dozun buna göre ayarlanması gerekir. Örneğin; oral yolla verilen bir ilacın paranteral yolla verilen miktarının daha az olması gerekir. Çünkü paranteral yolda emilim hızlı ve çabuk olmaktadır.

İlacın veriliş zamanı

İlacın veriliş zamanı etki süresini ve şiddetini değiştirebilir. Çünkü vücuttaki birçok biyolojik olayda olduğu gibi ilaçları inaktive eden enzim sistemlerinin de gün içi ritmi vardır. Bu enzimlerin etkilerine göre ilaçların etkilerinde de değişiklikler olmaktadır.

Kişinin ağırlığı

İlaçların erişkin dozu 70 kg canlı ağırlığındaki kişiye verilmesi öngörülen dozdur. Bu doz kişinin ağırlığına göre değişmektedir. 100 kg ağırlığındaki bir kişi ile 50 kg ağırlığındaki kişiye aynı doz verilmemelidir. Şişman bireylerde yağ doku vücut ağırlığının büyük kısmını oluşturur. Yağ doku fazla damarlanamadığından ilacın dağılımı homojen olmaz. Bu nedenle ilaç dozunun hesaplanmasında yağsız vücut ağırlığı hesaplanmalıdır. Yine çocuklarda da doz belirlenirken vücut ağırlığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Yaş

Yeni doğanlarda ve bebeklerde atılımla ilgili mekanizma gelişmemiştir. Yaşlılarda ise bu mekanizmalar özelliklerini büyük ölçüde kaybetmiştir. Bu nedenle ilaçların verilmesinde yaş göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklarda yaşa göre dozun ayarlanmasında Augsberger formülü denilen formül kullanılır. Buna göre;

Çocuk dozu = [(4 x Yaş) + 20] / 72] x Erişkin Dozu

Atılım organlarının hastalığı

Karaciğer ve böbrek bozuklukları olan bireylerde alınan ilaçların metabolizması atılım hızı ve derecesi azalır. Bu tür hastalıklarda ilaçların plazma konsantrasyonları yükselir ve zehirlenme belirtileri ortaya çıkar. Bu nedenle karaciğer böbrek rahatsızlıkları olan kişilerde ilaçların dozu ayarlanmalıdır.

Cinsiyet

Bazı ilaçların etkileri erkeklerde ve kadınlarda farklıdır.

Genetik faktörler

Bazı kişilerde genetik yapıdaki değişiklikler nedeniyle alınan ilaca karşı oluşan etki değişiktir.

Tolerans

Bazı ilaçlar devamlı kullanıldıklarında normalde oluşan etkinin zamanla azaldığı görülür. İlacın normal etkisini sürdürmek için dozunu gittikçe arttırmak gerekir. Bu duruma tolerans denir. Bu tür etki daha çok narkotik aneljeziklerde oluşur.

Diğer ilaçların vücutta bulunmaları
Diğer ilaçların vücutta bulunmaları ilaç etkisinin ortaya çıkmasında önemli değişikliklere neden olur. Bu gibi durumlarda bazen ilaçların etkisi artarken bazı durumlarda ortadan kalkar.

Doguma Hazirlik ve Dogum Egzersizleri

Doğuma Hazırlık ve Doğum Egzersizleri

Gebelikte yapılan egzersizler, annenin sağlığını ve kas tonüsünü sürdürmesi­ne yarım eder, duygularını kontrol etmesini, benlik imgesinin gelişmesini sağlar, enerjisini artırır. Uykusunu düzenler, iştahını açar, sinir sistemini rahatlatarak gergin­likten kurtulmasına yardım eder ve barsak fonksionlarmı düzenler, komplikasyonlu olmayan gebelikler egzersizler tüm gebelik boyunca sürebilir.

Gebelikte şu durumlarda egzersiz yapılması kontaendikedir.
Membranlann erken açılması, gebelikte hipertansiyon, servikal yetmezlik, i-kinci ve üçüncü trimestır kanamaları, düşük ve preterm doğum hikayesiinstrauterin gelişme geriliği hikayesi daha öncede var olan tıbbi durumlardır.

Gebelikte yapılacak egzersizlerle ilgili rehber şöyledir;
Gebelikte hafif ve orta derecede egzersizlerle haftada üç kez ve düzenli yapılmalıdır.

ilk trimestırdan sonra sırtüstü pozisyonda yapılan egzersizlerde kaçınılmalıdır. Bu pozizyonda yapılan egzersiz sırasında iç organlardan kaslara yönelen kan akı­mına bağlı olarak zaten düşmüş olan kardiak atım hacminin daha da düşmesine ne­den olur.

Egzersiz sırasında oksijen ihtiyacı artar, bu nedenle yorgunluk hissedildiğinde egzersiz kesilmeli ve aşırı ve uzun süreli egzersizlerden kaçınılmalıdır. Yüzme yada bisiklet gini egzersizlerin, ağırlık bindirmediği için incitme riskleri yoktur. Bu nedenle önerilirler Özellikle üçüncü trimestırda dengeyi zorlayan egzersizlerden, anne ve fetus için risk oluşturacağından kaçınılmalıdır. Aynı şekilde adminal travmaya neden olacak egzersizlerden de uzak durulmalıdır. Normal bir gebelikte ek 300 kcal/gün ihtiyaç vardır. Gebeliğinde düzenli egzersiz yapan bir kadın yeterli miktarda besin tü­ketmeye dikkat etmelidir.

Özellikle ilk trimestırda ısı artışı olacağında egzersiz sırasında uygun giyin­meli (göğüsleri destekleyen süt yen, teri emen giysiler ve rahat ayakkabı yeterli sıvı alınmalı, sıcak ve nemli havada uzun süreli aşın egzersizden kaçınmalıdır.
Orta dereceli ritmik egzersizler büyük kas gruplarını etkiler, örneğin; yüzme, bisiklete binme, yürüme gebelik için en uygun egzersizlerdir. Tenis gibi aşın hareket­li ve yorucu egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Egzersiz sırasında, aşırı yorgunluk, ani keskin ağrı, nefes almadan zorluk, bu­lantı- kusma, baş sönmesi, bayılma, kaslarda ağrı, yada aşırı acı gibi belirtiler ortaya çıktığında egzersiz kesilmelidir. Eğer belirtiler inatçı ise, doktor kontrolü gerekir.

Gebelikte perine kaslarını kuvvetlendirmek için kegel's egzersizleri yapılır. Bu egzersizler her seferinde 15 - 20 kez olmak üzere günde 3-4 kez tekrarlanabilir. Egzersiz yapılacak özel kas grubunun, idrar yaparken, idrarın durdurması sırasın­da, hissedilen I grubu olduğu anneye öğretilmelidir. Eğer egzersiz /gun şekilde yapılırsa, kadın Doğum sırasında annenin durumuna uyumunun, ağır kontrolünün ve sakinliğinin sağlanması için rahatlama tekniklerine gereksinimleri vardır. Rahatlama, süzgün postür ve uygun solunumla olasıdır.

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Gebelik sırasında aşağıdaki durumlarda fetusun antenatal testler ile değer­lendirilmesi ve izlenmesi gerekir.
Fetal hareketlerde yavaşlama
Anne kadında serum alfa- fetoproteinlerinin yükselmesi.
Fetal aritmi.
Hemoglabinopti
Peterm eylem hikayesi ya da şimdiki gebeliğinde preterm eylem riski, kromozomal ya da kalıtsal biyokiyasal bozukluk beklenmeyen perinatal ölümler.
Hidroamniyoz ya da oliohidroomniyoz.
Enfeksiyonlar
Matemal sistemik hastalık- anemi, antifosfolipid sendromu, kronik hipertansiyon, siyanotik kalp hastalığı, gebelik ya da insüline bağımlı diyabet, hipertroidizm, lupus.

Çoğul gebelik

41 haftasını tamamlamamış gebelik.
Gebelik hipertansiyonunu
haftadan önce görülen prematür memloran rüptürü.
Intrauterin büyüme geriliğin şüphesi
Vajinal kanama.

1. ULTRASON

Bir iletme sistemi ile dokuya geçen yüksek frekanslı ses dalgalarından yansı­yan ultrason enerjisinin ürettiği görüntülerin bir monitorda izlenmesi esasına göre ça­lışır. Ultrason kadının abdomenine, labiasına ya da vajinasına uygulanabilir, obstetrikte başlıca üç amaç için ultrason uygulanır.

1. Fetusun ölçümlerini saptamak.
2. Fetal anotomiyi incelemek.
3. Fetal sağlığı belirlemek.
Bunlara ek olarak plasentanın durumu ve konumu ile amniyotik sıvı da ultrason ile değerlendirilir. Bu değerlendirmeler ile şu bilgiler elde edilir.

Fetus sayısı
Gebelik ayı
Fetal anotomide malformasyonlar
fetal pozisyon ve prezentasyon
Plasentanın lokasyonunu ve durumu
Amniyotik mayi miktarı
Annedeki pelvik kitler

2. BİYOFİZİK PROFİL

Biyofiziksel profilde değerlendirilecek beş kitler vardır. Bunların fetusun solu­num hareketi, vücut hareketi, tonüsü, amniyaotik mayi volümû ve fetal kalp atım re­aksiyonudur. İlk dört kriter ultrason ile incelenir Fetal kalp atım reksiyounu ise "nan-stress test" ile değerlendirilir.

Fetal biyofiziksel aktivitelerin değerlendirilmesi, fetal hareketlerin azaldığı olgularda intrauterin gelişme geriliğinde, preterm, pastterm ve diyabtik gebeliklerde ve erken membran rüptüründe daha önemlidir. Natenatal izlemde, fetal ekokar-diyografi ve Doppler ultrason Velosi metre teknikleri ile fetusun kardiyovasküter sis­temine ait anormallikler saptanabilir.

3. FETAL HAREKETLERİN ANNE TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ


Anneye, fetal hareketleri 18. 2inci gebelik haftası civarında hissedebileceği
ve bu hareketlerin giderek kuvvetleneceği hakkında bilgi verilir. Hareketlerde yavaş­lama ya da durma önemlidir ve fetusun değerlendirilmesini gerektirir. Normal hare­ket sayısı değişmekle birlikte sağlıklı bir fetus 3 saat içinde en az 10 kez hareket e-der.Anneye, 3 saat içinde 10 hareketten daha az hareket ortaya çıkıyorsa ya da fetusun hareketlerinde yavaşlama oluyorsa ya da 10 hareketin oluşması hergün da­ha uzun sürerse hemen doktor ile ilişki kurması gerektiği açıklanır.

Fetal hareketleri değerlendirmek için seçilecek zaman yemekten sonraki bir saat olmalıdır. Yan pozisyon tercih edilmelidir. Çünkü bu pozisyon uterin- plaental-fetal üniteki sirkülasyonu arttırır, annenin daha rahat hareket etmesini sağlar ve fetal hareketler daha kolay hissedilir. Anne, elini fundusa koyarak fetal hareketleri hisse­der. Ani ve kuvvetli hareketleri takiben hareketlerin kesilmesi, akut fetal distres için karekteristlik işarettir. Bu tip fetal aktivite hisseden anne durumu derhal doktora bil­dirmelidir. Ayrıca fetal istirahat ve uyku durumunda, fetusun hareketlerinde durma ve yavaşlama olacağı anneye anlatılmalıdır. Fetus istirahatta iken en az bir saat için fetal hareketler hissedilmeyebilir.

4. NONSTRES TEST ( NST)

Fetal durumun değerlendirilmesinde en çok kullanılan testlerden birisidir. Bu test ile elektronik fetal monitör kullanılarak fetal kalp eseleri kayıt edilir, ve fetai ha­reketler ile fetal kalp atımında hizalama olur. NST ile ju sağlıklı ilişkinin varlığı araştırılır. Her fetal aktivite ile birlikte fetal kalp atımlarında ki hızlanma, intruterin hipoksi ile etkilenmemiş, santral ve otonomik sinir sisteminin bütünlüğüne işaret eder.

NST özellikle diyabet, gebelik hipertansiyonu, intrautern gelişme geriliği, er­ken membran rüptûrü, çoğul gebelik ve diğer yüksek riskli gebelik problemlerinde kullanılır. Testin uygulanma sık! ı duruma göre değişir. Yüksek riskli durumlarda 1-2 haftada bir tekrarlanabilir. NST fatal sağlık için iyi bir göstergedir.

FETAL T AŞİKARDI: Fetal kalp hızının 10 dk.lık süre içinde60 atımve dah fazla olmasıdır. Orta şiddette taşikardi dakikada 160-180 atım, ciddi taşikardi ise da­kikada 180 atımdan daha fazladır. Nedenleri ise; prematurite. siyetesi, fetusun hare­ketli ve atropine, scopolomine, isozsuprine ve ritodrine gibi ilaçların anneye uygu­lanmasıdır.

FETAL BRADİKARDİ: 10 dk. Iık süre içinde fetal kalp atım hızının 120 a-tımdan daha az olmasıdır. Hafif bradikardi dakikada 100-120 anm, orta bradikardi 100 atımdan daha az, ciddi bradikardi ise dakikada 70 atım ve daha azdır. Nedenle­ri; Fetal hipoksi, annenin ısı kaybı, umblikal kard prc psusu ve kokal anestezide kul­lanılan ilaçlardır. Bradikardi her zaman fetal distrese işaret etmese bile mutlaka iz­lenmesi ve araştırılması gereken bir durumdur.

5. KONTRAKSİYON STRES TEST (CTS)

GTS plasentanın solunum fonksiyonunun değerlendirilmesidir. Uterus Kont-raksiyonları, intrauterin basıncı artırarak uteroplasental kan akımında azalmaya ne­den olur. Bu durumda fetusa oksijen geçişi azalır. Sağlıklı bir fetus bu azalmayı tdere edebilir. Ancak plasental rezervin yeterli olmadığı durumlarda, fetusta hipoksi myokard deprasyonu ve fetal kalp hızında düşme ortaya çıkar. Plasental yetmezlik riski olan şu durumlarda CST ile fetusta hipoksi gelişip gelişmediği değerlendirilmeli­dir;
Intauterin büyüme geriliği;
Oiyabetus mellitus
Miad geçmesi (42 hafta ve 49)
Anormal biyofiziksel profil. Şu durumkarda CST kontradikedir.
Üçüncü trimestır kanamaları (ablasyon plasenta, plaventa previa)
Klasik insizyonlu sezeryan doğum
Pretermey m ihtimali olan riskli durumlar.
Prematüre embran rûptürü
Serviks yetmezliği
Çoğul gebelik

6. AMNİYOSENTEZ

Bir iğne ile anne karnından uterin kaviteye girerek, amniyatikmayı örneği a-lınması işlemidir. Gebeliğin 16-18. haftalarında kromazonal ve biyokimyasal değer­lendirme, 30- 35 haftalardan sonra ise akciğer maturitesini belirlemek amacı ile ya­pılır. Bu işlem, erken membran rûptürü olan ve tokolitik tedavi düşünülen prematür eylemde, intrauterin enfeksiyonunu olup utmadığını kontrol etmek amacıyla da kul­lanılır, Bu işlem yapılmadan önce anneye olası komplikasyonlar anlatılır ve işlemi kabul ettiğine dair onya formu imzalatılır.

İşlem bitiminde iğne ultrason altında çekilir, iğnenin girdiği kısım kanama ve akıntı yönünden değerlendirilir. Fetal sağlığı değerlendirmek amacı ile 15 dk fetusun kalp hızı izlenir. Fundus palpe edilerek uterus kantraksiyonları değerlendirilir. Eğer annenin yaşam bulguları ve fetal kalp atımları normal ise anne evine gönderilir.
Anne şu konularda bilgilendirilir;
Beklenmeyen fetal hiperaktivite ya da fetal hareketlerin durması;
Vajinal yoldan temiz drenaj ya da kanama gelmesi,
Uterus kontraksiyonları ya da abdominal ağrının olması,
Ateş yada üşüme durumlarında hemen doktoru ile ilişki kurması,
İlk 24 saatte az hareket etmesi ve bol mayi olması gerektiği açıklanır.
Amniyotik Mayiden Yapılan Testler
Alfa Fetopotein Araştırması
Gebelikte Rh Etkilenmesinin Değerlendirilmesi
Mekonyum Tanılanması

7. KORYONİK VİLLUS ÖRNEKLEMESİ

Gelişen plasentanın sınırındaki koryonik villilerden doku örneğinin alınmasını ifade eder. İlk trimestirde genetik hastalıkların tanılanmasında uygulanır. Amniya-senteze göre daha erken teşhis olanağı (8-12. hafta ) sağlar fakat bebeğin kaybe­dilme riski daha fazladır. 9,5 haftadan önce yapılan karyonik viilus örneklemesinde fetal defekt riski olabileceği anneye anlatılmalıdır, (parmaklarda eksiklik gibi) Bu test ile kanjenital defektJerin ilk trimestırda tanılama olanağı vardır. Böylece eğer istenir­se gebelik sonlandırılabilir. Bu test; transservikal, transabdomenal, transvajinal ola­rak yapılabilir.

8. FETOSKOPİ

Fetoskopi, kan ya da deri örneği için fetusun direk olarak gözlenmesi işlemi­dir. Fetal hemaglabinopoti, immunodefisiensi hastalığı, koogulasyon bozukluğu ve metabolik hastalıklar, kromozom anomolileri, Rh hassasiyeti ve ciddi deri defektlerini teşhis etmeye yarar. 11-36. haftalar arasında yapılabilir.
Fetoskopiden sonra anne ve fetus kan basıncı, nabız, fetus kalp sesleri, uterin aktivite, vajinal kanama ve amniyotik mayi kaybı açısından birkaç saat izlenir. Bir komplikasyon gelişmeyeceğine emin oluncaya kadar anne hastahanede tutulur. Rh(-) immunglobilin verilir. Antibiyotik ve tokolitik ajanlar
(kontroksiyonları önlemek için), praflaktik olarak uygulanır. Hastaneden çıkmadan önce fetus ultrasonla değer­lendirilir. Anne 1-2 hafta güç gerektiren aktivitelerden kaçınması ve herhangi bk ağrı, kanama, ateş, amniyotik mayi sızıntısı olduğu taktirde rapor etmesi konusunda bilgi­lendirilir.
Bu işlemde ekstemiteler, spinal korda, genital bölgeye ve yüze ait dışta olan anomaliler gözlenebilir. Bu nedenle gazla başvurulan bir yöntem değildir.

9. PERKUTAN UMBLİKAL ÖRNEĞİ

Introuterin olarak umldikal kordan kan ömeği alınır, kordosenez olarak da isimlendirlir. Şu durumlarda kan örneği alınması gerekir;
Fetal karyotipin
Fetal enfeksiyonun
Trambosit hastalıklarının
Fetal kan grubunun
Fetal metabolik hastalıkların
Fetal sağlığın (pH, PO2) belirlenmesi
İmmunizasyonun tanı ve tedavisi İşlem sırasında kanama, prematOr memlaran rüptüru, koriyoamniyonitis ve
fetal bradikardi, komplikasyon olarak gelişebilir. Şişman kadınlarda, plasentanın arka duvara implante olduğu durumlarda ve 19 haftadan küçük gebeliklerde kompli­kasyon hızı yüksektir.

Gebelik ve Aids İliskisi

Gebelik ve Aids İlişkisi

Yapılan çalışmalarda HIV enfeksiyonunun gebelikte preterm eyleme ve prematüriye neden olduğu doğumdan sonra ise endometritis riskini arttırdığı rapor edilmiştir.
Seropozitif annelerin bebeklerinde HIV görülme oranı %65 tir.

Tedavi ve Bakım

Antenatal bakımın amacı AİDS yönünden kadının risk altında olup olmadığını tanımlamaktadır. Risk altında olan gebelere HIV antibodi testi uygulamalı anneye AİDS'in kendisini ve fetusu nasıl etkileyeceğine ilişkin danışmanlık hizmeti verilmeli­dir. Gebeliğin devamına karar veren kadınların psikososyal yönden özel olarak des­teklenmeye ihtiyacı olacaktır.

HIVli kadınlarda antiviral ilaç tedavisi reçete edilebilir. Bu ilacın ilk trimestirte kullanılması fetüse etkisi bilinmediği için doğru değildir.

Her prenatai kontrolde HİV enfeksiyonu komplikasyonları açısından değerlen­dirilmelidir. Bu komplikasyonları bakımından ikinci ve üçüncü trimestirde kilo kaybı ve ateştir. Ağız mantar enfeksiyonları bakımından akciğerler prömani bulguları açı­sından lenf nadlan, karaciğer ve dalak büyüme açısından değerlendirilir. Toksoplaz-mazis retinitis komplikasyonuna karşı her trimestirde göz muayenesi ve fundaskopik muayene yapılmalıdır.

HIVli gebelikler asemptamatik olsa bile yüksek risk taşırlar. Bu nedenle fetus yakından izlenmelidir. Introusterin gelişmeyi izlemek için haftalık olarak yapılan non-stres testine 32. gebelik haftasında başlanmalıdır.

DOĞUM ÖNCESİ EĞİTİM

Doğum öncesi eğitimin hedefleri, eşler ile birlikte kurulmalı ve eğitim progra­mının içeriğinde de onların öğrenmek istedikleri bilgilere öncelik vermelidir.
Ülkemizde resmi sağlık kuruluşlarının bünyesinde, Doğuma Hazırlık Sınıfları olarak adlandırılan, gebelik süresince eşleri birlikte doğuma hazırlayan özel sınıflar mevcut değilir. Ancak son yıllarda bazı özel sağlık kuruluşları bu hizmeti vermeye başlamışlardır. Hazırlık sınıfları gebeliğin erken ve geç dönem hazırlık sınıfları ola­rak iki aşamada organize edilir. Erken dönem konsepsiyon öncesini ve ilk trimestıt geç dönem ise, ikinci ve üçüncü trimestırı kapsar.

Erken Dönem Doğum Hazırlık Sınıflarında, gebeliğin erken döneminde görü­lebilecek değişiklikler, gebenin kendi bakım, fetüsün gelişmesi, fetüs için çevresel tehlikeler, gebelikte sksüalite beslenme, istirahat ve egzersizler, gebelikte sık görü­len rahatsızlıklar ve önlemler ve gebelikte piskolojik değişiklikler gibi konular hakkın­da bilgi verilir. Bu bilgilerin yanında düşük ve erken doğum için risk faktörleri ve olası bulgu ve belirtileri hakkında da açıklama yapılır.

Geç dönem Doğum hazırlık sınıflarında, daha çok doğuma hazırlanma, yeni doğanın bakım ve beslenmesi pastpartum bakım, doğum sırasında olabilecek işlem­ler (Perinenin hazırlanması, lavman, medikasyon, fetüsün izlenmesi ve epizyotomi gibi) hakkında bilgi verilir.

Bu sınıflarda " fetüsün uyarılması" kavramında işlenir. Bu teknikle ebeveynle­rin doğumdan önce ve doğumdan sonra bebekleri ile iletişim kurarak ona bağlanma hüneri geliştirmelerine yarım edilir.

Bu programların en önemli tönerinden birisi de anneleri emzirmeye özendir­mektir. Bu sınıflarda anne sütünün avantajı ve dezavantajları, Göğüslerin emzirmeye hazırlar lası ve emzire teknikleri hakkında bilgi verilir.

Gebelikte Diyabet

Gebelik ve Diyabet

Diyabetül melütüs insülinin yetersiz salgılanması yada yetersiz kullanılması sonucu ortaya çıkan karbonhidrat metabolizması ile ilgili enhdokrin bir bozuklukta

Hamilelik Diyabet (Gestasyonel Diyabetus Mettutus - GMD)

İlk kez gebelik sırasında ortaya çıkmış diyabete gebelik diyabeti denir. Üç şe­kilde ortaya çıkar.

1. Daha önce hastalığın varlığı tammlanmamıştır.

2. Kampanse edilmiş metabolik anormalik, gebeliğin getirdiği ek yük ile artık maskelenememektir.

3. Gerek olarak gebelikte hormanel değişimlere bağlı anne metabolizmasın­daki değişimler sonucu ortaya çıkar. Diyet tedavisi gebelik diyabeti için en önemli müdahaledir. Diyet tedavisi yetersiz olduğunda insülin uygulanır.
Birçok vakada insülin salgılanma kapasitesi aynı olduğu halde post portum dönemde diyabetin gerilediği görülür.

Gebeliğin Diyabete Etkisi

Gebelikteki fizyolojik değişiklikler insülin ihtiyacını kesin bir şekilde değiştirir insülin ihtiyacındaki bu değişimden dolayı gebelikte diyabeti kontrol etmek güçleşir.

Gebelikte diyabette eşlik eden vasküler hastalık ilerleyebilir ve buna bağlı hi­pertansiyon, nefropati ve retinapoti görülebilir.
Diyabetli bir gebede ilk düşünülmesi gereken kan glukoz düzeyinin kontrol al­tına alınmasıdır. Eğer kan glukoz düzeyi kontrol edilebilir ve sürdürülebilirse gebelik­te diyabet genellikle sorun yaratmaz.

Diyabetin Gebeliğe Etkisi

Diyabet gebelikte riskli bir durumdur. İnsülin keşfinden sonra diyabete bağlı, anne ölümierinden önemli derecede azalma olması rağmen diyabetli gebelikler normal gebeliklere göre daha çok risk taşırlar.

Hiperplisemi gebeliğinin ilk yarısında görülür. Gebeliğin başlangıcında kadın­da bulantı kusma ve iştahsızlık ortaya çıkar.

Hamilelikte diyabet

Hiperplisemi gebeliğin ikinci yansında ortaya çıkar. Gebeliğin anti insûlin etki­si insülin enfeksiyonlarının etkisinin azalmasına yol açar. Kadın günlük insûlin enjek­siyonlarının dozunu arttırmadığı taktirde hiperplisemiye yatkınlık artar.
Diyabetik gebeliklerde hidro amniyez yada amniyotik mayi miktarının artması %10 - 20 oranında görülür. Hidroamniyoz amniyotik memranlann erken açılmasına ve doğumun erken başlamasına neden olabilir.

Diyabetik gebeliklerde, hipertansif kopmlikasyonlara daha sık rastlanır.
Ketoosidozis insülin yetmezliği sonucu olütaya çıkar Ketaasidoz tedavi edilmez ise anne ve fetus için koma ve ölüm görülebilir.

Distasya ( zor doğum eylemi) fetal makrosemi varsa, fetapelvik uyumsuzlu­ğa bağlı ortaya çıkan diğer bir risk faktörüdür.
Monillal vajinitis ve Üriner sistem enfeksiyon riski diyabetik gebeliklerde artmıştır.

Diyabetik gebelerde salınan insülin büyüme herme* gibi etki yaparak fetüsün vücut ölçüleri artabilir.

GEBELİK ve AİDS

HlVin neden olduğu kazanılmış mimun yetmezlik sendromu günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biridir. AİDS'te pediatrik vakaların %58'i AİOS'li anneden doğan çocuklardır.

Gebelikte Hipertansiyon

Hamilelikte Hipertansiyon ve Hipertansif durumlar

Gebelikte hipertansiyon iki şekilde ortaya çıkar.

1. Gebeliğin neden olduğu hipertansiyon: Gebeliğin bağlı olarak gelişir. Gebelik sonlandıktan sonra normale döner, ödem ve proteinüri yoktur. Hipertansi­yona ödem ve protenüri katılırsa (preekiemsi) tablosu ortaya çıkar. Preeklemsiye konuazyazların eşlik etmesiyle (eklemsi) tablosu gelişir.

2. Kronik Hipertansiyon: Gebelikten önce mevcuttur. Gebelikle gelişerek preekiemsi ve eklemsi tablolarına sebep olur. Gebelik sona erdikten sonra devam eder.

Gebeliğin neden olduğu hipertansiyon en sık görülendir. Gebeliğin 20. hafta­sından sonra görülmeye başlar.

Gebelik hipertansiyon insidansını arttıran durumlar.
Genç nulliparlanda ve 35 yaş üzeri gebelerde daha sık görülür.
Çoğul gebelik ve polihidroomnlozda
Dördüncü gebelikten sonra
Diabet, kronik böbrek yetmezliği ve kronik hipertansiyonlularda
Sosyo eknomik düzeyi düşük toplumlarda sık görülür.

Hamilelik ve Kalp Sağlığı

Gebelik kalbin çalışma gücünü arttırır. Büyüyen embris ve uterusun gereksi­nimini karşılamak için plazma hacmi gebelerde %30-50 arasında artar Plazma voiümündeki artış nedeniyle kalp atım hacmi de gebeliğin aynı evrelerinde, aynı o-randa artar. Bunun sonucunda gebelerde kalp gelen bu fazla kanı ileriye pompalaya­rak yedek gücü olmayacağı için kan, sağ kalp gerisinde ve akciğerlerde birikecektir. Gebeliğin 6.-7. aylarından sonra bu olgularda kalp yetmezliği gelişebilir.

GEBELİĞE KALP HASTALIĞININ ETKİSİ

Kalp hastalığı ve fetüsün sağlığının tehtit eder. Fetüsün sağlıklı gelişebilmesi için plesentol kan akımının yeterli olması gerekir. Kalp hastalıklarında yetmezlik geli­şirse utenusa olan kan akımının azaltır. Bu nedenle fetüsün hayatı tehlikeye girer.

KALP HASTASI GEBELERDE DOĞUM ÖNCESİ İZLEM

Kalp hastası gebelerin bakımında temel amaç, gebelikte meydana gelen fiz­yolojik değişikliklerin kalbe getirdiği yükü azaltmak ve kalbin yükünü arttıran faktörleri önlemektir. Bunlar;

Kilo alımı: Normalin üstünde ağırlık kazanma, vücutta su tutumuna neden olacağından konjektif kalp yetmezliği için hazırlayıcı bir faktördür. Bu nedenle tuz ve kalori kısıtlanır.

Anemi : Tek başına konjestif kalp yetmezliğine neden olabilir. Bu nedenle demir preperatları ve diyet ile beslenme düzenlenir.

Aktivite : Kalp hastası gebelerde hareket kısıtlanmalıdı .
Enfeksiyon : Kalbin yükünü arttırır. Gebelerde sık görülen pyelonefrin bu tür gebelerde önlenmelidir.

Anksiyete: Anksiyete hemen hemen her gebede gözlenir.
Çevrede ısı ve nemin artışı kalp yetmezliğini ağırlaştıran faktörlerdir.

Gebelikte vücutta ısı oluşumu fazla olduğundan bu hastalara serin ve kuru bir çevre sağlanmalıdır.

Hamilelikte Kanama Nedenleri

Hamilelikte Kanama Nedenleri

Doğum öncesi kanamalar 1. ve 3. trimestir kanamaları olarak 2 başlık altında incelenir.

İlk trimestir kanamaları
Abortuslar
Ektopik gebelik
Trofoblastik patolojiler
Implantosyon kanamalrı
Servital lezyonlar

Son trimestir kanamaları
Plasenta previa
Dekolman plasenta
Nedeni bilinmeyen kanamalar

Abortus İmminens ( Durdurulabilir düşük)
Belirtileri
Leke biçiminde kanama Ağrı
Gebelik testi pozitif
Servix kapalı
Uygun tedavi ve bakımla gebelik devam ettirilebilir. Abortus Incipiens ( Durdurulamayan düşük) Belirtileri
Orta derecede kanama
Karında kramp tarzında ağrı

Gebelikte kanama ve Servikol dilatasyon Tedavi:

Yatak istirahatı sağlanır.
Kanaması gözlenir ANKA Takibi
Beslenmesi eklenebilir (Genel anestezi gerekebilir)
Kontraksiyonlar için istemlenen ilaçlar uygunlanabilir.
Gerekli kan tahlilleri yapılır. Abortus Kompleytus (Tam düşük)
Gebelik ürününün tamamını atılmış, kanama ve ağrı durmuş sen'ix kapamıştır

Abortus Inkomletus ( Tam olmayan düşük)

Konsepsiyon ürünlerinin tamamı atılmamıştır. Fetüs atılmış bir kısım plasenta ve zarları içerdedir. Kanama giderek azalmaz ve sevix açık kalır. İnvoluzyon gerçekleşmez. Tedavi insipienste olduğu görülür.
Hobitual Düşük (Alışılmış düşükler)
Arka arkaya 3 veya daha fazla düşük yapılmasıdır.
Genel sağlık durumu
Kr. Hastalıkları
Anksiyete
Hormanal değişiklikler
Servikal yetmezlik

Dış gebelikte kanama ve Uterus tümör ve anomalileri Tedavisi:

GebeliğinJ.2- haftasından sonra servix ağzına özel dikiş konur. (SİKLAJ) 37. gebelik haftasından öncede alınır.
Yatak istirahatı sağlanır.

Missed Abortus (Kaçınılmış düşük)

Genellikle durdurulabilir düşüklerden sonra ortaya çıkar. Fetüsün içinde öldü­ğü ancak dışarı atılamadığı durumu ifade eder.

Belirtileri:

Fetüs ölmüştür.
Kanama durmuştur.
Gebelik belirtileri geriler, kaybolur.

Yapay düşükler
Terapötik düşükler
Anne hayatı ve sağlığı için personel tarafından gebeliğin sonlandırılmasıdır

Gebelikte kanama neden olur

Kriminal düşükler

Uzman ellerde ve uygun şartlarda yapılmayan, kanunların yasakladığı şekilde gebeliğin sonlandırılması.

Septik düşükler
Genellikle kriminal ve inkompleyt düşüklerin ardından gelişir. Düşüğün bir komplikasyonudur.

Preeklemsi ve Eklemsi
Preklemsi Belirtileri; Hafif ve şiddetli olmak üzere 2'ye ayrılır.
Hafif preeklemsi belirtileri
140/90mmHg
Dinlenmekle geçmeyen ödem
Proteinüri (24 saatlik idrarda 2 g kadar)