Anesteziye Hazirlik

Anesteziye Hazırlık

Hastalar hekime ağrı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ök­sürük, kanama gibi ana şikayetler nedeniyle baş vururlar. Hekim bu şikayetlerin hangi organın ne tür rahatsızlığı nede­niyle ortaya çıktığını belirlemeye çalışır. Bunun için önce muayene eder ve muayene bulguları doğrultusunda bir takım tetkikler ister. Sonunda hastalığı teşhis ederek tedaviye baş­lar.

Hastalık ilaç ile tedavi olacak ise ilaçlarını belirler. Ba­zen endoskopik veya anjiyografık incelemeler veya biyopsi gibi ileri tetkikler gerekebilir. Bazen de ameliyat kararı veri­lebilir. Bu durumda bazı ileri tetkikler ve tüm ameliyatlar için anestezi verilmesi söz konusudur.

Anestezi karan veri­linceye kadar yapılan incelemeler hastalığın teşhisine veya yapılacak girişimin yerinin belirlenmesine ve ameliyat tekni­ğiyle ilgili inceliklere, yani ameliyat planına yönelik incele­melerdir. Oysa hastanın bir de anestezi özelliklerine göre muayene edilmesi ve incelemeler yapılması gereklidir. Anestezi ile ilgili yapılacak muayene, inceleme ve konsül­tasyonlar anestezi hazırlığı olarak adlandırılır. Bu işlemlerin sonunda hastaya uygulanacak anestezi yöntemi belirlenir ve anestezi planı yapılır.

Anestezi hazırlığı anestezi uzmanı tarafından yapılan muayene ile başlar. Bu muayene ameliyat gününden önce hastanın yatağında veya daha doğrusu anestezi polikliniğinde yapılmalıdır. Amacı hastanın yüksek tansiyon, şeker, astım, allerji, kalp hastalığı vb. gibi sağlık problemlerinin olup ol­madığını belirlemek ve anestezi riskini en aza indirmektir.

Anestezide Karar Verme

Anestezide Karar Verme

Hasta hakları yönetmeliğinin 22, 24 ve 31. (Ek 1) mad­deleri ile yapılacak işlem hakkında hastaların önce bilgi sa­hibi olmaları ve bilgi sahibi olduktan sonra kendisine yapıla­cak tıbbı işlem hakkında rızası olması zorunluluğu getiril­miştir. Hasta rızası aynı zamanda tıp etiğinin de vazgeçilmez bir ilkesidir. Hastanın rızasının ön koşulu hastanın "sağlık durumu, kendisine uygulanacak tıbbi işlemler, bunların fay­daları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi müdahale usulleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabile­cek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri ve neticeleri ko­nusunda' bilgi sahibi olmasıdır. Bu bilgilendirme hekim ta­rafından yapılmalıdır. Hasta, hastalığı ile ilgili tüm soruları hekime sormalı, onunla tartışmalı, tamamen aydınlandıktan sonra yapılacak işlemlere rıza göstermelidir.

Bu konuda genelde ameliyat kararı verilen hastaya bil­gilenmesi için bir "Bilgilendirme Formu" verilir ve hastadan bu formu tamamen okuması istenir. Hasta ameliyat olmaya karar verip tekrar geldiğinde yeterince aydınlanmış olmalı­dır. Yani tedavisi boyunca aksiliklerin neler olacağını bilmeli ve daha fazla aydınlanmak için soru sormalı tartışmalı, öğ­renmek için çaba sarf etmelidir. Hekimin anlatmak açıklama yapmak gibi bir sorumluluğu, hastanın da öğrenmek ve ay­dınlanmak sorumluluğu vardır. Hasta bana bunlar anlatıl­madı veya anlatılanları anlamadım dememelidir. Hasta yete­rince aydınlandıktan sonra hala ameliyat olmak ve anestezi almak istiyorsa, yani kendisine önerilen tedaviyi kabul edi­yorsa bu tedavinin yapılmasına rıza gösterdiğini belgeleyen "onam formunu" imzalamalıdır. Hasta çocuksa veya yeterli şuur açıklığına sahip değilse bu işlemler onun yasal vasileri tarafından yürütülmelidir. Hekim ve hasta açısından bilgi­lendirilmiş onamın;

Hastanın önce neye onam vereceği konusunda ye­terli bilgi sahibi olması, sonra onam vermesi,
Bilgilendirmenin yazılı olması,
Bilgilendirmenin hasta hakları yönetmeliğinin 15. uygun olarak yapılması,
Bilgilendirme ile onam arasında hastaya sağlıklı ka­rar verebilmesi için yeterli zaman (en az 24 saat) bı­rakılması gibi dikkat edilmesi gereken özellikleri vardır.
Bu kitabın bir amacı da konuya yabancı olan hasta veya yakınlarının anestezi konusunda bilgilenmelerine onam ön­cesi dönemde yardımcı olmaktır.