Kardiyopulmoner Resusitasyon

Erişkinde Kardiyopulmoner Resüsitasyon

Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR), solunumsal ve/veya kardiyak ar-rest tedavisinde yapılması gereken iş­lemlerin tümünü tanımlamaktadır. Kar­diyak arrest ise, bilinci kapalı hastada büyük arterlerde (karotis, femoral arter) nabız alınamaması yani dolaşımın dur­masıdır.

Kardiyorespiratuvar arrest havayolu obstrüksiyonu, solunum yetmezliği ve kalpte fonksiyon bozukluğuna yol açan primer (yabancı cisim aspirasyonu, as­tım, miyokard infarktüsü) veya sekon-der (kafa travması, strok, hemorajik şok, pnömotoraks vs) nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Kardiyak ar­rest sonrası başarılı bir sonuç sağlaya­bilmek için yapılması gereken girişim­ler "yaşam zinciri" olarak tanımlanmış­tır. Bu zincir "erken değerlendirme ve yardım çağırma - erken CPR - erken de-fibrilasyon - erken ileri yaşam desteği" halkalarından oluşmaktadır. CPR uygu­lamasının en erken dönemde doğru ve bilinçli şekilde başlatılması büyük önem taşır. Temel yaşam desteği ilk 4 dk içinde, ileri yaşam desteği içinde yer alan defıbrilasyon ilk 8 dk içinde uygu­lanabilirse sağ kalım oranının %43'e ulaştığı saptanmıştır.

Tarihi gelişimi daha eskilere dayan­makla birlikte 1960'larda ağızdan ağıza solunum ile yeterli ventilasyon ve eks-ternal torakal kompresyon ile kalp ma­sajının tanımlanması modern anlamda CPR'un temelini oluşturmuştur.

Bu bölümde erişkinlerde (8 yaş üze­rindeki kişilerde) CPR'ın temel ve ileri yaşam desteği basamaklarının temel al-goritmleri üzerinde durulacaktır.