Yogun Bakim Tedavi İlkeleri

Yoğun Bakımda Tedavi İlkeleri

Yoğun bakım, kısmen yada tamamen fonksiyonlarını yitirmiş olan organ veya organ sistemlerinin fonksiyonlarının ge­çici olarak yerine getirilmesi ve hastalı­ğı oluşturan temel nedenlerin tedavi edilebilmesi için kullanılan yöntemlerin tamamı olarak tanımlanabilir.

Yenidoğan yoğun bakım

Yoğun bakım kavramı, doktorların insan yaşamını her türlü koşulda tüm olanakları kullanarak sürdürebilme ça­baları ile oluşmuştur. Savaşlar sırasında yaşanan olaylarda örneğin; volüm kay­bının zamanında yerine konulmasının hayat kurtarıcı olduğunun farkedilmesi ve bu yöntemlerin rutin uygulanmaya başlanmasının, çelik ciğerlerin, diyaliz uygulamalarının, defibrilasyonun ve bunlar gibi sayılabilecek pek çok tekno­lojik yöntemin ölümü geciktirebileceği gösterilmiştir. Kimilerine göre yoğun bakım kavramı; 1852 yılında Kırım Sa­vaşı sırasında Florence Nightingale'm yoğun bakım gerektiren hastaları özel hemşirelik hizmeti uygulayabilmek için aynı yere toplaması ile oluşmuştur. Yo­ğun bakım uzmanlığının temelinin atıl­ması ise; Florence Nightingale'den 100 yıl sonra 1952'de Kopenhag'da başlayan poliyomiyelit salgını ile gerçekleşmiş­tir. Bir anesteziyolog olan Bjorn Ibsen, daha önce sadece ameliyathanede uygu­lanan dikkatli havayolu bakımını ve po­zitif basınçlı ventilasyonu, solunum pa-ralizisi ile gelen bu hastalara da uygu­layarak, mortalitenin önemli ölçüde azaldığını göstermiştir.

Yoğun bakım biliminin, Anesteziyo-loji biliminden yaklaşık 40 yıl önce Fransa ve Amerika Birleşik Devletle-ri'nde doğduğu bildirilmektedir. Son 15 yıl içerisinde çok önemli gelişmeler kaydeden yoğun bakımlarda, havayolu korunması ve ventilatör bakımı ön pla­na geçtiği için, tüm dünyada anestezi-yologlar, yoğun bakım ünitelerinin ku­rulmasına ve böylece yeni bir tıp branşı olan yoğun bakım hekimliği kavramına öncülük etmişlerdir.(yoğun bakım hemşireliği kursu)

Yoğun bakım bilimi, her tıp dalının ölümle yaşamı ayıran sınırdaki hastala­rına, ilgili bilim dalı ile işbirliği içeri­sinde hayatı kurtarıcı yöntemleri kulla­narak yaklaşan, kritik hastalarda hasta­lığın sebebinin veya çeşitli durumlarda ortaya çıkan semptomlarının tedavileri­ne yönelmiş bir bilim dalıdır. Bir heki­min yoğun bakım uzmanı özelliğini ta­şıyabilmesi için, profesyonel iş zamanı­nın tümünü yoğun bakım servisinde ge­çiriyor olması ve yoğun bakım ünitele­rinde izlemi gereken kritik hastalıklara ve bu hastalıklar için uygulanan giri-şimsel işlemlere tümüyle hakim olması gerekir. Bu konuların başında;

temel ve ileri yaşam desteği
hemodinamik instabilite
monitörizasyon
solunum yetmezliğinde mekanik ventilasyon uygulamaları
akut nörolojik, renal, metabolik,
endokrin ve hematolojik sorunlar
zehirlenmeler
komalar
ciddi enfeksiyonlar
beslenme desteği ve bunun gibi durumlar sayılabilir.

Yoğun Bakım Standartları

Günümüzde yoğun bakımlar, gerek­tiğinde yapay solunum ve diyaliz aygıt­ları, defibrilatör gibi cihazlar kullanan, aynı zamanda organ ve sistem yetersiz­liklerinde farmakolojik yöntemleri uy­gulayan, kadrosunda yetişmiş hekim, hemşire, teknisyen ve yardımcı perso­nelin yer aldığı servisler olarak tanım­lanmaktadır.

Yoğun bakım servisleri genelde mul-tidisipliner olarak hizmet görürler ve kritik tabloda bulunan travmatoloji, iç hastalıkları, nöroloji, genel cerrahi, nef-roloji, hematoloji gibi bilim dallarının hastalarına aynı servis içerisinde bakıla­bilir. Bunların dışında eğer hasta yo­ğunluğu fazla ise, pek çok yerdeki uy­gulamalarda olduğu gibi; açık kalp cer­rahisi, beyin cerrahisi, çocuk cerrahisi ve yeni doğan yoğun bakım üniteleri ayrıca kurulabilir. 1950'lerde bazı yer­lerde kurulmaya başlayan bu ünitelerin, 1960'lı yıllardan sonra hemen her hasta­nede kurulması gereği ortaya çıkmıştır. Günümüzde ülkemizde de eski hastane­lerde bu ünitelerin yer alması çalışmala­rı yapılmakta ve yeni yapıların ise mi­mari planlarında artık bu üniteler de yer almaktadır. Hastanelerde çağdaş tıbbın önemli uygulamalarından biri haline ge­len yoğun bakım ünitelerinde ortaya ko­nulan çalışmalar ve gösterilen perfor­mans, o hastanelerin hizmet etkinliği yönünden değerlendirilmesinde kriter olarak dikkate alınmaktadır.


Yoğun bakımlar uğraş verdikleri konulara göre ayrılabildikleri gibi, kuruluş amaçlarına ve hedefledikleri tedavi yet­kilerine göre de ayrıca düzeylere ayrıl­maktadırlar.