Hemodiyaliz Nedir

Hemodiyaliz İle İligili Bilgiler

Bu bölümde, hemodiyalize ait aşağıdaki başlıklar altındaki bilgilere yer verilmiştir: 1-Tanım ve Tarihçe
2-Hemodiyalizin uygulanması için gerekli koşullar
3 -Hastaların uygunluğu
4-Hastalann hemşirelik balamı
5-Hemodiyaliz komplikasyonlan

Hemodiyaliz Nedir

Diyaliz, yan geçirgen bir zar aracığıyla temas halindeki iki solüsyonun solut içeriklerinin değişmesi olayım tammlamaktadır.(76) Diyaliz kavramı ilk kez 1854'de Thomas Graham tarafından ortaya atılmıştır. 1877'de Gegner periton diyalizini üremi tedavisinde denemiş , 1927'de H.F. Pierce selüloz membram geHştirilmiştir. 1945'te Wüliam John Koff ilk suni böbrek cihazını geUştirmiş ve onbeş hastada başarıyla uygulamıştır.

Tarihçesi eski olmakla birlikte pratik uygulaması oldukça yeni sayılan diyaliz yöntemi günümüzde de hızla gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır. Bu gelişmelerde ABD'de A.S.A.I.O (American Society for Artificial Intemal Organs) ve Avrupa'da EDTA (Europea Dialysis and Transplantation Association) adh kurmuşların büyük rolü vardır. Bu gelişim hızına paralel olarak Türkiye'de ilk kez 1962 yılında Ankara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde akut böbrek yetmezliği olan hastalara hemodiyaliz tedavisi uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemiz, 1974 yılında EDTA'ya üye olmuştur ve bu işbirliği halen sürdürülmektedir.

Hemodiyaliz kateteri

Sıvı ve elektrolitlerin yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona doğru yan geçirgen bir zardan geçmesi ilkesine dayanan diyaliz üç fenomenle oluşmaktadır: Bunlar; osmosis, diffüzyon ve ultrafiltrasyondur.

Diyaliz işlemi, hemodiyaliz ve periton diyalizi şeklinde uygulanmaktadır. Akut böbrek yetmezliği, elektrolit dengesizlikleri, hepatik koma, akut zehirlenme gibi durumlarda diyaliz işlemi geçici olarak yapılmaktadır. BCronik böbrek yetmezliğinde ise transplantasyon olmadığı sürece, hastaların yaşamlarmı devam ettirebilmeleri için sürekli diyaliz işlemine gereksinimleri vardır.

Periton diyalizinde yan geçirgen zar, periton zarıdır. Hemodiyalizde ise, cellophan, cupruphan veya polisülfon gibi membranlarm yan geçirgen Özelliklerinden faydalanılmaktadır.

Hemodiyaliz Uygulanması İçin Gerekli Koşullar ve hemodiyaliz ppt

a-Vasküler Girisler:Hastalar hemodiyalize alınmadan önce ortalama dakikada 200ml'lik bir kan alamı sağlanmalıdır. Bunun için iyi çalışan bir artere ve vene ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla Scribner (teflon arter ve ven tüpleri,arter ve vene konularak ) tipi şant veya Cimino tipi fîstül (perkütan cenahi arterio - venöz anastomoz) olmak üzere iki tip vasküler akses (damar yolu) uygulanabilmektedir. Cerrahi arter - ven anastomozlan kronik diyalizlerde enfeksiyon ,kanama ve pıhtılaşma gibi komplikasyonlann azlığı dolayısıyla tercih edilmektedir.

A-V fistülden önce hastalara, hemen hemodiyalizze alınmalan gerekiyorsa kısa süreli vasküler girişler uygulanmaktadır. Bunlar;

Subclavian kanülasyon
İnternaljuguler kanülasyon
Femoral ven kanülasyonu
Eksternal arterio-venöz şant


Fistülün uzun süreli olabilmesi için korunması önemlidir. Gereksiz kan alınmaması, üzerine baskı yapılmaması, sıkı giysi giyilmemesi, kan basıncı ölçülmemesi, travmalardan korunması ve o kolla ağır eşya kaldırmaması konusunda hastalar eğitilmelidir. Aynca fîstül bacakta ise hastaya uzun süre ayakta kalmaması anlatılmalıdır.


Makinaya Ait Bilgiler: Hemodiyalizin uygulanması için özel bir ekibe ve makinaya ihtiyaç duyulmaktadn.

Özel ekipler; her geçen yıl artan merkezlerle birlikte çoğalmaktadır, özellikle Ege Üniversitesinde açılmış olan Diyaliz Teknisyenlik Okulu ile konunun önemi akademik boyutlarda ele alınmaya başlanmıştır.

Makinalar; ise üç ayrı bölümden oluşmaktadır.

Suni böbrek veya diyalizerler: Hastanın kanında birikmiş olan solut maddelerin diyaliz sıvışma geçmesini sağlayan yan geçirgen membranlardır. Solütlerin taşınması osmosis, difîizyon ve ultrafiltrasyon ile olmaktadır.


Diyalizerler koil tipi, paralel plate ve hollow-fîber olmak üzere üç formda geliştirilmişlerdir

Diyalizat: Diyalizat solüsyonu elektrolit-su oram 1/34 olan hazır konsantre solüsyonların kanşımından elde edilmektedir. Ham suyun kullanımı diyalizattan kana madde transferinde risk taşır, hasta için toksiktir. Bu nedenle elektrolit solüsyonu ile kanşrınlmadan önce toksit solütlerin anndrnlması gerekmektedir.
Asetat tamponlu diyalizatlar;
-Kardiyo-vasküler düzensizlik
-Hipotansif ataklar
-Hipoksi
-Anormal lipit metabolizması
-Asit-baz dengesizlikleri
-Asetat intoleransına neden olabildiğinden bikarbonat diyalizi daha çok tercih
edilmektedir.

Dağıtım Cihazları: Diyalizat taşıyan aletlerdir. Modern cihazlar kandaki hava kabarcıklarım, diyalizattaki kan gölünü, solütlerin konsantrasyonunu, diyalizatm ısısını ve kan ile diyalizat kompartmanlanmn basıçlanm göstermektedirler. Elektronik aletler özel zamanlarda kişisel diyaliz tedavisinin programlanmasına, antikoagülan kullammma, ultrafiltrasyon oranının saptanmasına ve istendiği zaman sodyum ve bikarbonat kullanımına izin vermektedirler.

Hasta Uygunluğu:

Hemodiyalizin uygulanması için gerekli olan tüm koşulların tamamlanmasıyla birlikte hastaların da tedaviye hazır olmalan gerekmektedir. Hastalar, yaşlan (20-55), genel durumlan (fiziksel ve mental yönden), uyum ve motivasyon yetenekleri, aile ilişkileri ve aile desteği, ekonomik güvence konularında gerekli özellikleri taşımalıdırlar.