Ateroskleroz ve LCAT Nedir

LCAT ve Ateroskleroz Nedir

LCAT, kolesterol geri taşınımında rol oynadığı ve çevre dokulardan HDL’ye kolesterol akımını konsantrasyon gradyenti yaratarak sağladığı için (25) aterosklerozdan korunmada rol oynadığı düşünülmektedir. LCAT sadece HDL’nin yapısını değiştirmekle kalmayıp kolesterol geri taşınımında rol alan diğer proteinlerle ilişkisini de etkilediği için önemlidir. LCAT’nin diğer koruyucu özelliği LDL üzerinde okside fosfotidilkolini hidrolize ederek okside fosfotidilkolinin dolaşımdaki LDL partikülleri üzerinde birikmesini önleyerek makrofaj scavenger reseptörleri tarafından alınmasını önlemesidir. LCAT eksikliğinde LDL katabolizması da yavaşlayacağı için plama ApoB seviyesinin ve dolayısıyla LDL-K (LDL kolesterol)’ün artışının prematür kardiyovasküler hastalığa sebep olduğu düşünülmektedir. Bu kişilerdeki ateroskleroza yatkınlık LDL’nin katabolizmasının yavaşlaması ve bu yüzden kanda seviyesinin artmasından meydana gelmektedir.

LCAT’nin kısmi eksikliğinde kolesterol ters transportu ApoB içeren LDL ile sağlanır. LCAT’in tamamen eksikliğinde eğer hem a hem b aktivitesi engellenmişse HDL’nin matürasyonu bozulsa da LCAT’deki mutasyonların genç yaşta gelişen (prematür) ateroskleroza neden olması beklenmez. Bunun sebebi LCAT ve HDL-K ile paralel olarak kötü kolesterol olarak bilinen LDL-K seviyelerindeki düşüklüktür (83). Ancak LCAT fonksiyonunda düşüklük fenotipe yansımayan polimorfizmlerde yani LDL düşüklüğünün eşlik etmediği durumlarda daha belirgin olarak karşımıza çıkar ve bu fonksiyon kaybı aterosklerozu tetikleyen belirleyici unsurlardandır (38). Burada LCAT’nin plazma konsantrasyonundan başka aktivitesinin ve hangi tip HDL’nin etkilendiği belirleyici unsur olmaktadır.

Ateroskleroz belirtileri

FED ve FLD’de yakın zamana kadar koroner arter hastalığı insidansında artış olmadığı bilinirken son çalışmalarda özellikle hasta ailelerinde prematür koroner arter hastalığına rastlanmıştır. Ayrıca anjiyograi ile belgelenmiş koroner arter hastalarında (84) ve miyokard enfarktüsünden sonra sağ kalan hastalarda (85) LCAT aktivitesinin düşüklüğü (kontrolllere kıyasla %24-50) çok belirgindir. LCAT genotipinin düşük HDL-K seviyesi ve koroner ateroskleroz ile ilişkili olabileceği yakın zamanlı 109 hasta ve 209 kontollü bir çalışmada belirtilmiştir. 4. ekzondaki P143L SNP’i hastaların %5.79’unda görülmüş ancak hiçbir kontrolde bu polimorfizme rastlanmamıştır. Bu polimorfizm düşük HDL-K’lı hastalarda normal HDL-K değerli hastalara oranla daha belirgindir.

Başka bir polimorfizm (608T) ise yüksek HDL-K’lı koroner arter hastalarında gözlenmiştir. 911T/C ve 1188C/T polimorfizmleri ise düşük HDL-K düzeylerine sahip popülasyonlarda halen üzerinde çalışılan polimorfizmlerdir (10,86). LCAT ateroskleroz konusunda koruyucu hekimliğe yönelik üzerinde çalışılan bir moleküldür (26). Aterosklerotik hastalarda ve kolesterol düzeyleri yüksek kişilerde LCAT proteini, gen polimorfizmleri ve enzim aktivitesi değişik toplum çalışmaları gerektirmektedir. (Ateroskleroz patogenezi ppt)

Bugüne kadar LCAT geninde sadece 4 tek nükleotid polimorfizmi (SNP) rapor edilmiştir. Bunlar 608C >T, 911T>C, 4886C> T, 511C >T’dir. Herbirinin teker teker frekansı %10’dan azdır (9,10). Bu polimorfizmlerle ilgili özellikle de koroner arter hastalarında geniş toplum çalışmaları yoktur ve Türk toplumunda da bu konuda herhangi bir araştırma rapor edilmemiştir.

LCAT enziminin kantitatif tayini RIA veya ELISA kullanılarak yapılmaktadır (67,77). LCAT düzeylerinin büyük çaplı HDL ile ilişkili olmasına rağmen aktivite küçük çaplı HDL üzerinde aktifitir

Aterosklerotik hastalarda LCAT proteini, gen polimorfizmleri ve enzim aktivitesinin HDL ile ilişkisinin araştırılması değişik toplum çalışmalarını ve sonuçların çok merkezli değerlendirilmesini gerektirmektedir.