Osteoporoz Tanisi

Osteoporoz Tanısı


Osteoporozun tanısı, sağaltımı ve izleminde görüntüleme yöntemleri, biyokimyasal testler ve kemik biyopsisi kullanılmaktadır.


Birincil osteoporozlu hastalarda rutin laboratuar tetkikleri genellikle normal sınırlar içindedir. Ancak birincil ve ikincil osteoporoz ayırıcı tanısında her hastada aşağıdaki laboratuar testleri mutlaka yapılmalıdır.


Tam kan sayımı


Eritrosit sedimentasyon hızı


Açlık kan şekeri


Total alkalen fosfataz


Serum Ca ve P


Karaciğer fonksiyon testleri


CRE


Tam idrar tahlili


Bu testlerin yetersiz kaldığı durumlarda ise aşağıdaki testlerin de yapılması gereklidir.


Serum PTH, l,25(OH)2 vit.D3


TSH, serbest T3 ve T4


LH, FSH, prolaktin ve kortizol


24 saatlik idrarda Ca, CRE, kortizol


Plazma E2 ve testesteron düzeyleri


Serum protein elektroforezi


Biyokimyasal incelemeler osteoporoz tanısında genellikle diğer radyolojik yöntemlere yardımcı olması amacıyla kullanılmaktadır.


Osteoporozda görülen kemik kaybı, kemik yapım ve yıkımı arasındaki dengesizliğin sonucudur. Kemikte yeniden şekillenme döngüsü doğrudan histomorfometrik analizlerle ve/veya kalsiyum kinetik çalışmaları ile değerlendirilebildiği gibi dolaylı olarak biyokimyasal parametrelerle de belirlenebilmektedir. Serum ve/veya idrarda ölçülebilen biyokimyasal belirteçler doğrudan osteoporoz tanısında ya da kemik kitlesinin ölçümünde kullanılmazlar. Bununla birlikte osteoporoz tedavisinin etkinliği, kemik yapım ve yıkım döngüsünün hızı ve kırık riski hakkında bilgi verirler.


Total ALP ve kemiğe özgü ALP (B-ALP): ALP'in kemik, karaciğer, böbrek ve plasenta kaynaklı izoenzimleri vardır. Karaciğer işlevleri normal olan sağlıklı kişilerde total ALP'ın yaklaşık %50'si kemik kökenlidir. Kemiğe özgü ALP, osteoblastların membranında yerleşiktir ve osteoblast işlevi, kemik yapımı ve mineralizasyonu gösterir. B-ALP ve PIP kemik yapımının erken belirteçleri, osteokalsin ise geç belirtecidir (166). B-ALP osteoblastik kemik yapımını gösteren en güvenilir belirteçlerden biridir. Postmenopozal dönemde kemik döngüsündeki artışa bağlı olarak serum ALP normalin 2 katına kadar yükselebilir.


Osteokalsin (kemik Gla proteini): Baskın olarak osteoblastlar tarafından sentezlenen nonkollajenöz proteindir. Kemik döngüsünün arttığı durumlarda serum düzeyi yükselmektedir. Osteokalsin, osteoporozun tanısından çok sağaltım etkinliğinin izlenmesinde kullanılır (60, 243).


Prokollajen Tip I propeptidleri (PICP,PINP): Tip I kollajen kemik organik ara maddesinin yaklaşık %90'ını oluşturur. Kollajen sentezinde fıbrillerin oluşumundan önce prokollajen peptidlerin C ve N terminalleri, yeni oluşmakta olan molekülden ayrılıp dolaşıma geçerler. Bu peptidler karboksiterminal (PICP) ve aminoterminal (PINP) olarak bilinir ve yeni kollajen sentezinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Kemik yapımı azaldığı zaman dolaşımdaki PIP oranı düşer (60, 110).


Kalsiyum: Kemik yıkımını gösteren en ekonomik yöntem açlık üriner kalsiyum düzeyidir.


Tartarat rezistan asit fosfataz (TRAP): Asit fosfataz kemik, prostat, trombosit, eritrosit ve dalakta bulunan lizozomal bir enzimdir. Plazma TRAP düzeyi osteoklastik aktiviteyi yansıtır (97, 110). Duyarlılığı ve özgünlüğü düşük bir testtir.


Hidroksiprolin (OHP): Organizmadaki tüm kollajen içeriğinde %12-%14 oranında bulunan hidroksiprolinin sadece %10'luk kısmı kemik rezorbsiyonu sırasında açığa çıkarak idrara karışmaktadır (60). Diyetteki hayvansal proteinlere ve akut enfeksiyonlara bağlı olarak idrar OHP düzeyleri artar. Duyarlılığı ve özgünlüğü düşüktür. Günümüzde daha özgü kemik kollajen bileşenleri olan hidroksilizin glikozidlerinin dolaşımdaki ve idrardaki ölçümleri potansiyel bir belirteç olarak görülmektedir (110, 243).


Tip I kollajen propeptidleri (NTx,CTx): Tip I kollajen yıkımı sırasında piridinolin bağlantıları ya serbest aminoasitler ya da amino ya da karboksi terminal telopeptidleri (NTx ve CTx) olarak salınır. CTx ve NTx hem idrarda hem de serumda ölçülebilir (60). Postmenopozal kadınlarda kemik yıkımı ile Tip I kollajen telopeptid seviyesinin yüksek korelasyonu saptanmıştır (219). NTx ve CTx günümüzde kemik yıkımı için en iyi belirteçler olarak görülmektedir.


http://zehirlenme.blogspot.com