Aura Hastaligi Nedir


Aura Hastalığı Nedir
Aura terimi Yunanaca’da “hava”, Latince’de “esinti” anlamına gelmektedir. Epilepside aura terimi ilk kez Pelops tarafından konvulzif atakların geleceğini haber veren his olarak tanımlanmıştır (24). ILAE tarafından ise nöbet sürecinde bilinç kaybının öncesinda ortaya çıkan ve nöbet sonrasında o döneme ait belleğin korunduğu nöbet kısmı olarak tanımlanmaktadır
Aura nöbeti geçiren kişi tarafından nöbetin ilk belirtisi olarak hissedilen, dışarıdan gözlenemeyen subjektif bir semptomdur. Genellikle nöbetin başlangıcının hemen öncesinde ortaya çıkar. Çoğunlukla kısa sürelidir. Nadiren iktal semptomlardan bağımsız olarak izole bir şekilde görülebilir. Bu durumda biraz daha uzun sürme eğilimindedir
Aura nöbetin fokal başlangıcının bir kanıtıdır. Aktive olan epileptojenik alanla uyumlu olarak farklı aura belirtileri ortaya çıkmaktadır. Auralar odağının lokalizasyonu hakkında son derece yararlı bilgiler verebilir
Semiyolojik Nöbet Sınıflamasında auralar 8 alt gruba ayrılır:
Somatosensoryal Aura: Somatosensoryal auralar, vücudun net olarak tanımlanmış bir bölgesine sınırlı kalan anormal somatosensoryal duyumlardan (paresteziler) oluşurlar. Uyuşma, karıncalanma, yanma, elektriklenme sık görülen belirtilerdir. Bu tip auralar en sık parietal lobdan (primer somatosensoryel korteks) ve daha nadir olarak da posterior insula-parietal operkulumdan (suplementar somatosensoryel alan) kaynaklanır (27,28). Bu auralar suplementer motor alan nöbetlerinde de görülebilmektedir
Visual (Görsel) Aura: Görsel auralar, genellikle parlak noktalar ya da karanlık noktalar şeklinde görülmektedir. Visual korteksin epileptik aktivasyonu sonucu gelişir. Görme kaybı görsel auranın bir formu olarak karşımıza çıkabilir; ancak postiktal bir olay olarak da gelişebilir. Eğer karmaşık görsel auralar algıda bozulma ile birlikteyse (örneğin hastanın gördükleri ya da işittiklerine yabancılaşması gibi) ve auranın öne çıkan semptomu değillerse psişik aura olarak tanımlanmalıdır
Odituar (İşitsel) Aura: İşitsel auralar transvers temporal Heschl grisunda bulunan primer işitme merkezinin epileptik aktivasyonu sonucu gelişen vızıltı, tıkırtı, çınlama, zil sesi şeklindeki basit ses halüsinasyonlarıdır. İşitsel auralar da görsel   auralarda   olduğu   gibi   algıda   bozulma   ile   birlikteyse   (örneğin   hastanın gördükleri ya da işittiklerine yabancılaşması gibi) psişik aura olarak tanımlanmalıdır
Olfaktor (Koku) Aurası: Epileptik bir olay olarak kokunun algılanması koku aurası olarak tanımlanır. Genellikle hoş olmayan kötü koku hissi şeklindedir. Nadiren hoş kokulu da olabilir. Oldukça nadir görülen koku auraları tüm auraların %0.9’unu oluşturmaktadır (29,30). Koku auraları amigdalayı da içeren anterior meziolimbik korteksle yakın ilişkilidir. Aynı zamanda orbitofrontal nöbetlerde de görülebilmektedir
Gustatuar (tadla ilişkili) Aura: Epileptik bir olay olarak tadın algılanmasıdır. Genellikle hoşa gitmeyen keskin, acı, şekerli ve asidik tatlar şeklindedir. Gustatuar auralar insular korteks ile ilgilidir. Yapılan çalışmalarda oldukça nadir olduğu bildirilmektedir
Otonomik Aura: Otonomik kortikal merkezlerin epileptik aktivasyonu ile ortaya çıkan gözlemcilerin video kaydıyla güçlükle ayırt edebileceği, ancak hastanın belirtebileceği çarpıntı, kızarma, üşüme, titreme gibi hislerdir. Eğer taşikardi, kan basıncı değişikliği, kızarma, tüylerin ürpermesi gibi otonomik değişiklikler uygun poligrafik kayıtlarla veya doğrudan gözlemle ortaya konabiliyorsa otonom nöbetler olarak sınıflandırılmalıdır
Abdominal Aura: Abdominal auralar genellikle midede belirsiz hoş olmayan çoğu kez de göğüse doğru yükselen bir his olarak tanımlanır. Genellikle bulantı gibi otonomik belirtiler eşlik etmektedir. Sıklıkla temporal lob epilepsili hastalarda görülmektedir