Solunum Yolu ve Akciger Hastaliklari

Solunum Yolu ve Akciğer Hastalıkları

Astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), bronşit, kistik fibrosis (KF), intertisyel akciğer hastalığı ve akut respiratuvar distres sendromunu da kapsayan pek çok akciğer hastalığı, kronik enflamasyonu ve oksidatif stresi de içermektedir. Peroksidasyon ve diğer reaktif oksidatif türlerin reaksiyonları, enflamasyon süreçlerin temel mekanizmaları olduğu için, organik lipid peroksidasyon belirteçleri bu koşullarda artmış olmalıdır. Aslında, artmış pentan ve etan konsantrasyonları, astım [45], kronik obstrüktif akciğer hastalığı, obstrüktif uyku apnesi, pnömonisi [48] ve akut respiratuvar distres sendromu olan hastaların nefeslerinde ölçülmüştür. Akciğer hastalığının en önemli belirteçlerinden birisi olarak, dışarı verilen NO gazı, astım, KOAH ve KF gibi akciğer hastalıklarında geniş oranda incelenmiştir. NO gazı, nitrik oksit sentaz 1 (NOS1), nitrik oksit sentaz 2A (NOS2A) ve nitrik oksit sentaz 3 (NOS3) olarak anılan üç ayrı gen tarafından kodlanan NO sentazın üç izoformu tarafından sentezlenmektedir. Dışarı verilen hava içindeki artmış NO konsantrasyonları, ağırlıklı olarak alt solunum yollarından kaynaklanmaktadır [50] ve NOSrden olan küçük bir katkı ile [51] hava yolu epitelyal hücreleri ve enflamasyonu [52­53] tarafından NOS2 aktivasyonuna dayandırılması oldukça muhtemeldir. Astım, hava yolunun aşırı duyarlılığına, geri dönüşlü hava yolu obstrüksiyonuna ve hırıltı, öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlara neden olan bir kronik enflamatuvar hastalıktır. Solukla dışarı verilen NO’daki bir artış, astım için spesifik değildir, fakat artmış bir konsantrasyon, astımı diğer kronik öksürük nedenlerinden ayırt etmede faydalı olabilmektedir. Solukla verilen NO ölçümlerinin, respiratuvar semptomları olan veya olmayan sağlıklı kişiler ile astım tespit edilmiş olan hastaları ayırt etmedeki tanısal değeri, Dupont ve arkadaşları tarafından analiz edilmiştir [56-57]. KOAH, progresif hava yolu obstrüksiyonu ve büyük olasılıkla kronik enflammasyonla ilişkili olan bir durumdur [58]. Stabil KOAH’da, solukla dışarı verilen NO’in hastalığın şiddeti ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Stabil KOAH’ı olan hastalarda solukla dışarı verilen NO konsantrasyonları, sigara içen veya içmeyen atımlı hastalara göre düşüktür [59-60]. Ancak anstabil KOAH’ı olan hastalar, nötrofilik enflamasyon ve oksidan/antioksidan dengesizlik ile açıklanabilecek şekilde sigara içmekte olan veya daha önce sigara içip de bırakmış olan KOAH’lı hastalara göre daha yüksek NO konsantrasyonlarına sahiptirler. O halde NO, klinik instabiliteyi bu hastalarda takip etmek için faydalı bir belirteç olarak ele alınabilmektedir. NO, bir pulmoner disfonksiyonu belirteci de olabilmektedir. Fisher ve arkadaşları [63], akciğer transplantı alıcılarının dışarı verilen nefesinde NO konsantrasyonunu araştırmışlar ve solukla dışarı verilen NO’in lenfositik bronşiyoliti, erken obliteratif bronşiyoliti ve enfeksiyonu olan akciğer transplant alıcılarında artmış olduğunu bulmuşlardır. Onların bulguları solukla dışarı verilen NO ölçümünün, pulmoner disfonksiyonunda bir belirteç olarak bir rolü olabileceğini düşündürmektedir. Pentan/etan ve NO’e ilaveten, farklı akciğer durumlarının diğer bazı nefes belirteçleri de bildirilmiştir. Philips ve meslektaşları [64-65], nefesteki C4 ve C20 alkenlerin ve mono metile alkanların alveoler gradyentlerinin (yani, nefesteki miktarı eksi oda havasındaki miktarı) primer akciğer kanserinde bir tümör belirteci olarak kullanılıp kullanılamayacağını araştırmışlardır. C4’den C20’ye kadar olan alkanlar ve monometile alkanlar için, hastalığı histolojik olarak onaylanmış olan bir grup hastada, akciğer kanserini tanımlayan yeni bir makul belirteç kümesi sağlandığı sonucuna varmışlardır.

Studer ve arkadaşları [66] akut rejeksiyonlu akciğer transplantı alıcılarında, solukla dışarı verilen nefes biyobelirteçlerinin yararını değerlendirmişlerdir. Akut rejeksiyonlu hastalarda solukla dışarı verilen karbonil sülfit konsantrasyonunun, bu invaziv olmayan biyobelirteçler için tanısal bir rol oynadığını düşündürecek şekilde stabil hastalara göre artmış olduğunu gözlemlemişlerdir. Daha önce, Montuschi KOAH’lı hastalarda EBC analizini değerlendirmiş ve H2O2, eikosanoidler (lökotrienler, prostanoidler ve izoprostanlar), NO- türevi ürünleri (S-nitrozotiyoller, nitritler ve nitratlar), pH, aldehidler ve diğerlerini de içeren ilişkili belirteçleri listelemişlerdir. Ayrıca CO; astım ve KF nefes belirteci olarak, H2O2; astım, KOAH ve KF nefes belirteci olarak, izoprostanlar; astım, KOAH ve KF [80] nefes belirteci olarak ve nitrit/nitrat; astım ve KF nefes belirteci olarak incelenmişlerdir. Yukarıda tarif edildiği üzere, akciğer hastalığının birkaç belirteci vardır ve bunların çoğunun rutin takipte kullanılmadan önce daha fazla incelenmesi gerekmektedir. Rosias ve arkadaşları, NO, CO ve nefes kondensatının asiditesini de içeren solukla dışarı verilen belirteçleri karşılaştırmışlardır. Hafif ile ılımlı derecelerde değişen inatçı çocukluk astımı olan hastalarda solukla dışarı verilen NO’in akciğer fonksiyonu ve astım kontrolü göstergeleri ile CO ve EBC asiditesine göre daha iyi bir korelasyon gösterdiğini bulmuşlardır. Kharitonov [85] da bu nefes belirteçlerinin klinik uygulamaya doğru seyrini özetlemiştir. NO analizi için olan tekniğin basit, tekrarlanabilir ve hastalar için kabul edilebilir olduğu ve özellikle çocukluk çağı ve yetişkin astımında invaziv olmayan bir hava yolunun durumunu izleme aracı olarak rutin testte kullanım için hazır olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, hidrokarbonlar gibi diğer bazı solukla dışarı verilen belirteçlerin ölçümü, mevcut teknoloji ile daha zordur, fakat bu ölçümleri daha çabuk mümkün kılabilecek olan daha küçük ve fazla pahalı olmayan detektörler de geliştirmek mümkündür.