Astim Atagi ve Evde Tedavisi

Astım Atağı Nedir

Öksürük, hışıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi gibi semptomların ortaya çıkması astım atağı olarak adlandırılmaktadır. Atak tanısı öykü ve fizik inceleme ile konur. Öyküde; atağın ne zaman başladığı, ne ile tetiklendiği, şiddeti, öncesinde kullanmakta olduğu tedaviler, önceden hastane/yoğun bakım yatış öyküsü, son bir yılda acil başvurusu, son üç ayda sistemik steroid kullanımı sorgulanmalıdır.
Astım atak tedavisi
Evde astım atak tedavisi
Atak tedavisinin başarısı, tedavinin hastalığın kötüleşmeye başladığı ilk andan itibaren uygulanması ile yakından ilişkilidir. Bu amaçla hafif ve orta ataklar için, tedaviye evde başlanması önerilir. Hastalara atakları nasıl ve ne zaman tedavi edeceğini gösteren yazılı bir eylem planı verilmiş olması, tedaviye evde başlamayı çok kolaylaştıracaktır.
Bronkodilatörler
Kısa etkili P2 agonistler (SABA): İlk bir saat içinde 20 dakika arayla 2-4 puf uygulanır. Yanıta göre SABA doz ve sıklığı ayarlanır. Hafif ataklarda 3-4 saat arayla 2-4 puf, orta ataklarda 1-2 saat arayla 6-10 puf olarak SABA kullanımı sürdürülür. Kısa etkili bronkodilatörlerin ölçülü doz inhaler formlarının “spacer” denen bir aracı cihazla verilmesi ile nebülizatörle verilmesi arasında etkinlik farkı yoktur.
Steroidler
İlk birkaç dozluk SABA tedavisine yanıt vermeyen her hastanın acil servise başvurması gerekmeyebilir. Hasta, hekimine danışarak veya verilmiş eylem planına göre sistemik steroide başlayabilir. Sistemik steroidler 0.5-1 mg/kg/gün prednizolon veya eşdeğeri olarak tedaviye eklenmelidir.
Acil serviste astım atak tedavisi
Atak tedavisine, atak şiddeti belirlendikten sonra başlanmalıdır. Atağın şiddeti hastanın ilk görüldüğü andaki fizik muayene ve laboratuvar bulgularına göre hafif, orta, ağır ve hayatı tehtit edici olmak üzere dört grupta incelenir. Atağın şiddeti belirlendikten sonra uygun tedaviye hemen başlanmalıdır.
Oksijen: Astım atağının ağırlığı ne olursa olsun tüm hastalarda atak sırasında hipoksemi gelişir. Bu nedenle oksijen saturasyonunu %95’in üzerinde tutacak şekilde nasal kanül, maske veya hoodla (6-10lt/dak) oksijen verilmelidir.
Hızlı etkili inhaler ^2-agonistler: Salbutamol nebül, nebülizatör aracılığı ile (0.15 mg/kg/doz; en çok: 5 mg, en az: 1.25 mg/doz) verilmelidir. Bu işlem hastanın yanıtına göre 1 saat içinde 3 kez tekrarlanabilir.

Sistemik steroid: Ağır-orta atakta, inhaler kısa etkili bronkodilatöre ilk 1 saatte yanıt yoksa veya yanıt 1-2 saatten uzun devam etmiyorsa, son 3 ayda sistemik steroid kullanımı varsa ya da hasta sistemik steroid kullanıyorken atağa girdiyse hemen verilmelidir.
îpratropium bromür: Çocuklarda P-2 agonistler ile ipratropium bromürün birlikte kullanımı ilaçların etkinliğini arttırır. Hafif atak tedavisinde inhaler ipratropium’un yeri yoktur.
Metilksantinler: Hafif ve orta şiddete atağı olan çocuklarda kullanılmaz. Şiddetli ya da hayatı tehdit eden ataklarda bronkodilatör ve steroide yanıt vermeyen çocuklarda önerilir.
Magnezyum: Hafif ataklarda intravenöz MgSO4‘ın yeri yoktur. Orta-ağır atakta hastane yatış oranında azalma, SFT’de düzelme, semptomlarda iyileşme sağlamaktadır
Heliox: Helyum gazı düşük yoğunluğu nedeniyle atakta hava yolunun direncini ve türbülansını azaltır, oksijen ve karbondioksit difüzyonunu arttırır. Sadece ağır atak veya hayatı tehdit edici ataklarda, klasik tedaviye yanıtı yetersiz olan hastalarda ek olarak kullanılabilir.