Tendon Yaralanmalari Fleksor Yaralanmasi

Tendon Yaralanmaları, Tendon Yaralanması Nedir

Fleksor tendon yaralanmaları, Flexor Tendon Hastalığı

El ve elbileğinde oniki adet ekstrinsik fleksör tendon mevcuttur; Bunlardan üç tanesi bilekte sonlanarak parmak ekstansörleri ile sinerjik olarak hareket ederler. Her interfalengeal eklem için ise birer adet olmak üzere dokuz parmak fleksörü vardır ve herbiri avuç içi orta seviyesinde başlayan halka ve çapraz pulleylerden oluşan fibro-osseos bir kanal içerisinde hareket ederler.

Yapılacak cerrahi girişimlerin kriterlerini tesbit etmek ve tedavi sonrası sağlanan sonuçları değer­lendirmede kolaylık sağlamak amacı ile fleksor tendonlar beş anatomik bölgeye (Zone) ayrılmıştır

Değerlendirme, hastanın genel ve özel hikayesi­nin ardından hastanın yaşı, dominant eli, mesleği, hobileri, genel sağlık durumu gibi cerrahi planlama ile ilgili diğer faktörler kaydedilmelidir.Yaranın değerlendirilmesi sırasında her iki parmak fleksor tendonu ayrı ayrı test edilmeli, gerekli ise yara eksplorasyonu yapılmalıdır.

Tedavi edilmemiş veya yetersiz tedavi edilmiş parmak fleksör tendon yaralanmaları genellikle ciddi sakatlıklara yol açabilmektedir. Bu yaralan­malar doğru ve tam olarak teşhis edilmeli, hemen tüm fleksör tendon yaralanmaları ameliyathane şartlarında, genel veya regional anestezi altında, pnömatik turnike uygulanarak ve deneyimli cerra­hi ekip tarafından usulüne uygun olarak onarılmaZone 3, 4 ve 5'teki tendon ve eşlik eden yapıların yaralanmaları acil cerrahi onarımı zorunlu kıl­maktadır. Daha kompleks olan Zone 1 ve 2'deki ya­ralanmalar için yara geçici olarak kapatılıp tendon onarım zamanı, uygun şartlar sağlanıncaya kadar geciktirilebilir.

Yaralanma sonrası tendon onarımının zamanla­ması son derece önemlidir. Yaralanmadan sonraki ilk 24 saat içerisinde yapılan onarımlar "primer onarım", bir ila ondört gün arasında yapılan ona­rım "gecikmiş primer onarım", iki ila beşinci hafta­lar arasında primer sütür ile uygulanan onarıma "erken sekonder onarım", beşinci haftadan sonra tendon grefti ile yapılan onarım ise "sekonder ten­don onarımı" olarak isimlendirilir.

Her bir "Zone"daki yaralanmanın kendine öz­gü tedavi seçenekleri ve sonuçları vardır. Tendon onarımı sonrası sık olarak rastlanın komplikasyonlar, tendonun kopması, tendonun az kayması, fleksiyon kontraktürü, aşırı nedbe oluşumu, ağrı, ödem ve infeksiyon olarak sıralanabilir.

Ekstansör tendon yaralanmaları: Ekstansör tendon yaralanmaları fleksör tendon yaralanmaları kadar ağır fonksiyonel kayıplara neden olmamakla birlikte, mekanizmalarının daha karmaşık olması nedeniyle, yaralanmaları halinde özellikle parmağın postür ve dengesinin bozulmasına sebep olabi­lirler.

Ekstansör tendonlar el dorsumundaki seyirleri sırasında fiziksel özellikleri ve kayma amplitüdleri bakımından farklılık gösterdiğinden, önkol proksi-malinden parmak ucuna kadar olan bölgede çeşitli bölgelere -zone'lara ayrılarak incelenir ve tedavi edilirler. Ekstansör tendonlarm yara­lanmaları sonucu oluşacak sakatlık, yaralanma se­viyesi ile doğrudan ilgilidir: DİP eklem seviyesinde oluşabilecek hasara "mallet deformitesi" adı veril­mektedir; Kırığa, tendonun yapıştığı yerden yer­den kopması veya kesilmesine bağlı olarak gelişe­bilir

PIP eklem üzerindeki kapalı veya açık bir yara­lanma "boutonniere deformitesi"ne yol açabilir; Normalde eklemin dorsalinde yer alan lateral bandlar santral ekstensör mekanizmanın hasarlanması üzerine volare kayarak PIP ekleme fleksiyon yaptılar. Bu durum ekstansör mekanizmanın kı­salmasına ve DİP eklemde hiperekstansiyona ne­den olur. Her iki bölge yaralanmalarında primer onarım yapılabildiği gibi, kapalı yaralanmalarda ve uygun olgularda konservatif tedavi uygulanabi­lir.