Gunes İsinlariyla Artan Dermatozlar

Güneş Işınlarıyla Artış Gösteren ve/veya Oluşan Dermatozlar

Fotosensitivite reaksiyonları

Deri, kimyasal ajanların sistemik yoldan ulaşması veya topikal olarak kul­lanılmasından sonra, solar spektrumun spesifik bir bölümüne karşı daha duyarlı hale gelebilir. Bu moleküller, özel bir dalga boyundaki UV ışınla­rı absorbe ettikten sonra aktifleşerek dokulara zarar verir. Bu durum foto-toksik reaksiyon olarak bilinir. Duruma göre molekül UV ışına maruz kal­dıktan sonra allerjenik bir hal alır ve bu durumda "fotoallerjik reaksiyon" gelişir.
Fitokimyasal reaksiyonlar güneşe maruz kalan bölgede bitki veya ürünleriyle temas sonucu gelişen fotosensitivite reaksiyonlarıdır. Psöra­lenler ve kumarinler en yaygın örnekleridir. Dev sarmaşık ve çayır otu ku-marin içerir, psöralenler bergamot gibi bazı meyvelerde bulunur.

Kronik aktinik dermatit

(Kalıcı ışık reaksiyonu; aktinik retiküloid sendromu)
Bu hastalığı olan kişilerde önce ağır fotoallerjik dermatit görülür ve ışık­tan uzaklaşma bile düzelmeye neden olmaz. Oluşan fotosensitivitenin bit­kisel ürünlere veya triklorosalisilanilid gibi antimikrobiyallere bağlı oldu­ğu tespit edilirse ve bunların kullanımını bırakılsa bile düzelme görülmez. Hastalığın ağır seyrettiği bazı olgularda, derinin önemli derecede kalınlaş­ması sadece ışınlara maruz kalan bölgelerde sınırlı kalmayıp, tamamı et­kilenmiştir. Bu durum aktinik retiküloid olarak bilinir. Ağır hastalar ışınlardan tamamen korunması için karanlık odalarda yatırılmalı­dır. Azatioprin (50-150 mg/gün) ile biraz iyileşme görülebilir ama bunun dışında yardımcı olabilecek çok fazla bir seçenek yoktur.

Polimorf ışık döküntüsü

Sık rastlanan bir hastalık olan polimorf ışık döküntüsü özellikle önkol gi­bi açık yerlerde kaşıntılı papül ve papülovezıküller ile karakterize olup genç-orta yaş kadınları tutar. Döküntüler ilkbahar ve yaz ay­larında güneş ışınlarıyla temastan kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Etkile­nenlerde, uzun dalga UV ışınlara karşı belirgin bir duyarlılık saptanmıştır. Güneşten uzaklaştıklarında veya UV ışınları bloke eden güneş koruyu­cuları kullandıklarında hastalar iyileşir. Düşük etkili topikal kortikosteroidler yardımcı olabilir ancak bazı ağır hastalarda hidroksiklorokin (200 mg, günde iki defa) veya azatioprin (50 mg, günde iki defa) gerekebilir.

Hutchinson'un yaz prurigosu

Bu hastalık, kızlar ve genç kadınlarda görülür ve atopik dermatite benzer.

Fotodermatozlar için doğrulayıcı testler

• Fotopatch (Fotoyama) testleri. Şüphelenilen ışığa karşı duyarlaştırıcı maddeler deriye konularak geniş spektrumlu UV ışın verilir. Kontrol­ler için, şüphelenilen maddelere sadece ışın verilmesiyle ve ışın olma­dan test uygulanır. Işın uygulanmasından sonraki 72 saate kadar oluşa­bilecek egzema aranır.

• Fotoprovokasyon testleri. Bu özel testler sadece birkaç merkezde var­dır. Testlerin bir grubunda bir monokromatör ile monokromatik rad­yasyon (tek dalga boyu) vererek hastalığın dalga boyu etkisi (etki spektrumu) ölçülür.

Ter döküntüsü

Bu terim oldukça belirsiz olup, terleme ve sıcak hava ile ilgili herhangi bir sorun için kullanılmaktadır. Intertrigo ve follikülit gibi dermatozlar bazen "ter döküntüleri" olarak adlandırılır.

Ter döküntüsünün yaygın bir sebebi ter bezinin deriye açılım delikle­rinin veya kanallarının yüzeye yakın blokajıdır. Miliaria kristalina terimi yüzeye yakın yerde olan açılım deliklerinin blokajına bağlı küçük, ince duvarlı veziküllerin oluşumunu ifade eder. Miliaria rubra'da alt kanalların tıkanmasına bağlı kırmızı ve yangılı papüller gelişir. Miliaria profunda'da derinlerdeki blokaja bağlı büyük yangısal şişlikler görülür. En iyi tedavi hastayı klima veya vantilatörle soğutmaktır. Sistemik antibiyotik ve anti-inflamatuar ajanlar gerekebilir.

Güneş ışınlarıyla alevlenen dernıatozlar

Lupus eritematozus güneş ışınlarıyla çok sık alevlenir ve bu hastalar UV ışınlardan kaçınmalıdır. Rozasea sıklıkla, atopik dermatit ise nadiren gü­neşle ağırlaşabilir. Psoriasis ve akneye genellikle güneş ışınları iyi gelir ancak bazı hastalar daha da kötüleşebilir.