Asbestosis Nedir

Asbestosis Nedir

Asbestos tozlarının inhalasyonu ile oluşan bir pnömokonyosistir. Asbestos demir, silikat, magnezyum, nikel ve kalsiyum karışımından husule gelen ve doğada lif şeklinde bulunan bir maddedir. Asbestos bulunduğu bölgelerde kayaların parçalanması ve endüstride uygulanan işlem nedeniyle asbestos tozları çevreye dağılır. Asbestos ısıya, asit ve alkaliye dirençli ve dayanıklı bir madde olduğundan endüstride giderek daha çok kullanılmakta ve bu nedenle asbestos pnömokonyosisi giderek artmaktadır.


Türkiye'de bazı bölgeler, örneğin Diyarbakır ve Nevşehir dolaylarında köylülerin evlerini asbestos ile badana yapmaları asbestosis ve bununla ilgili kanser insidensini önemle artırdığı bu bölgelerde çalışmalar yapan Türk Dok­torları (S. Yazıcıoğlu ve İ. Barış) tarafından kanıtlanmışdır.

Asbestos lifleri 20-50 mikron uzunluğunda oldukları halde, respira-tuvar bronşiyollere ve alveollere kadar erişirler. Bu liflerin çaplarının 3-10 mikron olması bu olanağı sağlar.

Patoloji

Asbestos toz inhalasyonundan 20-40 yıl sonra giderek artan fîbrosis oluşur. Hastalık ilerledikçe mikrokistik ve balpeteği görünüm (bronşiolektazi) artar. Asbestos lifleri hem interstisyumda hem de alveollerde görülürler. As­bestos liflerinin plevraya penetrasyonu ile plevra kalınlaşır. Bu vakalarda plevradan biyopsi yapılırsa asbestos lifleri görülerek objektif tanı sağlanır.

Klinik belirtiler

Genellikle klinik belirtiler asbestos inhalasyonundan 20-40 yıl sonra başlar. Efor dispnesi başlıca klinik belirtidir, giderek artar. Bazı vakalarda öksürük,balgam ve göğüs ağrısı vardır. Plevra hastalığı nedeniyle toraksda deformite görülür. Bu deformiteye rağmen hastaların çoğunda hastalıkla ilgili bir yakınma yoktur. Akciğer tabanlarında bilateral krepitan railer duyulur. Hastaların çoğunda parmaklarda çomaklaşma husule gelir. Hastalık ilerleyince iştahsızlık, zayıflama ve syanoz gelişir. Kanser ile komplike vakalarda hemop-tizi olabilir. Plevra kalınlaşması veya mesotelyoma olan vakalarda ilgili bölge­de matite ve solunum seslerinde azalma vardır.

Radyolojik bulgular

İlk radyografık anormallik özellikle alt lob bölgelerinde gelişen retikü-ler bir görünümdür. Bundan başka akciğerde bir "buzlu cam" görünümü var­dır, plevra kalınlaşmasıyle ililgidir. Bundan sonraki dönemde interstisiyel reti-küler görünüm daha belirgin olur. Parenkima ve plevrada husule gelen yoğun­laşma kalp ve diyafrağma sınırlarını kısmen belirsiz hale getirir. Böyle bir kalp görünümüne "pürüzlü kalp" adı verilir. Hastalığın daha geç döneminde retiküler infıltrasyon orta ve üst loblara kadar ilerler, daha yoğunlaşır, kalp ve diyafrağma sınırları iyice belirsizleşir.

Radyografide plevra kalınlaşması % 90'dan fazla vakada izlenir. Vakaların yaklaşık yarısında hem plevra hem de parenkima lezyonları görülür. Pürüzlü kalp görünümü vakaların %20' sinde izlenir. Hastalığın ileri dönemle­rinde akciğer parenkimasında mikrokistik ve balpeteği değişim gelişir.
Plevra kalınlaşması veya plevra plakları genellikle bilateraldir, torak­sın alt yarısında daha sık izlenir ve kaburga sınırlarına uyan bir yöndedirler. Bazı vakalarda plevra kalsifikasyonu olur. Mültipl plevra plakları hastalık tanısı için önemli bir bulgudur. Asbestosis'de plevra plakları paryetal plev-radan oluşurlar. Bu plaklar diyafrağmanın kubbesinde daha sık izlenir.

Akciğer fonksiyon testleri

Vital kapasite ve difüzyon kapasitesi azalır. Bazı vakalarda sekonder amfızem değişikliğine bağlı olarak ilgili testlerde bozukluk husule gelir. Venti-lasyon/perfüzyon dengesi hastalığın erken dönemlerinde bozulur.

Asbestosis ve kanser

Sigaradan sonra kanser insidensi en çok olan akciğer hastalığı asbestosistir. Asbestosis ile ilgili en çok görülen neoplaziler bronş kanseri ve mesotelyoma'dır. Asbestos ile çalışanlarda kanser insidensi 10 kat fazladır. En çok görülen bronş kanseri yulaf hücreli kanser veya anaplastik türdür. Epider-moid kanser ve adenokarsinoma da görülebilir. Kanser asbestos inhalasyonun-dan 20 yıl sonra gelişir. Asbestos inhalasyonu ne kadar çok ve uzun süreli ise kanser insidensi o denli çok olur. Sigara içenlerde insidens daha çoktur.

Mesotelyoma ve plevra kalınlaşmasını birbirinden ayırmak için iğne ile plevra biyopsisi amaca yeterli olur. Asbestosis'de periton mesotelyoma insidensi de fazladır.

Asbestosis Tedavisi

Hastalık husule geldikten sonra iyileşme olanağı yoktur. Asbestos işlerinde çalışanların periodik klinik ve radyolojik incelenmesi yapılmalı, kuşkulu bir değişiklik gösterenler bu tür çalışma yerlerinden uzaklaştırılma­lıdır. Asbestos inhalasoynu kesilince hastalığın ilerlemesi durur. Hastalıkla savaşta en başarılı yöntem çalışma yerlerinde asbestos tozlarını azaltmak ve işçilerin daha az toz inhale etmesini sağlamaktır.

Sigara içen asbestos işçilerinde kanser daha çok görüldüğünden bu işçilerin sigara içmemesi gerekir. Bu konuda eğitilmelidirler. Sigarayı bırak­mayanlar daha yakından kontrol edilmelidir.