Kolon Kanseri (Kolorektal) Nedir

Kolon Kanseri Nedir

Kolon kanseri daha çok bilinen terim olmasına rağmen, hekimler kalın barsakta ortaya çıkan kanserlerin tümünü genellikle kolorektal kanser olarak adlandırır. Bu terim hem kolon hem de rektum kanser­lerini kapsar. Amerikan Kanser Derneği'nin verilerine göre, kolorek­tal kanser, ABD'deki (deri kanseri hariç) en yaygın üçüncü kanserdir ve hem erkek hem de kadınlar arasında kansere bağlı ölüm nedenle­ri arasında üçüncü sırada gelmektedir.

Kolon Kanseri Belirtileri

Yine de erken evrelerinde tanı konulup tedaviye başlandığında te­davisi en olanaklı kanserler arasındadır. Kolon ya da rektal kanseri erken evrelerde anlaşılmış ve tedaviye alınmış olanlar arasında beş yıllık sağkalım oranı %90'dır. Bazı olgularda düzenli tarama, alın­ması olanaklı prekanseröz oluşumların ortaya çıkarılmasını sağla­makta ve böylelikle de daha baştan kanser oluşumu önlenmektedir.

Kolorektal Kanseri Nedir?

Kolorektal kanser dünyanın her yerinde görülüyor, en çok da ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Batı Avrupa gibi endüs-trileşmiş ülkelerde rastlanıyor. ABD nüfusunun yüzde beşi kolorektal kansere yakalanacaktır. Kolorektal kanser görülme oranının en düşük olduğu ülkeler Afrika ve Asya'daki gelişmekte olan ülkelerdir. (Kolorektal cerrahi)

Kolon Kanser

ABD'de kolorektal kansere bağlı ölüm oranı son 20 yıldır düzen­li bir biçimde geriliyor. Bugün, sadece ABD'de, kolorektal kansere yakalanmış olduğu halde sağkalmış bir milyonu aşkın kişi var.
Buradaki önemli bir etmen kanserin erken saptanmasında kullanı­lan gelişmiş tarama testlerinin yaygınlaşması ve kolonoskopi başta olmak üzere bu testleri yaptırmak isteyen insanların sayısındaki artış­tır. Kolon kanseri en iyi erken saptandığında tedavi edilir. Herkes ta­ramadan geçirilmiş ve polipler bulunup çıkarılmış olsa kolorektal kanserlerin belki de %80-90'ı önlenebilirdi.

İyimser Olmak İçin Pek Çok Neden Var; Kolorektal Kanserler

2000'li yıllardan önce kolon kanseri taramalarına haberlerde pek yer verilmezdi. Bu tarihte televizyondan tanıdığımız ünlü kişilerden biri olan Katie Couric kolonoskopi yaptırdı ve bu haber ulusal tele­vizyon kanalında yayınlandı. Couric'in kocası Jay Monahan o tarih­ten iki yıl önce 42 yaşında ileri kolon kanserinden yaşamım kaybet­mişti. Couric erken tanı için taramanın önemini halka duyurduktan sonra kolonoskopi yaptıranların oranı %20 arttı.

Pek çok gelişmiş tedavi de sağkalım ve iyileşme oranlarındaki iyi­leşmeye katkıda bulundu. Prekanseröz polipler ve hatta kanserli ufak polipler kolonoskopi sırasında alınabilir. Kanserler laparoskopik cer­rahi ile de çıkarılabilir ki bu işlem, karında büyük bir keşi yerine sa­dece birkaç ufak keşi açılmasını gerektirir.

Bağırsak Kolon Kanseri

Erken evreyi geride bırakmış kanserler ameliyat ve kemoterapiyle tedavi edilebilir. Kemoterapinin amacı kanserin yineleme olasılığını azaltmaktır. Ameliyat öncesi uygulanacak radyasyon ve kemoterapi bazı rektal kanserleri küçültebilir, bu da cerrahın daha ufak çaplı bir ameliyat yapmasına olanak tanır. Metastaz yapan (diğer organla­ra sıçrayan) veya aynı yerde yineleyen kolorektal kanserler daha ciddidir.

Yine de bu olgularda bile bevasizumab gibi, tümörlerin kanla beslenmesini engelleyebilen yeni tedaviler vardır. Ayrıca radyofre-kans ablasyon (RFA) gibi tekniklerle, karaciğere sıçrayan ve eskiden ameliyat edilmesi olanaklı olmayan kanserler belirlenip yok edebil­mektedir.

Geçmişte kolon taramasından korkulurdu, çünkü insanlar kolon ya da rektum kanseri saptanırsa bunun sonucunun ya barsak in-kontinansına (dışkıyı tutamama) ya da kolostomiye varacağını düşü­nürlerdi. (Kalıcı kolostomide rektum ve anüs alınır ya da devre dışı bırakılır ve dışkı karından ameliyatla oluşturulan bir açıklıktan atılır. Rektumun veya anüsün alt kısmındaki kanser, büzücü [sfinkter] kasları sararsa barsak inkontinansı oluşabilir.)

Kolon Kanserleri

Günümüzde bu endişeler pek geçerli değil. Ameliyat tekniklerin­deki ilerlemeler ve ameliyat öncesi radyasyon, kolostomi gereğini büyük oranda azalttı. Rektal ultrason gibi daha yeni görüntüleme teknikleriyle rektum ve anüsteki kanserlerin yeri tam olarak saptana­biliyor ve böylelikle de cerrahlar daha ince ameliyatlar yapabiliyor ve kas işlevleri zarar görmeyebiliyor.

Kolorektal kanserin ciddi bir durum olduğuna kuşku yok. Ancak her aşamada tedavi seçenekleri olduğunu da unutmamak gerek.