İdrar Kacirma Tedavisi

İdrar Kaçırma Tedavisi ve Yöntemleri

İdrar kaçırma problemi olan hastanın bakım ve tedavisinde amaç kontinansı sağlamaktır. Tedavi farmakolojik, nonfarmakoljik (davranışsal [konservatif]) ve cerrahi olmak üzere üç grupta toplanmaktadır (Diokno and Yuhico 1995, Pires 1996, Burgio and Goode 1997, Beji 2002, Wein 2003, Wilson et al 2002, Lekan-Rutledge 2004, Hoyrold-Leduc and Straus 2004a).

Farmakolojik tedavi genellikle stres ve sıkışma tipi idrar kaçırmada kullanılmaktadır (Burgio 2002, Lekan-Rutledge 2004, Hasim and Abramas 2004, Latthe and Toozs-Hobson 2008). Stres tipi idrar kaçırmada östrojen, alfa adrenerjik ajanlar, serotonin ve norepinefrin agonistleri, sıkışma tipi idrar kaçırmada ise antikolinerjik ilaçlar, kalsiyum kanal blokerleri, trisiklik antidepresanlar, magnezyum hidroksit ve botulium toxin A kullanılmaktadır (Karlowicz and Meredith 1995, Pires 1996, Thakar 2000, Yıldız ve Onan 2000, Hoyrold-Leduc and Straus 2004b, Latthe and Toozs-Hobson 2008).

İdrar kaçırmanın cerrahi tedavisinde amaç mesane dolum basıncını azaltmak ya da üretral kapanmayı artırmaktır. Bu amaç doğrultusunda stres ve sıkışma tipi idrar kaçırmada uygulanan cerrahi girişimler aşağıda belirtilmiştir (Aygen 2005, Lucas and Bjornssen 2008):

Cerrahi tedavide nekahet döneminin uzun olması, postoperatif komplikasyonların görülmesi, girişimin stres ya da sıkışma tipi idrar kaçırmaya neden olması, maliyetinin yüksek olması ve zamanla etkinliğinin azalması davranışsal tedaviye eğilimi arttırmaktadır. Bu nedenlerle idrar kaçırma tedavisinde ilk tercih potansiyel riski düşük ve en az invazif olan nonfarmakolojik tedavidir (davranışsal tedavi) (Pires 1996, Burgio and Goode 1997, Payne 1998, Payne 2000, Eskiyurt ve Karan 2000, Burgio 2002, Wilson et al 2002, Holroyd-Leduc and Straus 2004a, Lumb 2004, Payne 2005). Ayrıca idrar kaçıran kadınlarda yapılan bir çalışmada (Diokno et al 1995), kadınların %61’inin davranışsal, %25’inin ilaç ve %14’ünün cerrahi tedaviyi tercih ettiği belirlenmiştir.

Davranışsal tedavi

Davranışsal tedavi bilişsel öğrenme ilkelerine dayanan, primer bakım düzeyinde, basit, yan etkileri az, maliyeti düşük ve ileri dönemde diğer tedavilere geçişi engellemeyen yöntemlerdir (Burgio and Goode 1997, Subak, Quesenberry, Posner, Cattolica and Soghikian 2002, Wilson et al 2002). Davranışsal tedavi, üriner yakınmaları kontrol altına alan ve üriner yakınmalara katkıda bulunan faktörler hakkında hastayı bilinçlendiren temel eğitim programıdır (De and Wilson 2004). Program bireyin mesane boşaltımı ve idrar depolama sorununu çözmeye yönelik davranışları tekrar kazanabileceği ve idrar kaçırmayı yönetebileceği varsayımına dayanır (Diokno and Yuhico 1995, Karlowicz and Meredith 1995, Pires 1996, Burgio and Goode 1997, Wilson et al 2002, Beji 2002, Wein 2003, Lekan-Rutledge 2004, Hoyrold-Leduc and Straus 2004a).

Davranışsal girişimlerin stres, sıkışma ve mikst tip idrar kaçırmanın tedavisinde etkili olduğu, kontinansı sağladığı, bireyin yaşam kalitesini arttırdığı ve farmakolojik ve cerrahi tedaviye göre yan etkilerinin daha az görüldüğü bildirilmektedir (Diokno and Yuhico 1995, Karlowicz and Meredith 1995, Burgio and Goode 1997, Beji 2002, Wein 2003,Wilson et al 2002, Hoyrold-Leduc and Straus 2004a, Hoyrold-Leduc and Straus 2004b, Lekan-Rutledge 2004).


Davranışsal tedavi yaşam biçimi değişikliği, mesane eğitimi ve pelvik taban kas egzersizini içermektedir (Pires 1996, Burgio and Goode 1997, Burgio 2002, Beji 2002, Wilson et al 2002, Wein 2003, Hoyrold-Leduc and Straus 2004, Lekan-Rutledge 2004, Perrin et al 2005, Milne and Moore 2006).