Trombosit Fonksiyonlari

Trombosit Fonksiyonları

Trombositler adezyon ve aktivasyonu takiben sekresyon ve agregasyon özellikleriyle fonksiyon görürler. Travma ile damar hasarı sonucu oluşan vazokonstrüksiyon, kan akımının yavaşlamasına neden olur. Trombositler hasarlı bölgeyi reseptörleriyle tanırlar ve endotele yapışırlar. Adezyon ve agregasyonu takiben trombositlerden salınan maddeler hem koagülasyonda hem de inflamasyonda yer alan maddelerdir. Serotonin, ADP, Kalsiyum(Ca), fibrinojen, PF4, βTG, Faktör V bu süreçte salgılanan bileşiklerden bazılarıdır.

Adezyon ve Aktivasyon


Tromboplastin, kollajen ve epinefrin (adrenalin) gibi doku hasarı sonucu ortaya çıkan agregan maddeler aracılığı ile aktive olan trombositler, hasarlı yüzeye membranlarındaki glikoprotein reseptörleri aracılığı ile yapışmayı(adezyon) gerçekleştirirler

Şekil değişikliği ile birlikte trombosit membranındaki GpIIb/IIIa sayısı artar ve P selektinin yüzeye göç etmesi ile birlikte trombosit yapışma özelliği kazanır. Aktivasyon sürecinde trombosit granüllerindeki Ca, ADP, seratonin gibi kemoatraktan ve agregan maddeler vasıtası ile trombosit ve lökosit göçü sağlanır. Aktivasyon süreci, hasarlı bölgede tıkaç oluşumuna kadar devam eder.

Trombosit aktivasyonu sonucu ortaya çıkan önemli değişiklikler

1) Trombosit glikoproteinlerinin yeniden yapılanması,
2) Reseptörlerin moleküler konformasyonlarında değişiklikler,
3) Granül içeriklerinin salgılanması,
4) Trombosit kaynaklı mikropartiküllerin oluşumu,
5) Lökosit-trombosit kompleksleri (Lökosit-trombosit agregatları), oluşumudur.

Trombosit fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kanama zamanı, agregasyon çalışmaları, trombosit fonksiyon analizörleri, serum veya idrarda trombositlerin aktivasyonları ile ortaya çıkan ürünlerin ölçümü gibi klasik yöntemler günümüzde de kullanılmaktadır. Akan hücre ölçer kullanılan (Flow Cytometric) yöntemler, önemli avantajlarlara sahiptirler. Örneğin agregometre ile yapılan trombosit agregasyon çalışmalarında trombositlerin reaktivitesi (agonistlere olan agregasyon cevabı) değerlendirilebilirken, akan hücre ölçer ile trombositlerin reaktivitesi yanında istirahat halindeki aktivasyon durumları da değerlendirilebilmektedir